Tuana'dan
Bazı insanlar yağmurdan kaçar, bazıları ise tadını çıkarır. Ben ikinci gruba giriyorum.
Saçımdaki tokayı yavaşça çıkardım ve saçlarımın ıslanmasına izin verdim. Islanması hoşuma gidiyor zaten banyo yaptıktan sonra da saçlarımı kurutmuyorum.
Çalan korna sesiyle kendime geldim dalgınlıkla yola çıkmışım neyse ki şoför son anda beni fark etmiş.
Başımı hafif özür dilercesine sallayıp hızlıca karşıya geçtim.
Acaba şoför beni fark etmese, çarpsaydı benim için kim üzülürdü. Yaşarken suratıma bile bakmayanlar ölünce üzülür müydü? Yoksa bu sefer de mezarıma mı bakmazlardı?
Kuzenimi gömerlerken izlemiştim. Daha 14 yaşındaydım. Onu bir bez parçasına sardılar ve gömdüler. Çok garipti. Hiç gerçekçi gelmedi. Sanki... Evine gitsem orada olacakmış gibi.
İnanmak istememiştim bir kaç ay önce beraber halay çekmiş, çılgın gibi dans etmiştik ve o bir anda toprağın altına girdi. Hayat çok garip...
Elimi yavaşça yüzümdeki ıslaklığa götürdüm. Ağlıyor muydum, yoksa yağmur muydu?
Ayaklarım beni bir mezarlığa getirdi. Hayır kuzenim ya da tanıdığım biri burada yatmıyor sadece kendimi burada buldum.
Islak toprak kokusunu yavaşça içime çektim. Çok güzel kokuyordu.
Toprak sevdiklerimizi aldığı için mi böyle güzel kokar?
Vefat edenler için bir Fatiha okuyup eve dönüş yoluna girdim. Bu yürüyüş beni rahatlatmıştı...
Çağan'dan
"Aynen Ege bilmiyorum bir anda triplenip evden çıktı"
"Asıl sen şu an haklı triplerine giriyorsun kendini haklı gibi göstermek için olayı biraz değiştirerek anlattın ama suçlu olduğun apaçık ortada"
"Aman çok biliyorsun sen büyümüş de bilmişlik taslıyor"
Anahtarın kilitte dönme sesi duyuldu ve Tuana eve girdi. Ege'yi görünce tebessüm etti.
"Hoşgeldiniz Ege Bey sonunda buraların yolunu bulabilmişsiniz"
Ege kalkıp Tuanaya sarıldı işaret dili ile konuşuyorlardı. Ege de sırf Tuana için öğrenmişti. Gerçekten ona çok düşkün.
"Aç mısın sana birşeyler hazırlayayım?"
"Yok aç değilim seni özledim gel otur ya"
Şunlara bak sanki ben burada yokum.
"Hey millet bölüyorum ama ben açım"
Tuana göz devirmekle yetindi. Ama Ege hiç durur mu?
"Açsan kalk hazırla bize ne?"
Sabır çekerek mutfağa gittim. Yok yok bunlar bir araya gelince çekilmiyor. Ege Tuana'yı da bozuyor.
Canım acayip patates kızartması çekti hızlıca bir kaç patates soydum. Tabi ki onlara da hazırlıyorum yoksa Ege bana bırakır mı?!
Buzlukta da dondurulmuş köfteler vardı. Onların buzu çözülürken patatesleri hallettim. Daha sonra da köfteleri kızarttım. Mis gibi kokmuştu.
"Egee kaldır kıçını koltuktan da bir işe yara"
"Ne var ya bir sal beni"
Ellerimi kurulayıp mutfaktan çıktım. Montumu üzerime geçirirken ona cevap verdim.
"Yemek yemek istiyorsan ben geldiğimde sofra hazır olsun yemekler hazır zaten ekmek alıp geleceğim"
Hızlıca fırına gittim ve tabi ki Çiçek ekmek aldım. Çünkü hamburger tarzı yapacağım çok zekiyim. Hamburger ekmekleri hem küçük hem de tatlı gibi bu çok daha iyi oluyor.
Eve girdiğimde her şey hazırdı ama Ege hala aynı pozisyonda oturuyordu. Tuana elinde marul tabağıyla mutfaktan çıktı. Anlaşılan Ege yine işleri Tuanaya kitlemiş.
Hepimiz masaya oturduk Ege'yi masadan atmak vardı da şimdi yemeğime odaklanmalıyım çünkü çok açım.
Çiçek ekmeğin içine domates, köfte, patates kızartması ve marul koydum. İşte hamburger budur.
"Çok becerikliyim ellerime sağlık"
"Gören de bir şey yaptın zannedecek yengemin önceden yapıp buzluğa koyduğu köfteleri yaptın bir de patates kızarttın havalara bak"
Ağzım dolu Tuana'ya bakarak konuştum.
"Köfteleri sen mi yaptın ben de hazır sanmıştım valla çok güzel olmuş"
Bu halim komiğine gitmiş olacak ki tebessüm etti ve kafasını salladı.
Huzur :)
Bölüm sonu :)
Sınır dolalı biraz oldu ama hazırlıklı 9.Sınıf olunca biraz meşgul oluyorsun:)
Zaten yeni milli eğitim bakanı sağolsun canımıza okuyor.
Çağanların yediği yemeklerden olsa da yesek🥲
Neyse seviyorum sizi oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın❣️
İnstagram: tuanasena20/cagt.ucuyazarhs
Sınır:33 oy
