13| Çürük Kalp

64 8 8
                                    

Titriyordum ama kendimi gizlemek zorundaydım. Çünkü birine zayıflık göstermek demek onlara beni öldürebileceği alanlar bırakmak demekti.

Bunu küçükken öğrenmiştim. Bir çocuğun öğrenmemesi gereken yaşta.

Adını bilmediğim ve sormaya gerek duymadığım çocukla partiye gelmiştik. Yaklaşık yüz adım uzaktaydık ve gökyüzüne uçan kıvılcım darbelerini, gürültüyü seçebiliyordum.

"Harika bir gece olacak." dedi çocuk. Ardından bana dönerek tekrar sırıttı. Neşesi bana fazlaydı.

"Berbat bir gece olacak."

Kamp ateşine ilerlediğimizde kumral olan elleriyle ritim tutuyordu. Bu hiperaktifliğin sebebini kesinlikle anlamamıştım.

Tanımadığım kalabalığın ortasına geldim. Arkadan hareketli bir şarkı çalıyordu. Herkes zıplayarak dans ediyor, bu karanlık ortama ayak uydurmakta hiç zorlanmıyorlardı.

Cebimdeki sigarayı çıkardım. Zehri dudaklarıma yasladım ve kalabalıktan uzaklaştım. Kırık bir sokak lambasının altına geçerek oturdum. Sigaradan derin nefesler çektiğimde gözlerimi kapattım.

Birileri orada eğleniyor.

Birileri orada kahkaha atıyor.

Birileri orada ve mutlu.

Aynaya bakıyorum.

Kendimi görüyorum.

Kocaman bir karanlık.

Gözümden bir yaş süzüldü.

"İzel." dedi Aktan'a ait ses. Gözlerimi açmadım. O ise sokak lambasının direğine tıpkı benim gibi yaslandı.

Sırtlarımız arasındaki tek duvar o direkti.

"Kancaoğlu." diye mırıldandım sigarayı üflerken.

Biz kimdik, demek istiyordum ona.

Leydi Afoni miydim ben?

Sense Asiyan mıydın?

O gece barda bana ağır sözler söyleyen çocuk muydun yoksa şimdi arkama yaslanan çocuk mu?

"Sen de," dedim. Dudaklarımı yaladım. Derin bir nefes verdim. "Kayboldun mu?"

"Kayboldum."

"Senin de canın acıyor mu?"

"Seninki acıyor mu?" dediğinde yavaşça gülümsedim.

"Seninki de acıyor."

Ve sen kurtulacaksın acılarından. Çünkü ben, öldüreceğim seni.

Cevap vermediğinde gözlerimi karanlık gökyüzüne çevirdim. Gecenin kokusunu içime çektim.

"Benimle bir oyun oyna, Kancaoğlu."

"Nedir aptal oyunun?"

"Benimle haftaya yapılacak motor yarışına katıl."

Buralarda üç ayda bir motor yarışı düzenlenirdi. Şehirdeki bütün serseri ve kendini beğenmiş aptal tipler burada dolaşırdı. Kimi oyunlar çift şeklinde de yapılıyordu ve ben bunu istemiştim sadece.

Aktan ayağa kalktı, karşıma dikildi ve çatık kaşlarıyla konuştu.

"Sonra peşimi bırakacak mısın?"

"Benim yanıma gelen sendin."

"Beni her yerde bulan sensin."

"Demek ki bulunman gerekiyormuş." dediğimde başını iki yana salladı ve dudaklarımın arasına kısılı sigarayı tek hamlede aldı, kendi dudaklarına yasladı.

"Yarışta görüşürüz." dediğinde partiye gitti. Bir kız hemen onun yanına gittiğinde Aktan onu belinden tuttu ve dudaklarını kızın dudaklarına bastırdı.

Başımı iki yana salladım. İstemsizce alayla gülümsedim ve önüme döndüm.

Aptal, Kancaoğlu.

Onun kalbini yok edeceğimden habersiz.

Merhaba, bölüm biraz kısa oldu, farkındayım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Merhaba, bölüm biraz kısa oldu, farkındayım. Ama diğer bölümde de partiye devam edeceğiz, normalde bu bölümde devam edecektim ancak burada bitmesi gerekiyor gibi hissettim...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 19 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BAZILARIMIZ KARANLIKTA DOĞARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin