25

3.1K 84 9
                                    

Çok özlemiştim. Onunla olmayı onunla delirtmeyi onunla korkmayı kısacası her şeyi...
.
.
.
Kapıda sarılma faslını bitirdikten sonra içeriye geçmiştik. Tabi ki Derin yine başlamıştı sorularına ve susacak gibi değildi.

"Bu kim? O söylediğin şahıs bu mu? Hani - dık ekiyle eklediğin ? Her neyse. Neyin oluyor? Bir anda ortadan kayboluyorsun ve bana sadece kafa dinlemek için gittiğini söylüyorsun ama döndüğün de yanında biriylesin. Bana gerçekten bir açıklama borçlusun! Ya hayır madem böyle bişey var ne diye anlatmıyorsun. Şüphelenmedim değil bir an polise bile gidecektim ki iyi ki de gitmemişim. Siz ne zaman tanıştınız hem. Anlat artık Gece susma. Meraktan patladım burda hala susuyorsun. "dedi.

" Derin bir sus da motorun soğusun . Bu ne taramalıya bağladın yine. Anlatıcam herşeyi ama ben acıktım kahvaltı yapalım artık. "dedim.

Ulaşa baktığımda onun da bana baktığını gördüm. Ulaş yine eski Ulaş olmuştu. Benimle tekken farklı başkasının yanında çok farklı biriydi. Allah'tan dışarda olduğu gibi öldürücü bakışları yoktu. Normal ama sertti. Yüzü hiçbir şey ifade etmiyordu.

" Hadi o zaman kahvaltıda anlatmaya başlarsın." dedi ve ayaklandı Derin.

Ben de onunla beraber ayağa kalktım. Derin mutfağa girdiğinde Ulaşa kalkması için elimi uzattım. Uzattığım elimi tuttu ve ayağa kalktı. Yavaşça kulağıma yaklaştı.

"Bu arkadaşın niye bu kadar konuşuyor? Başım şişti başım. Alacak adama Allah yardım etsin." dedi.

Gülmemeye çalışsam da başaramamış gülmüştüm. Ulaşın dediği şeye bi yönden bende katılıyordum. Onun yaptığı gibi bende onun kulağına ayaklaştım.

"Sen bide kıskanç halini gör." dediğimde Ulaşta gülmüştü.

Yavaşça geri çekildim ve Ulaşın elini sıkıca tutup mutfağa yönlendirdim.
Derin mutfakta çayları doldurmaya başlamıştı. Masaya baktığımda bunu Derin'in yapacağına inanmamıştım. Masayı resmen donatmıştı. Hemen yerime geçtim oturdum. Ulaşta yanımda ki sandalyeyi çekti. Derin çayları doldurup o da yerine oturdu ama yemeğe başlamadan önce ise bana baktı ve konuştu .

"Anlatıyor musun ben mi öğreneyim ?" dedi.

"Tamam Derin anlatıcam." dedim.

"O kafanı da anlatıcaksın umarım." dedi.

Derin orayı nasıl farketmişti ki. Sargıyı çıkardım ama nasıl anlamıştı.

"Seni FBI ajanı yapmak lazım. Nasıl anladın ben bile unuttum." dedim.

"Şöyle ki sevgili arkadaşım. Az önce sana sarıldığım da kafanda ki o şişliği gördüm. Belli ki bişeyler olmuş ama umarım bunun burdaki şahısla bir ilgisi yoktur." dedi ölümcül bakışlarını Ulaşa gönderirken.

" Benimle alakalı bişey değil bu bir. İkincisi bana şahıs lafı yerine Ulaş diye hitap edebilirsin. "dedi.

" Birincisi buna sevindim eğer senle alakalı olsaydı senin de kafanda o yumruyu ben yapardım haberin olsun. İkincisi ben kime ne istersem derim ama sırf kardeşim için öyle olsun bakalım. "dedi.

" Derin yok bişey canım. Bak o gün moralim bozuktu telefonumu da o sinirle kırdım. Eve gelmek istemedim bir günlügüne bir otelde kaldım. Zaten oraya giderken aradım seni de. Oteldeyken Ulaşla tanıştık. Sonrasında yakın olduk. Öyle yani. "dedim.

" Yakın olduk? Sevgili miniz? Oha. "dedi.

" Hıhı"dedim sadece.

" Kızım sen ve sevgili inanmıyorum. Hem o kutu olayı o adam ya bişey olursa."dedi Derin.

Aşk OlsunWhere stories live. Discover now