14. BÖLÜM - TEHLİKELİ SULAR

Beginne am Anfang
                                    

Nefes almalıydım elbet ama içime çektiğim her zaman oksijen olmayacak korkuyu da tadacaktım.

Yaşayacaktım elbet ama ruhum ölü, zihnim zehirli, kalbim yaralı, bedenim yamalı, hayallerim yıkılan, kabuslarım çoğalan, insanlar yalancı, aynada ki yabancı, yatağımda ki çivi, sırtımda ki bıçak, ikisi de bana saplanacak, bugünler rastgele, yarına kalmak denk gelirse, ellerim kanlı, lekesi gitmeyen, silahım da kurşun, yerinde durmayan ve namlunun ucunda sayısız kimliği belirsiz kişi ve tetiğin üstünde ki işaret parmağımla, yaşayacaktım.

Ellerimle çabucak üst baş kontrolü yaptım. Kolyem boynumda silahım ise belimdeydi. O zaman rahatlayabilirim.

Üzerimde ki ince örtüğü köşeye ittirip kalkıp makyaj masamın yanına gittim. Parçalanmış aynamın etrafa saçılan cıncıklarını dün temizlemiştim. Ama geride kalan boş tahtasında ki kurşun deliği, tıpkı duvarımda ki yarığa benziyordu.

Yaralarımın kirlenmiş bezlerini söküp, tentürdiyot döküp yeniden sarmaladım. Yüzümde ki geçmeye yakın morluklara merhem sürdüm. Üzerimi de değiştikten sonra hiç oylanamadan aşağıya inip kahvaltımı yaptım ve spor odasına çalışmaya geçtim.

Emir dün gece beni evime bıraktıktan sonra kendi evine gitmişti. Bugün ise yanıma uğrayamayacak ve hala bir kaç problemi olan arabasını tamire götürecekti. Emir'in yokluğu Kehribarla olacak olan görüşmemin üstüne iyi denk gelmişti. Gün içinde beni ararsa, mecburen yalan söyleyecektim artık.

Çünkü, bir başkasının kirli işlerini yapacağımı öğrense buna pek sıcak bakmazdı. Zaten Kehribarın bana ne iş vereceği ayrı muammaydı.

Düşüncelerimle beraber, koşu ve ısınma hareketlerini bitirmiş artık taktik çalışıyordum. Kum torbasına tekme atmaya çalıştığım her sefer dengesizce yere kapaklandım. Tabii ki tek bir tane düzgün tekmeyi atana kadar vazgeçmeden üst üste denemler yaptıktan sonra nihayet birisi olmuştu.

Sadece tekmeyle yetinmeyip, yumruk, ağırlık, dövüş manevraları derken terden sırılsıklam hâle gelene kadar devam ettim. Gerçi beklediğim şey dün geceden beri bana konum atmasını istediğim Kehribardan gelen bir mesajdı.

Mesajın gelme süresinin hala bu kadar uzun sürmesi içime kurt düşürüyordu. İstiyordum ki bir an önce bu işten kurtulayım ve rahatça intikam planımın peşinden gideyim. Elimde olan bilgiler artmıştı, tanıdığım insanlar da öyle. Eğer Emir'le beraber t.g.i.f'e rol play yaparak geçmekten daha işe yarar planlar yaparsak belki, İgima'ya ulaşabilirdik.

Elimde ki diğer bıçağı yere bırakıp hedef tahtama doğru gittim. Uzak mesafe atışı ile fırlattığım bıçağım yedi puana saplanmıştı. Fena değil, ama on iki puan görene kadar asla yeterli olmayacağım.

Bıçağı hedef tahtasından çekip diğerinin yanına attım ve spor odamda gözlerimi gezdirdim. Bugün talim atışı yapmak istemiyordum. Pekala, işim bitmiş sayılır o zaman.

Kehribardan mesaj gelene kadar çalışırsam pestilim çıkardı. Spor odamdan çıkıp salona geçtim. Emirle olan çalışma kağıtlarımızı, TV ünitesi rafından çıkartıp orta masanın üzerine bıraktım ve dibine çöktüm.

Elime önce, İgima Dizable'nin belgelerini aldım. Türkiye çapında, ünlü İgima gözlük şirketi. Sadece siyah gözlük üretirler ve sloganları ise, "gözler sizi açığa vurur, onları sakla" gibi bir saçmalık.

Başka bir kağıdı çekip incelemeye başladım, Phiqz başlıklı bir belge. Eskilerde çökmüş hukuk bürosu. Sahibeleri, 60 yaşında Avukat Yakup Gedik ve 57 yaşında ki eşi Nezaket Gedik. Artık işsiz olmalarında Ronni ekibin'in bilgilerine göre İgima 'nın parmağı var.

KAN KADER (+18)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt