Bölüm 25 - İblis'in kavgası

35 1 0
                                    

Mio ve Hiroaki

Mio ve Hiroaki, sessizce Tati, İssei, Parker ve Ayano'nun kaldığı odaya giderler ve içeriye girdikleri zaman çocukların sessizce uyuduklarını farkeder.

Hiroaki sessizce uyandırmadan Parker ve İssei'in saçını okşarken, Mio ise Tati ile Ayano'nun saçını okşuyordu. İkisi biraz üzgünlerdi, çünkü görevleri başarılı olmalarına rağmen, tek bir yaralı vardı ve psikolojik yarası ağırdı, iyileşmeyi bekliyorlardı.

Karanlıkta ışıkları açmak yerine, mum yakmayı tercih etmişti. Birbirlerine bakarak;

Mio: *sakin sesle* "Ay ışığımdaki gölgem, nasıl olacak bu halimiz? Onlara güvenmemeliydik."

Hiroaki: *sakin sesle* "Yapacak bir şey yok Kirazlı turtam. İçimden bir his, Minako ablan ve Mahmut bizi buradan çıkaracak gibi."

Mio: *iç çeker* "Haklısın birtanem. Yapsa yapsa Mahmut yapacak gibi, çünkü o Kuzey Tanboranlılar'a güvenmiyor. İkimizin, çocukların ve Minako ablamın başına ne gelirse gelsin, Mahmut bizi kurtarıyor. Umarım akıl sağlığını kaybetmez."

Hiroaki: *sakin sesle* "Bizimle arkadaş olduğundan beri, ne dertler ona vız geldi, trıs gitti? Büyük bir olay olmadığı sürece, onu pek etkilemeyecek gibi."

O andan itibaren kapıyı tıklatır ve Hiroaki kapayı açarak;

Hiroaki: *sakin sesle* "Tadasu? Sen miydin?"

Tadasu: *sakin sesle* "Evet dostum. Benim. Önemli bir mevzu için geldim. Müsaade var mı?"

Mio: *sakin sesle* "Var tabi, buyurun. Ama fazla gürültü yapmayalım, çocuklar uyuyor."

Tadasu: *sakin sesle* "Sadece sizi Korgeneral çağırıyor. O kadar, onunla konuşmanız gerekiyor."

Hiroaki: *iç çeker* "Kahretsin!"

Mio ve Hiroaki, Tadasu ile birlikte Korgeneral Kenji'yle görüşeceği odaya giderler.

İçeriye girdikleri vakit ortam biraz loş ışıktan kaynaklı karanlıktı, ancak birileri ışıkları açtığı vakit karşılarında Korgeneral Kenji, Tümgeneral Shinya ve Shunko ile Albay Misoka vardı. İkisi biraz tırsmıştı, lâkin kendilerini toparlayarak;

Hiroaki: *sakin sesle* "Siz kimsiniz?"

Korgeneral Kenji Nishimori: *sakin sesle* "Ben Kenji Nishimori, korgeneralim. Bunlarda Albay Misoka Ikeburo, Tümgeneral Shinya ve Shunko Nishimori. İkinizde Mio ve Hiroaki olmalısınız? Yuichisunan ve Naotekuta'nın taşıyıcıları."

Mio: *sakin sesle* "Eee? Ne var bunda? *Shinya'yı görerek* Sen Samsatlardaki Gümüş kafalı adam değil misin? Hani şu Mahmut'un yeni ortağı."

Tümgeneral Shinya Nishimori: *gülümser* "Hah evet benim. Erkek kardeşin çok cesur ve tatlı. Lakin çok öfkeliymiş."

Korgeneral Kenji: *sakin sesle, ciddileşerek* "Bu kadar gevezelik kâfi. Sadede gelecek olursak, Yuichisunan ile Naotekuta'nın ortağı Shiro nerede?"

Hiroaki: *sakin sesle* "Bilmiyoruz. Yuichisunan ve Naotekuta'nın nerede olduğunu da bilmiyoruz."

Albay Misoka: *öldürücü bakış atarak* "Yalan söylemeyin çakma vampirler. O üçü nerede?"

Mio: *sakin sesle* "Dedik ya, bilmiyoruz! Ortadan kayboldular."

Korgeneral Kenji: *öldürücü bakışla* "Madem öyle. Bakai Kyuwa ve Luna Katakana. Onu bağlayıp işkence edin, Shiro'yu bulmalıyız ve saygıdeğer babamıza teslim etmeliyiz!"

Standia - Suikastçınin ve Kaşifin yolculuğu (Düzenleniyor) Where stories live. Discover now