Terörist falan sanmaz değil mi?

"Hayırlı olsun cenaze namazına." dedim kendi kendime. Hemen gülücükler saçıp Batuhan'a döndüm bana bakması için. Arkamdan Oğuz'un bedenini itip gitmesini sağladım.

"Hoşgeldin, buyur geç." dedim gülümseyerek. Bana bakışları tuhaftı. Yalandan gülümsediğimi anlamazdı değil mi? Yok canım, anlamaz.

Ayakkabılarını çıkartıp evin içine girdi. Kapıyı kapatıp geri Batuhan'a döndüm. Oğuz tanışmak için bana kaş göz işareti yapıyordu, Allah'ım sen bana sabır ver.

Batuhan'a dönüp elimle Oğuz'u gösterdim. "Oğuz, çocukluk arkadaşım." dedim kısaca. Oğuz'a dönüp Batuhan'ı elimle gösterdim. Şok olacağı kesindi çünkü evleneceğimi bilmiyordu.

"Batuhan," dedim sadece. Ne diyeceğimi bilemediğim için Batuhan'a yardım ister gibi baktım. Havada kalan elimi görüp hemen ellerimizi bir birine geçirdi. Oğuz'a bakan sert gözleri, telefon konuşmamı hatırladığını gösteriyordu.

"Kocasıyım." dedi kısa ve net.

"Ne?" dedik aynı anda Oğuz'la. Oğuz ile aynı anda bakıştık. Bayıldı bayılacaktı bildiğin. Batuhan'a baktığımda ne var gibi kaşını kaldırıp indirdi. Daha dur be adam evlenmedik.

"Ben daha net tanıtayım." dedim Batuhan'a bakarken, aslında laflarım Oğuz içindi. Göz temasını hiç bozmadan konuşmaya başladım Batuhan'a doğru.

"Binbaşı Batuhan Çelik, yarın evleneceğim adam." dedim ve cümlemi bitirene kadar Batuhan'a baktım. Gözleri parlamış gibiydi. Geri Oğuz'a odaklandım, düşüp bayılacaktı.

"Sen evlenmek?" bir yandan bunu derken bir elini alnına koyup Feriha'lık yapacaktı. Annemin odadan çıkmasıyla şok içinde Oğuz ve Batuhan'a bakışlar attı. Çünkü, Oğuz bana bakıp ağlıyacak raddeye gelmişti.

"Hoşgeldin Batuhan oğlu-" annemin konuşması bitmeden mutfaktan gelen makina sesi duyuldu.

"Allah kahve!" dedim hemen. Batuhan'la birleşmiş olan ellerimizi hızla ayırıp koşarak mutfağa girdim. Ben kafayı yemiştim. Makina olduğu için kendisi taşırmadan kahveyi kapatıyordu.

"Ay iki saniyede terledim yemin ederim." dedim yine kendi kendime. Mutfak dolabının arasında olan havluyu alarak kendime hava gelmesi için salladım. Bana bir haller oluyor.

Kahveleri bardağına koyup hazırladım. Tepsiye yerleştirip tepsiyi elime alarak oturma odasına geçtim.

Oğuz'a, anneme verdikten sonra son olarak ikili koltukta oturan Batuhan'nın önünde duran fiskos masasının üstüne ikimizin kahvesini yerleştirdim.

Mutfağa geri gidip kahvenin yanında atıştırmalık olacak çikolata tabaklarını alıp geri döndüm. Herkese tabaklarını verip Batuhan'nın yanına geçtim. Geçmeseydim annem gözleriyle beni oyardı.

"Ellerine sağlık Dolunay'ım." dedi Oğuz kendine gelerek. Şuan Batuhan'ı kıskandırmaya çalıştığına o kadar eminim ki.

Askerin Karısı +18Où les histoires vivent. Découvrez maintenant