37

209 18 34
                                    

"Seni bırakmayacağımı bilmene rağmen neden böyle yapıyorsun."dedi sakince.

Ben sinirden delirirken onun sakin olması beni delirtiyordu. Bu sakinlik bu adama nerden geliyordu!?

"Sen de beni biliyorsun ki istemediğim yerde durmam."dedim.

"Güzelim lütfen."dedi

Artık yavaş yavaş sinirleniyor gibiydi. İkimizde susmuş akıp giden yolu izliyorduk. Elini uzatıp müzik açtı. Arabanın içinde sadece müziğin sesi vardı. Bakalım bu sefer hangi yalanlarını dinleyecektim.
.
.
.

Fazla geçmeden eve gelmiştik. Arabadan inerek eve doğru yürüdüm hemen arkamdan da o geliyordu. Yine her zaman ki gibi korumaları hazır bir şekilde bekliyordu. Kendimi koltuğa bıraktım. Ne dersem diyim onun dediği oluyordu bu yüzden kendimi yormak yerine sadece yine bahanelerini dinleyerek bu evden çıkacak ve bidaha dönmeyecektim. Gelip önümde durdu ve o da yanımda ki koltuğa kendini bırakmıştı.

"Bişey içer misin?"dedi.

"Hayır. Ben buraya senin zorunla getirildim ya hani! Şu bahanelerini sıralada ben de gideyim artık" dedim.

"Güzelim anlıyorum sinirlisin ama böyle yapma lütfen."dedi.

"Ben sana bişey yapmıyorum ki! Sen asıl bana yapıyorsun. İlk önce beni tehdit ettin sonra kaçırdın sonra ben sana şans vermişken sen bı anda değiştin ve bana aşık olduğunu söyleyen adam beni bı anda itti ve olamadığını yapamadığını söyledi. Ama şimdi sen tekrar karşıma çıkıyorsun. Asıl sen ne yapıyorsun!?"dedim.

"Özür dilerim. Ben hala aynı benim. Sana yemin ederim ki değişmedim. Seni çok seviyorum ve bu hiç degismeyecek. Güzelim tehdit alıyordum. İlk başta seni korurum sandım ama koruyamadım ve seni hastaneye zor yetiştirdim. Benim için hiç kolay değildi sevdiğim kadını kanlar içinde benim yüzümden vurulmuş bir halde hastaneye yetiştirmeye çalışmak. Ben sadece canın yansın istemedim."dedi.

Şaka felan mıydı bu? Kamera şakası mi? Benle dalga geçer gibi cidden bunları mi soyluyirdu bana!?

"Sen ne diyorsun ya!? Hani senin için kolay olmamış ya benim için çok mu kolaydı. Gözlerimi açtığımda en azından sevdiğim adam yanımda olsun istiyordum ama o neredeydi kim bilir. Adamlarını başıma dikince olmuyor Ulaş bey. Benim sana ihtiyacım vardı sana! Eve gittim ben kendime gelemeden akşamına sinirle eve gelip yıkıp dökuyorsun. Bende kırılmadık yer bırakmadın sen ya!"dedim bir sinirle.

"Biliyorum ama kendimi suçluyordum hala da suçluyorum. Ben olmazsam daha güzel bir hayatın olacaktı sanki. Bensiz daha mutlu olacaktın."dedi.

Sinirle gülüyordum. Hızla ayağa kalktım ve bağırmaya başladım.

"Daha güzel bir hayat öyle mi!? Bak şu halime gerçekten ne güzel bir hayat! Ya ben sana güvendim be adam sana! Ben sana bir şans vermişken sen beni o şansı verdiğime de pişman ettin. Yıktın beni yok ettin! Hayallerimi tek tek aldın tekrar benden! Tamam belki uzun bir zaman geçirmedik ama benim için güven herşeydi ama sen benden o güveni aldın!"dedim

O da ayağa kalkmış dibine girmişti.

"Ben çok mu mutluyum böyle!? Pişmanım tamam mı? Olmuyor ben senden uzak kalamıyorum. Yapamıyorum. Anlamaya çalış! Ben seni çok severken bırakmak zorunda kaldım!"dedi.

"Seven insan bırakmaz Ulaş bey!"dedim.

"Seven insan bırakmak zorunda kaldığı için bırakır."dedi.

"Adı üstünde seviyorsun ya hani her ne olursa olsun ya bırakmazsın!"dedim

"Tamam haklısın bırakmamalıydım ama ne yapacağımı bilemedim. Tek düşündüğüm sana zarar gelmiş olmasıydı ve bunun benim yüzümden olduğunu biliyordum."dedi.

"Sana hiçbir şey diyemiyorum! Şimdi beni bırak gidicem."dedim.

"Yapma lütfen Gece."dedi

"Ne yapma ya! Bunları anlatınca tekrar döneceğimi falan mi sandın!? Asla Ulaş! Ben sana güvendim ama sen benim güvenimi boşa çıkardın."dedim.

"Haklısın tamam haklısın ama bidaha böyle bir şey olmayacak. Söz veriyorum."dedi.

"Artık bişey değiştirmiyor Ulaş Bey."dedim.

Ulaş'a kalsa beni burada tutacağı için yanından hızla geçtim ve kapıya yöneldim. Arkamdan hâlâ bişeyler söylüyor beni ikna etmeye çalışıyordu. İkna olmayacaktım. Bana göre bunla bahaneydi. Ben onu suclamazdim her ne olursa olsun yanında olmaya çalışırdım. Şimdi gelmiş karşıma suçluluk duygusu için beni bıraktığını söylüyor. Bana göre bahaneydi bunlar. Evden çıkmış nereye gittiğini bile bilmeden yürümeye başladım. Ulaşla çok kısa zaman bir birlikteliğimiz olsa da ben Ulaş'a karşı bişeyler hissetmeye başlamıştım. Şimdi ona sarılmak isterken bunu yapamazdım. Ben Ulaş'ı affetmeyi istesem bile affedemezdim. Böyle saçma bir neden için beni bırakıp gitmişti. Benim güvenimi kırmıştı. Beni kendi elleriyle itmişti. Şimdi ise gelmiş tekrar güven istiyordu. Benim yerimde kim olsa eminim ki güvenemezdi. Çalan telefonum ile düşüncelerimden ayrılıp kendime gelirken çantamdan telefonumu çıkarmıştım.

"Efendim Derin."

"Nerdesin sen!? Geç kaldın. Öldüm meraktan!"dedi.

"Geliyorum."dedim.

"Bekliyorum."dedi ve telefonu kapattı.

Eminim şuan delirmişti ama yapacak bişey yoktu. Hızla eve gitmeye çalışıyordum ama bilmediğim yollar olunca bu çabam boşaydı. Sonunda evin yolunu bulmuş ve tam 1 saat sonra eve gelmiştim. Derin beni öldürecekti. Evin önüne gelip kapıyı çaldım. Biraz bekledikten sonra Derin kapıyı açmıştı.

"Gelmeseydiniz efendim."dedi.

"Gelmeyebilirdim ama geldim bence bu da bişey."dedim ve güldüm.

"Çok mu komiksin sen!?"dedi Derin.

"Ya tabi o kadar komiğim ki hayatım da benimle dalga geçiyor."dedim sinirle.

"Anlıyorum ama yapma böyle. Erkek değil mi hepsi aynı işte"dedi.

"Bunun erkeklerle alakası yok Derin. Karakter meselesi bu."dedim.

Öyleydi insanların cinsiyetine bakmazdı bunlar insanın karakteri böyle şerefsiz olursa kadın erkek farketmezdi.

"Ben uyumak istiyorum."dedim ama Derin bırakmadı.

"Yeter artık ama tamam üzülüyorsun ilk kez güvendin ve böyle oldu tamam ama yemek bile yemiyorsun artık kızım 2 günde çöktün resmen."dedi.

Haklıydı artık hiçbir şey yapmak istemiyordum buna yemek de dahildi.

"Hadi bak makarna yaptım sen benim makarnamı çok seversin."dedi.

"Tek yapabildiğin yemek olduğundan olmasın."dedim gülerek.

"Öyle deme yaaa. Bak bir arkadaş üzülüyor."dedi.

"Tamam tamam demedim bişey. Gidelim yemek yiyelim."dedim.

Beraber mutfağa geçtik tabaklara makarnalarımızı koyduk. Yemeklerimizi bitirip bulaşıklarımızı hallettik ve kalkıp içeriye geçtik. Bugün film izlemek istiyorduk. Yerimizi alıp filmimizi açtık.
Her ne kadar şuan gülsem de içim de hâlâ onu düşünen onu bitiremeyen bı taraf vardı. Ne yapacaktım veya bununla nasıl başa çıkacaktım hiç bilmiyorum.
Herşeyi zamana bırakmak belki de iyi olacaktır...

Bölüm sonu~

Evetttt biliyorum çok çok özür dilerim sizden bölüm çok geç geldi ama bu sırada başıma gelmeyen de kalmadı.

İlk önce bölümle ilgili yorumlarınızı merak ediyorum.

Sizce bölüm nasıldı?

Gece sizce ne yapacak?

Ulaş biseyleri oldurmakta ısrarcı olacak mı?

Arkadaşlar gerçekten kötü bir dönemden geçiyorum herşey üst üste gelmiş gibi oldu ve üstelik Gece'nin yaşadığı çıkmazı bende daha farklı daha acı şekilde yaşıyorum. Eğer ki isterseniz yorumlarda anlatabilirim.

Sizleri çok seviyorum ve tekrar özür dilerim bölüm çok geç geldi ama bu sefer öyle olmayacak.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 12 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Aşk OlsunWhere stories live. Discover now