Don't you think the moon is beautiful? | MinSung

¹

Not: şuan 2088 yılındalar.

Yazar'

"Somurtma hemen! Merak etme eminim düzelecektir"

Arkadaşının tesellisine dahada çok somurtarak kafasını önündeki sıraya gömdü jisung. Aylardır üzerinde çalıştığı makine'nin, dün yanlışlıkla bir parçası hasar görmüştü. Ve bu parça oldukça önemliydi.

"Nasıl somurtmayayım jeongin salakmısın? O parça olmasa makine tamamen bir çöp!"

"Sende hemen kötüye bağlıyorsun ne yapayım?"

Jisung oflayarak yerinden doğruldu ve masadaki eşyalarını toplamaya başladı.

"Öğlenden sonra dersim yok benim. Gidip düzeltmeye çalışacağım. Görüşürüz"

"Benim iki dersim kaldı bittiğinde gelirim yanına. Görüşürüz"

Jisung arkadaşıyla vedalaştıktan sonra hızlı adımlarla üniversiteden çıkıp evine doğru yol aldı. Bir yandanda nasıl düzelteceğini düşünüyordu.

Jisung'un aylardır uğraştığı makine bir zaman makinesiydi. Oldukça hızlı gelişen teknoloji sayesinde buda artık mümkündü.

Jisung'un ise tek amacı 14 sene öncesine giderek bir anda terk edilmesinin sebebini öğrenmekti. İçi içini yiyordu bu olay. Çok güzel bir aile ilişkileri vardı. Annesi, babası onun için herşeyden çok değerliydi. Tabiki ailesi bir anda hiçbir açıklama yapmadan onu terk edene kadar. Söz vermişti o gün kendine. 8 yaşında kendine bir söz verdi. Ya bir gün ailesini bulacaktı. Yada terk etme sebeplerini bulacaktı.

Aslında bir yandan öfkeliydi jisung. Onu henüz küçükken, henüz bakılmaya muhtaç olduğu yastayken terk ettikleri için, hiç bir açıklama gereği duymadan çekip gittikleri için, her gün her gece bir 'hatamı yaptım?' diye düşündürttükleri için ve daha nicesi.

Makineyi yapmamayı, vazgeçmeyi düşündü bir kere jisung. Ama merak ediyordu iste. Günlerdir, aylardır, yıllardır kafasını allak bullak eden tek sorunun cevabı için uğraşıyordu bu makineyle. Belki öğrenirse üstündeki o yük kalkardı?

Evine ne ara geldiğini anlamadan girdi içeri. Şuan sadece rahatlamaya ihtiyacı vardı. Bu yüzden direkt banyoya girdi ve 15 dakikalık Sıcak bir duş aldı. Çıktıktan sonra en rahat kıyafetlerini giyerek koridorun en sonundaki odaya girdi.

Bir süre karşısındaki koca makineye baktı. Sonra gözlerini makinenin en köşesindeki parçaya çevirdi. Düzeltebilirdi aslında ama makinenin düzgün çalışabileceğinden emin değildi.

Denemekten zarar gelmez. Değil mi?

Parçayı makineden dikkatlice çıkartıp masasının üzerine koydu. Bir süre inceledikten sonra eline aldığı aletle üst tabakayı söktü ve iç kısmındaki karma karışık kablolara baktı.

~2 saat sonra~

Derin bir nefes aldı ve sandalyesine oturdu jisung. Tam karşısındaki makineyle yaklaşık 15 dakikadır bakışıyordu. Bu bakışmayı bozan şey ise çalan kapının ziliydi. Ayaklanıp kapıya doğru gitti jisung.

Gelen en yakın arkadaşı jeongindi. Jisung arkadaşını içeri alıp tekrar odaya geri döndü. Jeongin ise arkasından geliyordu. Odaya girdiklerinde jeongin'in ağzı bir karış açılmış, şaşkınlıkla makineye bakıyordu. Jisung ise düşünceli bir şekilde sandalyesine geri oturdu.

"Bitirdinmi?"

"Evet"

Jeongin gözlerini makineden çekip arkadaşına baktı.

"Gitmeye hazır mısın?"

Jisung gözlerini arkadaşına çevirdi bir süre öylece baktı. Aklına gelen şeyle tereddütle sordu arkadaşına.

"Jeongin.. eğer olursa benimle beraber gelir misin?"

Anlamazca bakmaya başladı bu sefer jeongin.

"Jisung... ben... Bilmiyorum"

Gözlerini kaçırdı jisung. Ayağa kalktı ve makinenin fişini eline aldı ve tam arkasındaki prize taktı. Bir kaç cızırtı sesleri ve ona benzer sesler çıktı. Tekrar arkadaşına döndü.

"Seni zorlamak istemiyorum. Henüz olup olmadığını bilmiyorum. Ama eğer başarılı bir şekilde çalışırsa tek gitmek istemiyorum.."

Jeongin yavaşça aşağı yukarı kafasını salladı. O da arkadaşını tek bırakmak istemiyordu. O yüzden kabul edecekti.

"Jisung dramatik dramatik konuşma amk. Tamam gelirim seninle"

Jisung hafifçe güldü. Ve asıl düğmenin önüne geldi. Derin bir nefes aldı ve düğmeye bastı. Odada yükselen garip seslerle beraber solunda kalan cam kapı cızırdayarak açıldı.

Tek yapmaları gereken jisung'un açılan cam kapıdan içeri girmesi. Jeongin'in ise gideceği yılı seçmesiydi.

"Ben şimdi bu cam kısıma giricem. Sende şuradan 12/06/2074 tarihini gir. Doğru girdiğinden emin ol. Eğer olursa sende ilk önce tarihi ayarla sonra cam kısıma gir"

Jeongin kafasını salladı ve derin bir nefes aldı. Jisung ise hafifçe gülümseyip cam kısıma girdi. Jeongin makineye yaklaşarak tarihi ayarladı. İki arkadaş birbirlerine son bir kez baktılar. Yada onlar öyle sanıyordu?

Jeongin onaylamak için alttaki tuşada bastı. makineden ilk ufak cızırtılar duyuldu. Bir kaç saniye sonra yüksek sesler çıkarmaya başladı. Bir şeylerin ters gittiğini anladı jeongin. Kafasını tarihe çevirdi. Sayılar büyük bir hızla düşüyordu. Anın şoku ve korkusuyla hemen cam kısmın kapısını açtı. Arkadaşının bileğini sertçe yakaladı. Tam çekecekken birşey oldu.

Her yer karanlık?

~|~|~|~|~|~|~|~|~

AYOL NOLUYOOOO

Dur yanlış giriş oldu

MEREBALAR EFENİM BEN ASİN (kesinlikle nisa değil buarada)

Fici çok büyük bir hevesle yazıyorum hemde yazarken eğleniyorum. Bunun gibi bir fic veya pov varsa kusura bakmayın lütfen ;(

Ficin tutacağını sanmıyorum ama yinede yazasım geliyo

Oy ve yorum yaparsanız dahada çok sevincekmişim😼

Hadi sizleri muah muah bayyy💋