9-Konuşma

530 50 11
                                    

Çağan'dan

"Ya Ege kalksana!"

"Ya bir yürü git"

"Bir tane çakacağım göreceksin yürü giti falan"

"Çağan, ne oluyor burada?"

"Ege Bey kalmıyo-"

Ege kiminle konuştuğumu anlamayıp gözünü hafifçe araladı. Tuana'yı görür görmez kalktı.

"Günaydın yengelerin bir tanesi"

"Günaydın yengesinin bir tanesi"

Tuana Ege'ye yaklaşıp yanağından öperken ben ikisine şaşkınca bakıyordum.

"Ne aval aval bakıyorsun Çağan? İn aşağı kahvaltı hazır biz de birazdan geliyoruz"

Homurdanarak merdivenlere yöneldim. Resmen dışlanmıştım! Hayır yani baş başa ne yapacaklarsa?! Bir dakika ne? Gerisin geri dönüp kapının kenarından odaya baktım. Konuştuklarını görünce derin bir nefes aldım. Gerçi ben de ne yapmalarını bekliyorsam. İyice devrelerim yandı. Bu sefer de kendime söylenerek merdivenleri indim. Masadaki yerimi almıştım ki Ege ve Tuana gülüşerek içeri girdi.

"Neye gülüyorsunuz söyleyin biz de gülelim, yani ben de güleyim."

Asla kıskanmadım.

"Ne zamandan beri sana hesap veriyoruz abi?"

Tuana da kollarını birbirine bağlayıp soran gözlerle bakmaya başladı.

"Aman be söylemezseniz söylemeyin. Ben kendi kendime gülerim"

Söylediklerimi doğrulamak aracıyla kahkaha atmaya başladım.

"Çağan, ne yapıyorsun?"

"Kendi kendime gülüyorum"

"Abi, bugün sudan başka bir şey içtin mi?"

"Ne zamandan beri size hesap veriyorum??"

"İyi be ne halin varsa gör"

Tuana bana delisin sen bakışları atarak masaya oturdu. E biraz haklı olarak. Yemeklerimizi yedik. Ben de bugün daha fazla garipleşmeden şirkete gitmek için ayaklandım.

"Nereye?"

"Şirkete gidiyorum"

"Tamam dikkat et kendine"

"Ederim. Görüşürüz Tuana"

"Peki ben?"

"Yürü git Ege"

Üzerime ceketimi geçirip evden çıktım. Şirkete giriş yapmamla asistanımla karşılaştım.

"Çağan Bey, Mert Bey sizi odasında bekliyor"

Baş sallamakla yetindim odaya girdiğimde Mert yerleşmişti bile kısa bir tokalaşmadan sonra yerime geçtim.

"Görüşmeyeli neler yapıyorsun Mert?"

"İş güç işte duydum ki sen de evlenmişsin"

"Evet, biraz aceleye geldi."

"Karın da kekemeymiş niye bu kadar acele ettin anlamadım ki"

"Sanane Mert"

"O bu güzel kız kim?"

Masamda Tuana'nın resmi vardı evleneceğimizi öğrendiğim zaman babam görmem için getirmişti. Uzun zaman şirkete uğramayınca da masada kalmış. Fotoğrafı elinden aldım.

"Tuana."

"Tuana?"

"Karım."

"Güzelmiş ama bu kekeme olduğunu değiştirmez ancak tek gecelik işe yarar"

"Ne diyorsun lan sen?!"

Bunu dememle yüzüne yumruğu geçirmem bir oldu.

"Niye sinirlendin ki sanki hiç yapmadığın şey"

Yakalarından tutup konuşmaya başladım.

"Bana bak Mert, ofisimden de şirketimden de dol git. Yoksa seni öldürürüm!"

"Aman be ne yaparsan yap zaten kekemelere olan ilgin seni gözümden düşürdü"

"Ya zorla evlendik zorla! Babam yaptı, o zorladı beni!"

"Hah şöyle ya boşver şu kekemeyi. Neyse ben kalkayım artık"

Odadan çıkar çıkmaz sinirle masadaki herşeyi dağıttım.

"GERİZEKALI!"

"Çok tuhaftı. Ağlayamadım, ama ruhum paramparça olmuştu..."

Bölüm biraz geç geldi kusura bakmayın ama anca yazabildim.
Haftaya sınav haftam İnşaallah hepimizin sınavları güzel geçer.
Sanırım e postamı yenilemediğim için yorumlara cevap veremiyorum.
En kısa zamanda halledeceğim yorumlarda buluşalım :)
Oylarınızı bekliyorum.
Sınır: 35 oy

KekemeWhere stories live. Discover now