Bölüm 6. GELSE BİLE SON GÜNÜM

15 2 5
                                    

Sevda bir gizli emel ruhuna sinmiş;

Bir haz ki hayalden bile üstün ve derinmiş.

Gökten gelerek gönlüne rüzgar gibi inmiş,

Bir sır ki bu, ölsen bile açamazsın...

Anlatması imkansız olan öyle bir an ki,

Hülyadaki ses varlığının gayesi sanki...

Bak emrediyor: Daldığın alemden uyan ki,

Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...

ATSIZ 






Gelse bile son günüm. Koluna alsa ölüm....

Şuan benim bir elim bileğinde hapis, öbür elim ise omuzundaydı...Onun bir eli elimi asla bırakmayacakmış gibi hapis etmiş, öbür eli ise: her an kırılabilecek bir vazoya dokunurmuş gibi narin dokunuşlar ile belimdeydi. 

Bu bir dans müziği' miydi? bilmiyordum. Ama arkada Zerrin ÖZER' den 'Her şey seninle güzel' Şarkısı o kadar hoştu kiii.

Meriç ile ellerimiz ritim tutmuştu. Fark ediyordum, elimi inceliyordu. Bakışları sadece ellerimdeydi. 

Ve başladı Zerrin ÖZER: Her şey seninle güzel yolda yürümek bile...

Usulca, son derece yavaş bir şekilde kafasını kaldırdı. Önce anlıma odaklandı gözleri, sonra yavaşça gözlerime kaydı. 

Arkadaki ses çoğaldı: Her şey seninle güzel duyduğum bu ses bile. Yalnız içtiğim su değil aldığım nefes bile. Her şey seninle güzel bu yağmur bu kar bile. Yüzümdeki gözyaşının izleri onlar bile...

5 saniye tam beş saniye gözlerime baktı. Konuşmadı. Sadece baktı. Dayanamadım: tam konuşmak için ağzımı açtığı anda gözleri dudaklarıma kilitlendi.

 Beklenmedik bir anda ayrılık gelip çatsa Seninle paylaştığım tek bir gün yeter bana Beklenmedik bir anda ayrılık gelip çatsa Seninle paylaştığım tek bir gün yeter bana...

Hemen ağzımı kapattım. Yaptığının farkına varmış olacak ki: hemen gözlerini gözlerime kilitledi ve bir saniye içinde gözlerini ben dışında her yerde gezdirmeye başladı.

YAAAAAAAAAA ŞAPŞİĞĞĞĞĞİİİİMMMMM UTANDI AMAAAAA. 

Şarkı durdu. Dans bitti. Ellerimiz usulca ayrıldı. Ama bileğimi  bırakmadı. Kulağıma eğildi ve: ''Sana bir şey göstermek istiyorum. Benimle gelir misin?'' dedi. Öyle heyecanlıydım ki iç sesim bile saçmalamayı bırakmıştı...

Onayladığıma dair mırıltılar çıkarttım ve bileğimi asla incitmeden beni çekmeye başladı.

...

GELECEKTEN ALINTI!!!!!!

Yazar anlatımından!

Hava çok sıcaktı. Son günlerde herkes çok bunalmıştı. Antalya  her zamanki Antalya'ydı.  Ama bu aralar fazla sessizdi. Garipliğin sessizliği vardı. Ve bu sessizlik asla hayra alamet değil gibiydi. Öyle ki geçen günlerin hepsi birbirine benziyor ve hep bir bunaltı getiriyordu. Yada o mu öyle hissediyordu? olabilirdi. Artık her şey olabilirdi...

Kendinden bile aciz olan telefon titremeye başladı. Ekranda 'annem' yazısını görünce kendince göz devirdi. Emindi yine kısmeti kaçırma diye bunaltacaktı onu. Oturduğu yerden kalktı ve yürümeye başladı... Yolun karşısına geçtiği zaman elindeki günlüğe bir bakış attı. Boşuna geleceğimin tek mirası yazılmamıştı dimi? Geçmişi düşündü de, çok güzeldi. 

CELLADIM GÜLÜMSERKENWo Geschichten leben. Entdecke jetzt