0.9

383 47 13
                                    

Kulağında çalan müzik ile bacaklarını kendine çekmiş, başını da geriye atmış bir şekilde tavanı izliyordu. Bir süre sonra başını dizlerine yaslayıp boş bakışlarını karşı duvarda dikti.

Artık kulağında çalan şarkı bile kalbinin sıkışmasına neden olurken telefonuna uzanıp şarkıyı kapattı.

Mavi sweetinin şapkasını indirip kulaklıklarını çıkardı. Kalbi bugün diğer günlere kıyasla daha çok sıkışıyor, içini ise kötü bir his kaplıyordu.

Odada nefes alamadığını hissediyordu. Titreyen bacakları ile yatağından kalkıp kapısına doğru ilerledi, eli kapı koluna gidip az buz açarken duyduğu konuşmalar ile durdu.

"Minho dan haber gelmiş mi?" diye sordu Jeongin. Chan başını telefonundan kaldırıp olumsuz anlamda başını salladı.

"Hyunjin köpeği rahatsızlandığı için havaalanına gidemedi" dedi. Jisung söze girdi bu sırada.

"Changbin de Seungmin ile gidiyormuş ama yolda araba arıza vermiş" dedi.

Onlar iç çekip konuşmaya devam ederken Felix'in kalbi şimdi çok, çok hızlı atıyordu.

Gözleri kocaman açılmıştı, elleri titriyordu. Minho gerçekten gidiyor mu?

Dolu gözlerini sildi, üstüne ceketini aldı. Şuan ne yaptığını bilmiyordu ve durmak istemiyordu.

Hızla odadan çıkarken diğerleri onu farketti. "Felix nereye? Felix!" diye seslenerek yanına geldi hızlıca Chan.

"Hyung yalnız kalmak istiyorum, lütfen" diyen arkadaşı ile endişelensede "İzin verelim" diyen Jeongin ile onayladı.

Felix hızla evden çıktı. Koştu, koştu, koştu.

En sonunda bulduğu boş taksiye atlarken "Havalimanı gitmemiz lazım hızlı bir şekilde" demiş, şoför yola koyulmuştu.

Kalbi hala çok hızlı atarken elini üstüne koydu. "Lütfen, lütfen onu gitmeden görmeme izin ver" diye mırıldandı.

Onu görürse daha kötü olacağı umrunda bile değildi. İstiyordu, onu bir kez daha görmek istiyordu. Aptallık di belki ama bunu yapmak istiyordu.

Felix yapmak istediği şeylerden hiç bir zaman çekinmedi.

Varlıkları havaalanı ile parayı ödemiş, arabadan inerek tekrar koşmaya başlamıştı.

Güvenlikten kolayca geçip tekrar koştu. Nereye gideceğini bilmiyordu, ve ya uçak saat kaçta.

Genede koştu, her yere baktı. Gözü Minho'yu anımsatan herşeyde durdu.

Ama yoktu, koca havaalanında Minho'ya dair hiç birşey yoktu.

Felix hissetmiş gibi gözlerini kalkışa geçen uçağa çevirdi. Gözlerinden yaşlar ise ondan habersiz aklamaya başlamıştı.

Gitmişti, Minho gitmişti. Bu sefer onu tamamen kaybetmişti.

Yere çöktü, elini cama yasladı. Yanından geçen, onu izleyen insanlar umrunda değildi şuan. Minhosu yoktu sonuçta yanında.

Felix, Lee Minho'yu tekrar kaybetmişti.

---

Üzüyor bu fic beni of of

Üzüyor bu fic beni of of

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Baysss

Those Eyes // Minlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin