ŞİRKET.

3.1K 150 71
                                    

Selamlarr, 9. Bölüm ile beraberiz. Dediğim gibi bu bölümde biraz kaoslu ve uzun olacak. Araya smut da sıkıştıracağım herşey sizin için bakın kıymetimi bilin. Lsblqvsqjgwqh öpüyorum hepinizi iyi okumalar.♡

--

Gelen tanıdık siyah mercedes ile arabadan inip kapıyı açan korumayı bekletmeden ilerledim, baş selamı vermeleri ile tebessüm edip gerginlikle arka koltuğa geçtim. İki koruma da ön koltuğa geçtiğinde Pusat'ın şirketine doğru yola çıkmıştık, camdan dışarıyı seyrederken hem gergin hem düşünceliydim. Daha okulum bitmemişken şirketin başına geçecektim, o camia ve o insanlar beni kabullenecek miydi? Düşünceyle iç çekip başımı arkaya yasladım.

Bir saatin sonunda Pusat'ın şirketine vardığımızda kapıyı açmak için inen korumayı beklemeden kapımı açarak arabadan indim, içimde korkuyla karışık bir heyecan vardı. Görkemli, siyah ve oldukça büyük binanın girişi ile

"Demirhan Holding."

Yazısına kısaca göz gezdirerek içeriye adımladım. İçeriye girdiğimde sanki herkes geleceğimden haberdarmış gibi davranırken selam veren çalışanlara gülümseyip beni Pusat'ın odasına doğru götüren sekreteri takip ediyordum. Asansöre bindiğimizde kadının altıncı katı tuşlaması ile gergince bir nefes verdim.

Saniyeler sonra kata varmamızla kapının açılması ile önden ben çıktım. Oda sağ tarafta hemen karşımdaydı. Sekretere dönerek konuştum.

"Tamamdır ben girerim, teşekkürler."

Sekreterin başıyla onaylayıp gülümseyerek asansöre tekrar binmesi ile karşımda ki odaya ilerledim. Odanın önünde birkaç saniye durup nefes verdim ve kapıyı tıklattım, içeriden gelen ses ile yavaşça kapıyı açtım.

İçeriye girdiğimde gördüğüm beden istemsizce duraklamama sebep olmuştu. Her zaman ki ağır, şık takımlarından birini giymişti.
Fazla yakışıklı gözüküyordu şerefsiz. Aniden içimi anlam veremediğim bir kıskançlık kaplamıştı.

Şu sekreterler ve çalışan kızlar, ya fazla yakın davranıyorlarsa? Ve de onu hergün saatlerce görüyorlar. İçimde ki garip his düşüncelerimle büyürken köpürmeye başlıyordum.

O sırada duyduğum sesin sahibi ile düşüncelerim çoktan dağılmıştı. Ayağa kalkmış ve bana doğru ilerlerken gülümsüyordu.

"Yavrum ne oldu, daldın?" Bir kaç adımda dibimde bitip belimi kavraması ile diyeceklerim kokususu yüzünden çoktan aklımdan uçup gitmişti.
"Hiç.. öylesine dalmışım."

Alnını alnıma yaslayarak yüzünde ki çarpık tebessümle dudaklarımızı birbirine sürttü. O an insanı ne kadar baştan çıkartacak bir kokusu olduğunu düşündüm. Bu adamın herşeyi kalbe zarardı.

"Aslında işleri konuşmak bahane bana, seni özledim."

Dedikleri yüzümde engelleyemediğim bir tebessüm oluştururken bedenine yavaşca biraz daha sokulup konuştum.

"Bende seni özledim ama şu şirket mevzusu sıkıntı olacak gibi. Nasıl yöneteceğim ki ben?"

Dediklerim ile elimi tutarak masasına ilerlediğinde sandalyeye oturup beni de kucağına çekti. Kucağında ki yerimi alırken elleri belime dolanmıştı bile, önümüzde ki masada bir ton dosya vardı resmen.

"Bak bu dosyaların çoğu sizin, yani artık senin şirketinle alakalı. Şuan ben ilgilenip hâllediyorum, korkmana gerek yok işleri tamamen öğrenene kadar yalnız bırakmayacağım seni güzelim. Bir elim hep şirketinin de üzerinde olacak. Sana herşeyi öğreteceğim. Ayrıca okulun bitmek üzere, iki ay kadar kaldı zaten. O vakte kadar hem şirketi hem de okulu aynı anda ilerletmen için yardımcı olacağım, gözünü korkutma."

TAKINTI. (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin