hoşgeldin. {1.1}

110 12 0
                                    

"Kaç güneş battı o gecede bilmiyorum ama inan bir daha hiç sabah olmayacak gibiydi."

Space song-beach house

Sonunda yeni evimize taşınmıştık. Japonyadayım... Şaka gibi geliyor! Buraya gelmeyeli o kadar uzun zaman oldu ki...

Annem japon, babam koreliydi.
(Evde sık sık sushi-gimbap kavgası çıkartmak çok eğlenceli)

Evimiz okuluma yürüyerek 10 dakikaydı. Apartmanın hemen altında bir park vardı. Kaykayımı iyi ki getirmişim...

Ama çok uzun süre oldu... Unuttum mu ki?!

Ah her neyse... Buluruz bir çaresini. Umarım iyi arkadaşlar edinebilirim. Kore'de bir sürü arkadaşım vardı! Onlardan ayrılmak zor oldu...

Bir yandan kendi kendime düşünürken bir yandan da odamı yerleştiriyordum. Çarşaflarımı annem çoktan yıkamaya atmıştı kuruyorlardı sanırım. O sırada ben de masamı ve kalemlerimi yerleştirdim.

Sırayla mangalarımı, okul defterlerimi, kalem kutularımı, skeç defterlerimi ve anı kutumu da yerleştirdiğimde bu bölüm tamamdı. Bu arada anı kutum gerçekten kutu, ve ayakkabı kutusu falan değil. Baya gardrobun altının tamamını kaplayan bir kutu. Şey... Anı biriktirmeyi severim de!

Kaykaylarımı ve madalyalarımı duvardaki askılara asıyordum, hemen yanına da takılarım vardı. Yatağımın arkasındaki kocaman duvarı full posterlerime ayırmıştım.

Bu posterler benim için gerçekten değerliydi, çünkü en sevdiğim şeydi yani.

En sevdiğim şey hep baş ucumda durmalı, değil mi?

Anime karakterleri ve skater'lar ile dolu bir sürü posterim vardı. Onların arasından seçim yapacaktım.

Tüm posterleri önüme alıp incelemeye başladım. Bu arada kaykaycıların bazılarının altında benim imzam vardı, çünkü ben çekmiştim. Fotoğraf çekmeyi zaten çok seviyodum.

Bazılarını seçmiştim. Anime karakterlerini de seçip duvara dekore etmek kalmıştı sadece. Umarım yapışkan güzeldir...

Tüm posterleri yapıştırıp aşağı indim. Anneme eşyaları yerleştirmekte yardım ettikten sonra üstümü giyinmek için tekrar odama gelmiştim.

Kaykayımı görünce... Aklıma geldi. Uzun zamandır kaykaya dokunmuyorum bile? Acaba unuttum mu ki...

Denemeden bilemeyiz!

Altıma bol siyah bir baggy pantolon giyip üstüme de hava sıcak diye abartısız normal bol bir crop giymiştim. 

Hmm en zor seçime geldik!

Hangi kaykay...

Heart-spider'li olanı seçip elime aldım, çantamın kenarına asacağım ve muhtemelen tüm gün orada taşıyacağım sweati de seçip çantamla beraber mutfağa girdim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Heart-spider'li olanı seçip elime aldım, çantamın kenarına asacağım ve muhtemelen tüm gün orada taşıyacağım sweati de seçip çantamla beraber mutfağa girdim.

"Anne ben cikiyorum!"

A"dikkatli ol! Daha burayı tam bilmiyorsun. Kaybolursan aramamazlık yapma."

"Tamam anne tamaaamm biliyorum!" Göz devirdigimde gotume bir terlik yiyip hızla kapıyı kapatmıştım arkamdan. Ayakkabılarımı giyip merdivenlerden üçer dörder aşağı inmeye başlamıştım.

TW

Bugün 2. Gündü, hala hiç bir şey yememiştim. Ama zaten bu aralar çok yemek yiyorum! Sorun olmaz bence!

Yazarnotu: üzgünüm...

Derin bir nefes verip ağır kapıyı ittirerek kaykayımla beraber dışarı çıkmıştım. Kaykayı yere koyup üstünde hafif ilerlemeye başladım.

Bir sürü güzel yer vardı, her yaştan insan da mevcuttu. Sitedeki parka bakıyordum. Parkta bir kişiyi görmüştüm bile! Kaykay kayıyordu!

Hey... Bu çocuk bana çok tanıdık geliyor.

Çocuğa yavaş yavaş yaklaştığımda beni görmüştü zaten. O da dik dik bana bakıyordu.

"Şey..."

?"rini-san?"

"Ah- beni tanıyor musun?"

?"sen..."

"Bana da sen çok tanıdık geliyorsun ama hatırlayamıyorum!"  Niye hatırlayamadım?!!

?"ne demek hatırlayamıyorum be! Benim gibi mukkemmel birisini nasıl unutabilirsin!"

"Miya!" Sarıldığımda kedicik de bana sarılmıştı. Gülümseyerek ayrıldığımda o da gülümsüyordu.

"Coookk özür dilerim! Bayadir japonyaya gelmiyordum... Kaykaya bile neredeyse hiç binmedim..."

M"eski alışkanlıklarını bırakmaya mı çalışıyorsun sen!"

"Hadi ama miyaaa! Sadece sen olmayınca eğlencesi çıkmıyordu!"

M"tabiki çıkmaz. Ben mukkemmelim."

Timeskip

Batan güneşi izlerken miyaya japonyadan ayrıldıktan sonra neler yaptığımı anlatıyordum.

M"gerçekten... Çok kilo vermişsin..."

"A-ah... Teşekkür ederim..." Aklıma o anlar doluyordu. Tuvalette geçirdiğim dakikalar.

M"nasıl verdin?"

"S-sey spor, diyet, sağlıklı beslenme falan işte!"

M"ve kusarak."

"H-ha?"

M"bana yalan söyleme! Ne yaptığını çok iyi biliyorum! Hala devam ediyor musun gerçekten yoko! İnanamıyorum sana!"

"Miya... Ben..."

M"kes şunu artık."

"Üzgünüm..." Miya'ya yüzümü çevirdigimde şaşırmıştım.

"Miya sen... Ağlıyor musun?"

M"k-kes sesini!" Miyanin ağladığını görmek beni de üzüyordu. Gözlerimin dolmasıyla kafamı tam tersi tarafa döndürmüştüm.

M"s-sen de ağlıyorsun!" Hıçkırığımla sarsılmıştım. Miya bana döndüğünde birden sarılmam ile o da sarılmıştı.

M"baka!"

"Şşş... Acı biber süreceğim bak." Kıkırdadığında ben de kikirdamistim.

M"eve hoşgeldin tavşancık."

"Hoşbuldum kedicik."

reki kyan x reader / Sk8 The İnfinity Where stories live. Discover now