🌸28🌸

2.5K 169 60
                                    

Selamın aleyküm...

Sinirli olduğunuzu ve sizi çok beklettiğimi biliyorum. Bu yüzden gerçekten herkesten özür diliyorum.

Sebeplerim ve gerekçelerim bölüm sonunda.

Bir de bu bölümde bir nevi evlilik görüşmeleri yaşandı. Yani hiç böyle şeylerin içinde bulunmadığımdan nasıl olduğunu bilmiyorum o yüzden yanlışsa kibarca uyarın veya görmezden gelin lütfen♡♡♡

Keyifli okumalarrr....
✨️✨️

Bu gün hazırlanıyorum çünkü abim ve Esra dışarıda buluşacaklar ve konuşacaklarmış. Artık Zehra burada ben olduğum için arkalarından ben gidiyordum.

Üzerime elbiselerimden birisini giydikten sonra ona uygun şalımı da bağladım. Çantamın içine birkaç gerekli eşyamı da aldıktan sonra hazırdım. Açıkcası onlar konuşurken tek başıma diğer masada ne yapacaktım bilmiyorum. En kötü bir şeyler izlerim diye kulaklıklarımı da almıştım yanıma.

"Nerede kaldın Dicle! 10 saat oldu sen hazırlanmaya başlayalı." Abimin sabırsız gelen sesi ile gözlerimi devirdim. Sabah altıda kaldırdığı yetmiyormuş gibi ikide bir söyleniyordu hem de. Kolumdaki saate bakıp odama gelmemin üzerinden sadece 7 dakika geçmiş olduğunu gördüm.

Odamdan çıkıp dışk kapının önünde bekleyen Abimin yanına gittim. Ters bakışlarımla ona bakarken onun asla umursamadığını, hatta hayatının en güzel günüymüşcesine bir neşe içerisinde olduğunu gördüm.

Belki de hayatının en güzel günü. Ne karışıyorsun?

Benim hayatımın en güzel günü değil çünkü.

"Neden ters ters bakıyorsun Dicle? Hadisene ya ağaç olup kök saldım şurada!" Gözlerimi kapatıp derin bir nefes çektim içime.

Hayır sakinim.

Vestiyerin ayakkabılık yerinden spor ayakkabılarımı aldım. Giydikten sonra da kapıyı kapatıp çoktan toz olup arabanın yanına ulaşan abimin peşinden gittim.

Dışarısı biraz serindi. Keşke bir hırka alsaydım ama unutmuştum ve şimdi çıkıp alacak olsam abim demediğini bırakmazdı.

O yüzden boş verip arabaya ilerleyip kapısını açtım. İçeri girip kapıyı kapattığım anda abim arabayı hareket ettirdi.
Kemerimi bağlayıp önüme döndüm.

Telefonuma mesaj gelmesi ile çantamdan telefonumu çıkardım.

Yoldaş Bey; Ne yapıyorsun?
Yoldaş Bey; Hiç görüşemedik kaç gündür...

Ben de bu dertten muzdariptim çünkü onun işleri fazlasıyla yoğundu bu aralar. Benim ise hala evimiz için ufak tefek alışverişlerim sürüyordu. Bunun yanı sıra Onur sürekli beni darlayıp duruyordu Hasret konusunda.

Hayır yani hayatımda gördüğüm en havalı, karizmatik adamlardan biriyken bir anda kedi gibi bir şey olmuştu.

Ah işte, aşk insanlara neler yaptırıyor...

Siz; Abimleyim. Esra ile buluşacaklarmış, ben de mecburiyetten gidiyorum.
Siz; İşlerin nasıl gidiyor? O yoğunluk geçti mi?

Yoldaş Bey; Geçti çok şükür.
Yoldaş Bey; Bu yoğunluk geçtiğine göre artık seninle dışarıda bir yemek yiyebiliriz bence:)
Yoldaş Bey; Nereye gidiyorsunuz? Ben de geleyim.

DİCLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin