1.9

10 0 0
                                    

R"gunaydin rini..."

"Eve gidelim hadi." Reki kafasını sallayıp burnuma dokundu.

R"üşüdüğün ilk anda kaldirsaydın keşke. Burnun ve yanakların kıpkırmızı olmuş."

"Sorun değil. Gidelim hadi." Rekiye gülümseyip elinden tutarak kaldırmıştım dizimden. O ayağa kalkmış, sonra da beni kaldırmıştı.

Reki hırkasını çıkartırken onu durdurmuştum.

"Altında tişört varken üstünü çıkartamazsın. Donarsın." Reki mızmızlayarak da olsa hırkasını giydi.

R"Bir yaz gecesinde neden bu kadar soğuk olur ki?" Reki'ye gülümseyip ellerimi cebime sokmuştum. Ellerim aşırı üşüyordu.

"Ne yapacağız?"

R"hırkami alsana-"

"Reki hayir dedim dimi. Soğuğa karşı ne yapacağımızı sormuyorum, nereye gideceğiz? Onu soruyorum." Reki tekrardan üfleyip ellerimi tutmuş ve cebine sokmuştu, üstünden de kendi tutmuştu.

Ve çok daha sıcaktı.

İtiraz etmeyip yürümeye devam etmiştim.

R"seni miya'ya bırakacağım, sonrada eve giderim sanırım."

"Eve gidip sıcak bir duş al. Hasta olursun yoksa. Cidden çok soğuk hava." Reki'ye gülümsediğimde o sadece yüzünde rahatlatıcı bir ifade ile beni izlemişti.

(Yazar notu: Tabi okumuş adam, mal gibi bir ifadeyle diyemedi)

Bozuntuya vermeyip yürümeye devam ederken kafamda bir kaç sahne canlanmıştı ama gerçekliğinden emin değildim.

Bu iskelede, reki ile, ellerim reki'nin cebinde. Tek farkı reki'nin elinin benim belimde olması ve bana sarılıyor olmasıydı.

Oysa şuan reki bana sarılmıyordu.

Derin bir nefes aldığımda içim üşümüştü resmen. Korkutucu bir hava vardı ama hala sokaklari minik lambalar aydınlatıyordu.

Reki telefonundan bir playlist açtı.

Playlistin ismine gözüm çarpmıştı.

"~Tu me manques mon lapin.~"

"Playlist senin mi?"

R"evet. Beğendin mi şarkıları?"

"Playlistin ismi ne anlama geliyor?" Reki anlık boşluğa düşmüş gibi kalmış sonra da kendini zorlayarak gülümseme ile birlikte cevap vermişti.

R"önemli b-bir şey değil." Devamında kıkırdadığında üstüne gitmemeye karar verdim.

"Reki... Aşk acısı mı çekiyorsun?"

R"yani. Öyle de denilebilir. Konuşmak istemiyorum bu konu hakkında." Kafamı sallayıp susmuştum.

Reki birinden mi hoşlanıyor?

Ama hayır.

Ben niye buna üzüleyim.?

Çok saçma.

Üzülmüyorum.

Reki üzüldüğü için belki biraz üzülüyorum.

Ama üzülmeyeceğim.

Sertçe yutkunduğumda Sitenin önüne gelmiştik. Reki'yi durdurdum ve gülümsedim.

"Burdan sonrasını kendim gidebilirim. Eve git uğraşma."

R"eğer birinden hoşlanıyor olsaydım... Bu seni üzer miydi?"

"Bu beni üzecek olsaydı o kişiyi sevmeyi bırakacak mıydın?" Aynı şekilde soru ile cevap verdiğimde reki cevap bulamamıştı. Yüzümü izlerken ona gülümsedim ve tekrar konuştum.

"Tabii ki tüm bunlar birer ihtimal. Hoşçakal reki!" Sessizce ama hızlı adımlarla Miyalarin evine ilerlemiştim. Güneşin doğmasına yarım saat falan kalmıştı.

Miya'yi arayıp içeri girdiğimde Miya gördüğü gibi bana sarılmıştı.

M"çok korktum..."

"Miya dur... Yukarda konuşalım, olur mu? Evdekileri uyandiracagiz..." miya beni onayladığında bir kupa ile yanıma su aldım ve yürümeye başladım. Önümde de miya ilerliyordu.

Miya'nın odasına girip komidine kupayı bırakıp yer yatağıma oturdum. Miya da hemen gelip yanima oturmuş, ilk hareketi bana sarılmak olmuştu.

Aynı şekilde ben de ona sarıldığımda nedenini bilmesem de gözlerim doluyordu.

M"eğer... Sana bir şey olsaydı ve bu şey reki yüzünden olsaydı onu asla affetmezdim. Ne şimdi ne gelecekte ne de geçmişte. Üzgünüm rini."

"A-ah... Bunun cevabını şuan vereceğini düşünmemiştim." Miya cevap vermeden sadece sarılmaya devam etmişti.

M"içki içmedin değil mi?"

"Hayır tabiki. İcetea içtim sadece. O da içecek olsun diye." Göz devirdiğimde Miya da benim göz devirmeme göz devirmişti.

M"ne yaptınız rekiyle?"

"Ben iskelede oturuyordum o da bilmeden gelmişti. Sabah yalan söylediği için özür diledi ben de dedim ki zaten kısa süredir tanışıyoruz önemli değil dedim. Biraz daha konuştuktan sonra o şarkı açtı ben de duygulanıp ona karşı gerçek düşüncelerimi anlattım o da onayladı barıştık iste o şekilde. Sonra uyuyakaldı o ben de uyandırmak istemedim. Sen arayınca da öyle işte. Bir şey yapmadık yani."

Miya kafasını sallayıp bir şey dememekle yetinmişti. 

"Miya bir sorun mu var?"

m"Yanlış bir şey yapmış olsaydım benden nefret eder miydin?"

"Miya! Neler diyorsun sen! Birini öldürsen cesedini beraber gömmeye gideriz ne saçmalıyorsun. Senden asla vazgeçmem sen benim hem küçük kardeşim hem de abimsin! Unutma!"

M"ama bu yanlış senin hayatını değiştirecek..."

"Birini öldürmen ve beraber gömmemiz de benim hayatımı değiştirirdi."

Reki'ye gülümseyip sarıldığımda telefonuma bildirim gelmişti. İkimiz de telefona baktığımızda rekiden gelen bir mesaj olduğunu görmüştüm.

Reki<3

R: Özür dilerim.

-ha?
-ne için?

R: bilmiyorum.
R: özür dilemem gerekiyormuş gibi hissettim.

-reki birinden hoşlandığın için benden özür dilememelisin...
-sorun yok.
-daha doğrusu olmamalı.

R:rini...
R:miya yanında mı?

-evet beraber okuyoruz mesajları.

R: özür dilerim Miya.

Miya elimden telefonu alıp Reki'yi aramış ve hızla sokağa inmişti.

Ben gelemeyeyim diye de kapıyı kilitlemişti.

Ne karıştırıyorlar onlar?! Reki'nin sesini kısa bir süreliğine duyduğumda ağladığını fark ettim ama Miya daha fazlasını duymama izin vermemişti.

Derin bir nefes alıp anksiyete ile boğuşmaya devam ettim.

NELER OLUYOR ORADA AMK

BÖLÜM SONU
ay pardon capslock açık kalmış.

reki kyan x reader / Sk8 The İnfinity Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum