Adını Sen Koy

16.Bölüm : "İnat"

Bakalım bu bölümü sevecek misiniz? Aklımdaki kurguyu devam ettirmek adına yazdım bölümü.Sabahtan beri yazıyorum,henüz bitti.Keyifli okumalar.Multimedyamız alıntıdır,şarkımız da var.

---------------------------------

(Zeynep'in Dilinden)

Gaipten geldiğini düşündüğüm müzik sesiyle gözlerimi açtım.Gözlerimi açar açmaz şakaklarıma ağrı saplandı.Nerede olduğumu anlamaya çalıştım ilk önce.Evdeyim ve yatağa uzanıyorum.Melodi hala kulağıma geliyor,yattığım yerde doğruldum.Melodinin geldiği yere baktım.

Telefonun alarmı çalıyor.Elime alıp kapattım hemen.Yanındaki notu elime aldım.

"Geç uyanacağını bildiğim için şirkete gidiyorum.Sen bugün evde kalıp dinlenebilirsin.Ağrı kesici masanın üstünde - Kerem"

Saate baktım 12.30 olmuş.Yaaa düşünceli ev arkadaşım benim.saat geçe kurmuş.Kafamı yastığa yasladığımda yanımdaki Çapkın'ı farkettim,tüylerini okşuyorum.Aklıma dün gece geldi,hayal meyal hatırlıyorum.Kerem beni kucağında taşıdı,yatırdı,sanırım yanağından öptüm ve burnumu burnuna sürttüm.Hiiiii!

Yeniden doğruldum.Of be! Acaba neler saçmaladım? Şuraya bak,kıyafetim bile üstümde kalmış.Acaba benimle mi uyudu? Zaten başım çatlıyor,delireceğim.

Ayağa kalkınca koltuktaki çarşafı gördüm.Demek ki benimle uyumamış.Adam sarhoş halimi yeteri kadar çekmiştir tabi.

İlk önce elbisemden kurtuldum,tayt ve askılı bluzumu giydim.Çapkın'ın mamasını verince kendime sandviç yaptım,Çapkın'ın yanına oturdum,beraber yemeklerimizi yiyoruz.

"Çapkın,biz eve geldiğimizde sen uyuyor muydun?" -yemeğiyle uğraşıyor

"Babana neler söyledim kim bilir? Ben nasıl bakacağım yüzüne?"

Sandviçi yiyince ağrı kesiciyi içtim.Baş ağrısından kurtulmak istiyorum.Akşamdan kalma olayı baya kötüymüş.Birkaç kez içki içmiştim ama böyle olmamıştım.Zaten dün gece içtiklerim alkole benzemiyordu ki,rengarenk içeceklerdi hepsi.Neyse,olan oldu artık sızlanmaya devam etmeyeceğim.

Kerem'i arasam mı acaba? Çalışıyordur kesin,rahatladığında o beni arar.Arar mı? Merak eder değil mi? Ağrı kesici detayını düşündüğüne göre kesin merak eder.Beklerim ben,sorun değil.

Koltuğa oturunca televizyonun altındaki çekmeceleri farkettim.Acaba içlerinde ne var? Çekmeceyle ilgili anım aklıma geldi.Aaaayyy salonda da prezervatif yoktur herhalde.En fazla ne kaybederim ki ya? Televizyonun önünde diz çöküp ilk çekmeceyi açtım.Çekmece ağzına kadar kitapla dolu.Vay be.Ev küçücük olduğu için kitaplar bile çekmecede.

Birkaç tanesini elime alıp inceledim.Geneli tarih-araştırma kitabı.Şiir kitaplarını gördüm,edebiyat,modern romanlar da var.Diğer çekmeceyi açtım.Bol bol dvdler var bu çekmecede.Kendimi kötü hissettim bir an.Eve geldiğinde çekmecelere baktığımı söyleyeceğim ya.

Neyse,elime tarihle ilgili dvdyi aldım ve onu dvd okuyucuya koyup televizyonu açtım.

Sıkılacağımı biliyorum ama Kerem'le bir şeyler paylaşabilmek adına izleyeceğim.

---

2 saatin sonunda belgesel bitti ama bende ağlamaktan bittim.Savaş belgeseliydi ve beni çok etkiledi.Ayrıca Kerem hala aramadı.Dayanamayıp ben aradım.Çaldı...Çaldı...Çaldı ve meşgule verdi.Çalışıyor sanırım.Bugün evde olmak beni baya sıktı.Çapkın'ı yanıma çağırdım,oyuncağını alıp oynamaya başladım.

Tabi canım sıkıldıkça aklıma yaşadıklarım geliyor.Ege'nin doğum günü yaklaşıyor,yanında olmayacağım.Yanında olsam bile ona eski güvenim kalmadı,orada olmamın hiçbir anlamı yok.Onun yüzünü görmek dahi istemiyorum şu aralar.Kerem bütün borçları ödedi,ömür boyu onun için çalışacağım bu yüzden.Çalışmak sorun değil hele Kerem'in yanında çalışmak hiç sorun değil.