Sena'nın mide bulandırıcı iltifatından sonra bana baktı galiba duymamıştı. Sema'ya dirseğimle vurduğumda Şule kıkırdamıştı tabii. Herkes masaya oturduğu zaman ben Jungkook'un soluna annem ise sağındaki sandalyeye oturmuştu. Babam masanın başında ve kızlar da karşımızdaydı. Şule çaktırmadam Jungkook'u kessede Sena'nın bakışları fazlasıyla belli oluyordu.
Seulgi: Hadi ye oğlum , acıkmışsındır sen
JK: Aç olmasam bile yerim, çok güzeller.
(Jia'nın babasının adı Fuat bu arada)
Yemeğe başladığımızda hem yiyor hem de sohbet ediyorduk. Jungkook'u bildim bileli annemin yemeklerini seviyordu. Gerçi her yemeği seviyor da. Aynı ben.
Seulgi: Kızım yarın Irene teyzenin kızı evleniyor hem çıkıp bişeyler alır düğün lük hem de Jungkook'u gezdirirsiniz.
Jia: Onun bacaksız kızı evde kalmıştı güyaa
Kullandığım kelime üzerine JK hafiften sırıttı. Babam uyarı verir gibi öksürdü.
Sena: Sevgilisi vardı onun daha yeni mi haberin oldu.
Şule: Zaten hiç yakışmıyorlar sevgilisi de tipsizim teki aslında.
Jia: Aman bana ne , gider eğleniriz biraz ne var yani?
Sena: Aynen canım.
Yemek bittiğinde babam ve JK bahçeye dolaşmaya çıkmışlardı. Açıkçası bu kadar samimi olmalarına şaşırmıştım ben. Bulaşıkları makinaya dizerken kızların sorularına yanıt veriyordum bir yandan da.
Sena: O ne kızım meteor gibi öyle.
Jia: Genetik genetik yakışıklılık onlarda.
Şule: Benlik değil valla.
Sena: Sen ne anlarsın ya?
Jia: Çocuğa yavşama Sena nazar değecek şimdi.
Sena: Ne o yoksa aşık mısın?
Jia: Saçmalama "SADECE ARKADAŞIZ" .
Şule: Aynen kanka bende kuru fasulye.
Sena: Neyse hadi hızlı olda çıkalım dışarı.
Jia: Bitti zaten, hadi.
Ellerimi kuruladığımda babamla JK eve gelmişlerdi.
Seulgi: Bitti mi kızlar ?
Jia: Bitti anne bitti
Sena: Biz çıkalım o zaman ne dersiniz?
Jungkook ayaklanarak yanıma geldiğinde göz kırmıştı bana. Niye kırptı şimdi? Elini saçıma yaklaştırdığında bir şey alırmışcasına davrandı.
JK: Köpük vardı da.
Başımı sallayarak yutkundum. Kızlar ayakkabılarını giyerken bende babamdan para alıyordum. Kapıya gittiğimizde hava sıcaklığı olduğu için üstümü ceket ya da hırka almadım. JK'ta almamıştı. Annem kapıyı kapattıktan sonra bahçeden çıktık. Yürümek istemiştik araba yerine.
JK: Nereye gideceğiz?
Jia: Birkaç mağazaya gideceğiz, tabi oraya kadar sağlam gidebilirsen.
JK: Anlamadım.
Sena: Birazdan anlarsın canısı.
Yavaşça mahalleye indiğimizde komşu kızlarının gözü JK'ta kalmıştı. Eğer ben onun yerinde olsam bu bakışlardan korkardım. Yanımıza yaklaşan kızı gördüğümde yüzümü buruşturdum. JK'a biraz daha yaklaşıp koluna girdim hemen. Çünkü gelen mahallenin şu herkezin kullandığı tabirde pick me kızıydı. JK şaşkınca bir bana birde kızlara bakmıştı.
