❁1.5❁

128 8 3
                                    

Medya : Diamonds - Rihanna

Evet uzun bir aradan sonra ben geldimmm....

En sevdiğiniz karakter kim?
Benimki Paulllll

Günün sözü;
"Özlediği kadar üşüdü insan,
dondu,
Lakin bir gülüşle çözüldü..."

************************************

Yazardan...

Paul, sarıldıktan sonra gözlerini kapatmıştı lakin dört çift gözün merakla karışık heyecan dolu gözlerle onları izlediğini hissediyordu.

Jack, kardeşi ona sarıldığı anda gülümsemiş ve daha sıkı sarmıştı bedenini. Elinin henüz taze, kabuk tutmaya yüz tutmuş bir yaraya çarpmasıyla tişörtün üzerinden de olsa hissetmişti.

Paul'un bedeninin aniden kasılmasıyla birlikte Jack'in kuşkuları arttı. Hızla bakışları onları izleyen Hector, Hazel, Beatrix ve Jennifer'ı buldu.

Paul'un kendisinden uzaklaşacağını anladığı gibi onu tuttu ve omzundan kuvvet uygulayarak koltuğa oturttu. Paul kalkmaya çalışsa da Jack izin vermedi.

"Bırak beni," demişti, sesi kısık ama güçlüydü. Jack onu takmayarak Jennifer'a "İlk yardım çantasını getirir misin?" dedi.

Kulübeyi geldikleri gibi gezdikleri için her şeyin yerini biliyorlardı.

Jennifer onaylayarak ayağa kalktı, salondan çıktı. Bu sefer Jack, "Haz, bir kaç tane temiz havlu getirir misin?" dedi, rica ediyor gibiydi ama yüz ifadesinden emir verdiği anlaşılıyordu.

Hazel bunu takmayarak havlu almaya gitti. "Lily," diyince Beatrix gülerek, "Benden ne isteyeceksin?" dedi.

Jack'de onun gülüşüne karşılık verdi. "Şunun kaçma girişimlerine yardım etme yeter." Beatrix göz devirmekle yetindi.

Jack'in bakışları Hector'u bulunca Hector ne istediğini anlayarak, "Açma, hiç o güzel ağzını. Zapt etmene yardım ederim." dedi.

"Köpek miyim lan ben? Zapt edeceklermiş." diye homurdandı Paul.

Jack Paul'un yanına oturarak kendine çekti. O sırada Jennifer elinde ilk yardım çantasıyla salona girdi. Hemen ardından da Hazel.

Jack'in elleri Paul'un tişörtünün eteklerine gittiğinde Paul'un onu engellemesiyle derin bir nefes alarak, "Paul," dedi, uyarı dolu sesiyle.

Hector'da diğer tarafına oturarak ellerini tutunca Paul kaçışının olmadığını anlayarak onlara uydu.

Tişört yerle buluştuğu anda hepsinin bakışları ilk önce sırtında ki derin yaraları sonra karın boşluğu sonra da diğer kesikleri buldu.

Paul huzursuzlanarak yerinde kıpırdadı. O görünmez olmaya alışmıştı. Şimdi hepsinin gözünün onda olması onu rahatsız ediyordu.

Paul karanlığı sevmişti, ya da sevdiğini sanmıştı, ve şimdi onu aydınlığa çıkarmayı istiyorlardı. Paul aydınlığa gelmeyince onlar karanlığa geliyordu.

"Düşündüğümden daha kötü, sadece temizlerken bile acısı katlanılmaz derece olabilir," diyerek durum analazi yaptı Jennifer.

Paul kaşlarını kaldırdı. "Kötü değil, daha kötüleri vardı. Ve emin ol bu izin nasıl olduğunu bilsen acı ile ilgili bir cümle kurmazdın."

Jack yutkundu, dün karanlıkta bu kadar iyi görememişti yaralarını. Onun gördüğünde bile canı yanmıştı, kim bilir kardeşinin canı ne kadar yanmıştır.

❁ᴇʟᴇᴍᴇɴᴛʟᴇʀɪɴ ᴋıᴢı❁ 𝐁𝐱𝐆𝐱𝐁Where stories live. Discover now