İLAHİ BAKIŞ AÇISI; Siyah giyinimiyle uzaktan izliyordu sevdiği kızı. Büyüdükçe nasıl da güzelleşmişti gerçi o hep çok güzeldi. Ama şimdi güzelliğini bozan bir şey vardı. Yanında elini tutup onunla gezen başka bir adam. Gözleri ellerine kaydığında yumruğunu sıktı. Onun olana başka biri dokunamazdı o hep onundu ne hakla dokunurlardı onun güzeline.
O hep kendisi için gülerdi ama şimdi başka bir adamın söylediği şeylere kahkaha atıyordu. Kendisiyle gezerken hiç kahkaha atmazdı neden ona kahkaha atıyordu?! Ne söylemişti bu kadar komik!? Güzeli onu unutmuş muydu? HAYIR UNUTAMAZDI! Unuttuysa hatırlatmayı bilirim diye düşündü içinden.
Sevim'in anlatımıyla Ateş ile dışarıda geziyorduk ve tipi o kadar komiktiki kahkaha atmadan duramıyordum. Ateş bana ters bir bakış atıp başka bir mağazaya girdi. 10. Mağazaydı ve ben hiç bir şey beğenmemiştim. Ateş' de söylenip duruyordu tabiki. İçeri girip elbiselerin olduğu yere gittiğimde Ateş elimi bırakıp beni izlemeye başladı. Elime güzel beyaz ve sade bir elbise alıp Ateş'e tutması için verdim. Ateş'in doğum günü için kendime alışveriş yapıyordum ve Ateş bana alacağını söylediği için en pahalı kıyafetleri seçmeye pardon seçmemeye öze n gösteriyordum. Ateş'e dönüp elbiseyi üzerime tuttum. Ateş beni baştan aşağı süzüp arkamdan dizime gelen gri ve beyaz karışık olan elbiseyi alıp üzerime tuttu. "Bunu dene beyaz çok güzel onuda al ama onu davet olursa giyersin." dedi. Kafamla onu onaylayıp kabine geçtim. Sonuçta bu elbise pahalı yani olur. Elbiseyi üstüme giyip dışarı çıktım. Ateş beni süzüp yanıma geldi ve kollarını belime sardı. Burnuma küçük bir öpücük kondurup "Çok güzel oldum sevgilim." dedi bana daha da yaklaşarak bunun nereye gideceğini bildiğim için ondan ayrılıp kabine döndüm. Çıkıp kasaya gidip Ateş'e parayı ödettikten sonra mağazadan çıktım.
"Ne yapalım güzelim?" "Bilmem ki?" dedim düşünceli bir sesle bana muzip bir şekilde sırıtıp "Eve gidelim mi?" "Bence boksa gidelim sen pataklanmadan anlamayacaksın!" dedim sinirle. Koluna belime dolayıp beni kendine çekti "E o zamana ne yapalım güzelim sende hiç bir şeyi beğenmiyorsun aslında otelde olur." dedi sırıtarak. "Ateş!" "Şaka yaptım sevgilim neyse ben seni eve bırakayım sonra şirkete geçerim." dedi "Ben de gelicem şirkete!" Ateş sert çıkan sesim ile bana şaşkınca bakıp "Gel sevgilim." dedi.
Ona sarılıp yanağını öptüm derken magazinciler etrafımızı sardı. "Sevim hanım Ateş bey ile ne zamandır sevgilisiniz?" "Ateş bey Sevim hanım ile bir ilişki içine girdiğinizi ne zaman açıklayacaktınız?" flaşlar patlarken yüzümü kapatarak arabaya bindim. Ateş'de sürücü koltuğuna oturduğunda rahat bir nefes verdi. "Geç kalmışlardı!" dedi sert bir sesle. Kameralar içeriyi çekmeye devam ederken uzanıp Ateş'in yanağını öptüm.
