GÜVEN.

1.2K 72 61
                                    

Selamlar bipolar yazarınız geldi..🥲 13. Bölümle sizlerleyim, aslında duyuru paylaşmıştım yeni bir hikayeye başlayacağıma ve belki bu hikayeyi silebileceğime dair. Ancak kitap bu kadar sevilmişken ve sizler de hâlâ destek veriyorken silmek mantıksız geldi. Zaten 14 veya 15. Bölümde final olacak, minific gibi düşünün. Bu bölümden sonra son bir iki bölüm falan kalmış oluyor yani.. bu süreç boyunca bana destek veren herkese çok teşekkür ederimm.🤍 Aklımda yeni ve diğerlerine göre çok değişik bir kurgu var, severek desteklediğim bir konu ile alakalı. Umarım onu da seversiniz ve destek görür, eğlenceli olacağına eminim bu hikayeden sonra ona başlayacağım. Çok konuştumm, iyi okumalar.♡

-

"Hadi uyu bebeğim, ben odaya götürürüm seni. Dinlen biraz."

"Hmhm.."

Kısa bir mırıltı eşliğinde dediklerini onayladığımda uykuya gerçekten ihtiyacım olduğunu fark ettim. Biraz dinlenebilmek adına yüzüm boynuna yaslıyken ellerimi omuzlarına doğru çıkartıp gözlerimi usulca kapattım ve kendimi onun kollarında yavaşça uykuya teslim ettim. En huzurlu hissettiğim anlardan biriydi..

Uykuya daldıktan sonra, Pusat ne ara beni duştan çıkartmış ve giydirerek yatağa yatırmıştı hissedemeyecek kadar yorgundum. Öyle bir uyumuşum ki hiçbir şey fark edememişim.

Gözlerimi araladığımda çoktan sabah olmuştu, hava hâlâ hafif kapalı olsa da güneş az çok belli ediyordu kendini. Yattığım yerden doğrularak kalkıp gözlerimi hafif ovuşturdum ve ilk derse geç kalmamak için rutin işlerimi halletmek amacıyla odadaki banyoya ilerledim.

Banyoya girdikten sonra yaklaşık 10-15 dakika kadar sonra, rutin işlerimi hâllederek biraz daha ayılmış hâlde çıktım banyodan. Pusat'ın çoktan kalkıp şirkete geçtiğine emindim, evden hep bana göre biraz daha erken çıkardı. Kampüste devamsızlığım çok fazlaydı ve son senem olduğu için mezun olmama artık bir aydan az kalmıştı. Bu yüzden dikkat etmeli ve sorunsuzca mezun olmalıydım.

İlerleyerek dolabı açtığımda, ne giyeceğime dair bir süre bakındım. Ardından gözüme kestirdiğim kombini seçerek oyalanmadan üzerimdekilerden kurtulduktan sonra giyindim. Altıma siyah ve hafif dar bir kot pantolon, havadan dolayı üzerime de aynı renkte siyah bir sweat giyinmiştim.

Aynanın karşısına geçtiğimde, saçlarımı düzelterek hafif dağınık bırakmış hâlde bir şekil vererek hazır olduğumu hissettiğimde bugün için gereken iki üç kitabı elime alarak odadan çıktım. Bugün fazla dersim yoktu ve Pusat'ı görmek için şirkete daha erken gidebilirdim.

Odadan çıkarak merdivenler eşliğinde aşağı indiğimde, hizmetli kadın beni görerek saygıyla selam vermişti.

"Efendim, hemen kahvaltıyı hazırlayayım isterseniz. Uyanmanızı bekledim."

Sevecen bir tavırla dediklerinin ardından gülümseyerek konuştum.

"Teşekkür ederim, şimdi çıkmam gerekiyor bugün kahvaltıya kalamayacağım."

"Tamamdır Oğuz bey, nasıl isterseniz."

Dediklerinin ardından kısa bir baş selâmı vererek mutfağa gitmesiyle bende kapıya doğru yöneldim. Kapıdan çıkarak bahçeye vardığımda, bana şoförlük yapan koruma selam vererek benden önce arabaya doğru ilerlemiş ve benim için arka kapıyı açmıştı.

Korumaya kısa bir tebessüm edip arabaya binerek kitapları koltuğun üzerine doğru yanıma bıraktım, iki koruma da ön koltuğa geçtiğinde araç hareketlenerek bahçeden çıkmıştı. O sırada çalan telefonumu cebimden çıkartarak baktığımda arayanın Pusat olduğunu gördüm.

TAKINTI. (bxb)Where stories live. Discover now