6-Zihnimdeki sesler

54 10 12
                                    

1, 2, 3 derken 12 ay geçmişti aradan. Seokjin Taehyung'u her aradığında işi yüzünden kısa sürüyordu konuşmaları.
Bir süre sonra dış dünyayla iletişimini tamamen kesti Seokjin. Telefonu kapalı tutunca zihnindeki sesler susacak zannediyordu.
Büyük bir depresyonun eşiğindeydi.
Bir de üstüne yarış günü 19. Yaş gününe ertelenmişti.

"Sen yine camın önünde kimi bekliyorsun?"

"Kimseyi anne."

"Şu ertelenen yarış yarın, değil mi?"

"Evet." 

"Babanla iş gezisine çıkıyoruz. Katılamayacağız.." 

"Önemi yok."

Gülümsedi Seokjin. Kolunu okşadı birden saplanan acıyla. Yarası kanıyordu ancak müdahale edecek hali bulamıyordu kendisinde.

Hayatının belki de en önemli günüydü yarın. Zor da olsak ayaklanıp son kez parka doğru yürüdü. 

"Nerelerdesin Taehyung?"

Her zaman oturduğu salıncağa oturdu yavaşça. 

-23.23-

"Sus artık."

Zihni ona olabilecek en kötü durumu anlatıyordu. Ağlamamak için tırnaklarını ellerinin içine batırdığının farkında değildi.

"Saat yaklaşıyor. Kurtulma yolum da öyle.. Ümidim olmasa da-"

"Ümidini kaybettiğinde yanında ben olacağım."

Arkasından gelen sesle şaşkınlıkla kalktı salıncaktan. Taehyung mahçup gülümsemesiyle karşısında duruyordu.

"Taehyung?"

"Seokjin.."

Seokjin içinde birikenleri artık tutamamış koşarak Taehyung'un boynuna sarılmıştı. 1 yılda boyunun çok uzadığını fark etti Taehyung. Ellerini sırtına sarıp okşadı şefkatle.

"Neredeydin Taehyung?"

Ağlıyordu. 

"Ağlama lütfen. Kaç aydır seni arıyorum neden cevap vermiyorsun? Ne kadar meraklandım haberin var mı? 
Beni beklemeyi bıraktın mı yoksa?"

"Bırakır mıyım hiç?!"

Taehyung yüzünü ellerinin arasına alıp gözyaşlarını sildi. 

"Özür dilerim sana vakit ayıramadığım için."

"Asıl ben özür dilerim. Sana haber vermem gerekirdi.."

"Ne zamandır ağlamıyorsun sen? Gözyaşların durmuyor.."

"Bunun önemi yok. Gel salıncağa binelim!"

"Olur." 

-23.50-

"Bugünün mutlu bitecek ve yarının mutlu başlayacak olması bütün yılın yorgunluğunu alıyor."

"Gerçekten büyümüşsün Seokjin."

"Büyüdüm. Sen hala çok iyi görünüyorsun."

İkisi de sessizleşti. Birbirlerini çok özleyen iki insan birbirine bakmaya doyamıyordu.

"Ailen aynı mı hala?"

"Piyanoya çok çalıştığımı gördükten sonra çok karışmadılar. Otelde kalırken rahattım ama.."

"Ama?"

"Boşver bunları! Ben iyiyim."

"Yarışın ertelendiğini söylemiştin. Ne zaman peki?" 

Broken-TaeJinWhere stories live. Discover now