Chapter 20: Jealousy

83 13 78
                                    

"Bu tarz şeyleri hep ben olmadan yaşıyorsun! Yanında olup sana yardım etmek istiyorum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Bu tarz şeyleri hep ben olmadan yaşıyorsun! Yanında olup sana yardım etmek istiyorum." dedi Maki ve daha sıkı sarıldı.

Yüzüm yüzüne yapıştı çocuk, bıkmadın mı benden? Son beş dakikadır sarılıyoruz zaten. Benim için hava hoş ama sıra bekliyorlar, farkında mısın?

"Bekleme yapma be!" dedi Nicholas ve Maki'yi kovarak o sarıldı.

"Direğin yanında olduğu için endişelenmedim bu sefer. Ama bir dahakine tek kalırsan daha kötüsü olacağından korkuyorum." dedi ve bana sarılmayı bırakıp, sırayı Harua'ya verdi.

"Kötüyü çağırma Nicholas hyung. Angel'ımız iyi." dedi Harua, bana sarılırken.

"Bu ne ya, sanki bilet sırası!" dedi K ve koltuğa oturdu.

Gürültüyle, Harua ile yerimizde sıçradık ve gürültünün sebebine döndük.

"Elimden kaydı." dedi EJ ve az önce elinden kayan(!) bardağı orada bırakarak salondan çıktı.

"Kaysa bu kadar ses çıkarır mıydı? Vurdu resmen." dedi Yuma, ortalığı alevlendirirken.

"Herkesin ilgisi Angel'da, o yaralandı ama kimse ona bir geçmiş olsun bile demedi. Çok normal değil mi?" dedi Fuma'da, EJ'i savunurken.

"Ne yapalım? O kurt. Bu insan. Ama insan olduğuna emin değilim, cennetten mi düştün? Kanatların kırılmış olmalı." dedi Jo, sırıtarak.

"Sana öbür dünyadan bir dayak düşecek, göreceksin cenneti. O direğin." dedi Nicholas, sinirle.

"Ne direği ya?" diye sordu Maki.

"Direk işte. Bildiğiniz... Direk. Her neyse, Jo'yu dövüyor muyuz?" ~Nicholas

"Kardeşimize iltifat edemeyecek miyiz?" ~Jo

"O senin kardeşin değil ki." ~Yuma

"Biz kardeş değil miyiz? K hyungun kardeşi, bizim de kardeşimiz olur." ~Jo

"Tamam, affedildin. Huzurumdan çekilebilirsin. Otursanıza! Hepiniz ayakta dikiliyorsunuz." dedi K, herkese oturmasını söylerek.

Saatlerimizi boş yaparak geçirmiştik, dokuz kişi. EJ ise büyük ihtimalle odadaydı, bir bahane uydurup yanına gitmeyi düşündüm ama ne zaman buna kalkışsam K anlamış gibi bir yolunu bulup beni oturtuyordu.

Yeniden ayağa kalktım ve salondan çıkmak için herkese sırtımı döndüm.

"Nereye?" diye sordu K, sinirle. Ne bu sinir ya? Sanki adam öldürdüm...

"Şey... İhtiyaç molası?" dedim, kalan son kozumla.

"Tamam." dedi sakince. Bende adımlarımı hızlandırıp tuvaletin kapısının önüne gelince kapıyı yalandan açıp kapadım.

SHADOW // &TEAMWhere stories live. Discover now