10-Tartışma

524 52 18
                                    

Tuana saklama kabını sıkmaktan beyazlamış parmak boğumlarını dikkatle inceledi. Sonra yerdeki döşemeleri, duvarları, etraftaki insanları...

Bu kadar mı sevmemişti onu? Bu kadar mı nefret etmişti ondan? Tamam, isteyerek evlenmemiş olabilirlerdi ama bunu herkese yayıp kusurlarını da yüzüne vurmasına gerek yoktu.

Derin bir nefes alarak ayaklandı Tuana. Çağan'ın kapısının önüne geldi. Bir süre eli havada kalsa da sonunda kapıyı çalabildi.

"Gir!"

İçeri girdi elindeki saklama kabını masaya koyup kapıya yöneldi.

"Tuana? Senin ne işin var burada"

Nefretle baktı ona Tuana, nefretle... Ve uzun zaman sonra işaret dili ya da kağıt kalem kullanmadan konuştu. Kekeleyerek de olsa konuştu.

"De-değmez-mezmiş"

Çağan daha konuşmasının şokunu atlatamadan bir soru yöneltti.

"Ne değmezmiş?"

"Sa-sabahın kö-köründe kalkma-maya"

Tuana daha fazla konuşmadı masadan bir kağıt kalem aldı bir şeyler yazdı. Çağan onu dikkatlice izledi. Tuana ise kağıdı bıraktı ve çıktı.

Çağan'dan

"Senin için sabah erkenden kalkıp seviyorsun diye sana mantı açıp getirmeye değmezmiş Çağan.  Zorla evlendiğimiz için seni alıştırmaya çalışmaya, iyi davranmaya değmezmiş Çağan.  Kimse zorla adam edilemezmiş Çağan. Tek gecelik kızlarınla sana başarılar ama benden olmaz Çağan."

Sinirle elimi saçlarından geçirdim. Ne yani her şeyi duymuş muydu? Mert'i pişman etmeyi aklımın bir köşesine kazıdım. Gözüm masadaki saklama kabına kaydı. Kapağını tam açmıştım ki Çalan kapıyla masaya koydum.

"Gir!"

"Çağan Bey bu evrakların acil imzalanması gere-"

Nihal'in lafını kesen yere düşen saklama kabı oldu. Sinirlerim daha da gerildi.

"Ben çok özü-"

"Çık dışarı Nihal"

Korkuyla bana baktı.

"ÇIK DEDİM!"

Hızlı adımlarla odadan çıktı. Saklama kabının yanına çöktüm. Benim bile şaşıracağım bir şekilde gözlerimden yaşlar süzüldü.

Üzüldüğüm yemek değildi. Tuana ile uzun zamandır iyi anlaşırken, ona alışmaya başlamışken aramız bozulmuştu. Üstelik sabah sabah o kadar uğraşmış, ama emekleri çöp olmuştu.

Kaçıncı defa olduğunu saymadan ellerimi saçlarımdan geçirdim. Biraz hava almaya ihtiyacım vardı. Ceketimi askıdan alıp odadan çıktım. Sorulan soruları cevaplamadan, onca işime rağmen arabamı sahile sürdüm.

Ne kadar süredir oturduğumu bilmiyordum. Çalan telefonla irkildim. Aramayı sonlandırıp ayaklandım. Hava kararmıştı attık eve gitmem gerekiyordu.

Tuana'dan

Anahtarın kilitte dönme sesi ile irkildim. Umursamadan bulaşıkları yıkamaya devam ettim. Kızgın olmaktan çok kırgındım, kalbimden gözlerime kadar kırgındım...

"Tuana?"

"..."

"Bak Tuana ben çok özür dilerim"

Onu dinlemeden mutfaktan çıktım. Gözlerimin dolmasına lanet ettim. Ben de böyleyim işte bu olayı her hatırladığımda ağlamasam da çok üzüleceğim. Affetsem bile unutmayacağım...

Kafamı bir şeylerle meşgul etmek için bilgisayarın başına geçtim. Kapanan kapak ile irkildim.

"Beni dinleyeceksin Tuana!"

Kırgın gözlerle ona baktım. Suçlu olmasına rağmen hala bağırarak konuşuyordu. O ise bakışlarımı umursamadan devam etti.

"Ben senin çocukça saçmalıklarınla uğraşamam!"

"Çocukça saçmalıklar dediğin benim duygularım!"

"Banane senin duygularından, banane zorla evlendirildiğim birinin hissettiklerinden!"

"Defol git o zaman Çağan!"

Son cümlemle birlikte yanağımda bir acı. Çağan'ın attığı tokat, kalbimdeki sızı...

O anki sinirle üzerimdeki kazağı çıkardım. Altımda yarım atlet vardı. Sırtımdaki, karnımdaki, kollarımdaki, kısaca vücudumun heryerinde bulunan yaraları Çağan'ın gözüne soktum.

"Bak bunlara Çağan, iyi bak sen bende bunlardan daha fazla acı bıraktın. Babam olacak o adamdan beklerdim. Ama senden beklemezdim!"

Yanağımda attığı tokatın sızısı, kalbimde acısı kazağımı alıp dolu gözlerle merdivenlere yöneldim...

"Son pişmanlık neye yarar?
Her şeyin bir bedeli var..."

Kusura bakmayın sınır dolalı baya oldu ama anca atabildim.
Sizce Çağan pişman olur mu?
Peki Tuana yaralarını gösterdiğine pişman olacak mı?
Yorumlarınızı merakla bekliyorum.
Oy vermeyi ve takip etmeyi unutmayın.
Sınır yok müsait olunca yeni bölüm atarım ama siz yine de oy verin lütfen :)
Seviliyorsunuz 🤍

KekemeOnde histórias criam vida. Descubra agora