Arabayı çalıştırıp magazincileri arkada bıraktığımızda klimayı açtım hava çok sıcaktı. "Magazinlerde beni öptüğünü fotoğraflar çıkacak." dedi sırıtarak "Ondan yaptım zaten!" "Hıhı tabi canım ondan yaptın." dedi gülerek. Onu takmayarak dışarı bakmaya başladım. Telefonuma çok instagramdan eskiden kalma bir hesaptan mesaj gelmişti çok eskiden...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Kardeşi değil kendisiydi. Zehir yaşıyordu. Bu saçma konuşmayı eskiden yazacağımı söylediğim kitapta uydurmuştum. Hala unutmamıştı...
Ateş elini bacağıma koyup konuştu "O kim sevgilim?" dedi merakla. Konuyu değiştirmek için "Sen de iyice alıştın sevgilim demeye en son trip yiyordum!" dedim sinirli bir sesle bana gülerek şirketin önünde durdu. "İstersen eve gidebiliriz?" dedi masum masum bakarken aklından geçenler masum olsa giderdim ama değil işte.
Ona göz devirip arabadan indim. Ateş arabayı görevliye verip yanıma geldi. Beraber şirkete girip Ateş'in odasına çıktık. Ateş'ten önce davranıp koltuğuna oturdum. Ateş koltuğun iki yanını tutarak üstüme eğildi. "Rahat mı bari?" "Evet çok rahat ben oturacağım artık." dedim çocuk gibi gülüyordum. Küçükken dedemin koltuğuna oturup burası benim olacak derdim. Manifeste inanmama sebebim bu hala oturamadım. Ateş yüzünü başımın yanına getirip boynumun başlangıcına küçük bir öpücük kondurdu.
(Arkadaşlar tövbe estağfurullah ama Ateş biraz sapık mı ne?"
Onu ittir(eme)diğimde gülerek yüzlerimizi yaklaştırdı. Tam kaçamak için sürünmeyi planlarken içeri tanımadığım bir adam gibi adam girdi. Ateş galiba adamı öldürmemek için kendini sakinleştirmeye çalışıyordu. Adam pişkin pişkin "Gecelik yetmedi sabaha mı çıktın?" dedi ben Ateş'e "Ne diyo bu?" der gibi bakarken adama döndü.
"Aynen Can dedesinide çok seversin Muzaffer Kaya tanırsın belki?" dedi dalga geçer gibi "Niye kızıyorsun canım çocuğa yapmadığın şey mi?!" dedim triple bir şekilde Can denen çocuk koltuğa oturup "Aynen yani ne siniri bu?" "Can seni döverim."
Telefonum çaldığında ekrana baktım. Ilgın arıyordu " Alo napıyorsun balım?" "Yine ne isteceksin Ilgın?" " Hiç ya bu gece kız gecesi yapalım EVDE Neva'yı da çağır." "Tamam bize gelemeyiz zaten Neva gile gideriz." "Tamamdır hadi öptüm." "Ben de." Telefonu kapatıp ayağa kalktım.
"Hadi ben gidiyorum görüşürüz SEVGİLİM." dedim Can'a ters ters bakarken.
-OF SIKILDIM AKŞAM OLDU İŞTE- Neva'nın Anlatımıyla Sevim sürünerek mutfağa geldiğinde çikolata yapmaya başladık. "Ya bugün yılbaşı ben sevgilim ile girmek varken sizle giriyorum." diyen Ilgın beni zorla buluşmaya ikna etmişti. "Ya sen istedin!" "Öf kesin sesinizi çikolata yapacağız!" dedi Olca.
Kapı çaldığında Sevim ayağa fırlayarak kapıya uçtu. Sevim'in anlatımıyla; Kapıyı açtığımda karşımda Zehir diğer bir adıyla Can Kaçık vardı.
——————-Bölüm Sonu—————————-
BÖLÜM NASILDI? CAN KAÇIK BÜTÜK SÜPRİZDİ GALİBA?
AYIP OLMAZSA BURAYA CEVAP VERİN DİYE SORU YAZIYORUM YA BİR CEVAP VERSENİZ ÇOK İYİ OLACAK
