"Babanın hastalığı için ağlarken babandan kötü bir karaktere sahip olacağın aklıma gelmemişti." Dedim.

Atlas alaylı bir şekilde gülmeye başladı. "Ne bekliyordun? Evleneceğiz falan mı? Kim bu devirde aşkı bu kadar abartıyor ki?" Arkasını dönüp Çağrı'ya baktı. Çağrı gülerek oturduğu yerden kalktı. "Bihter gibi intihar mı edeceksin? Yoksa Lal gibi sürünecek misin Öykü?" 

Atlas bana döndüğünde bir şey demedi. "Siz ne saçmalıyorsunuz?" Diye konuşmaya girdi Derin. Atlas'ın gözlerinin içine bakarken kaybolmuş gibi hissettim. Gözleri yavaşça dolmaya başladı. Gözlerini hızla kapatıp açarak kafasını çevirdi.

"Uzatmasanız mı artık? Kolundan tutup kapıya atacak halimiz yok ya?"

Alt dudağımı ısırdım. "Bana bak Çağrı, seni şuracıkta öldürürüm!" Derin bağırken gözümden gelen yaş yanağımda süzüldü. 

Çağrı ve Derin tartışıyorlardı ama bu sesli ortamda ben onları duymuyor gibiydi. Atlas ile bir şey demeden birbirimize bakıyorduk. Ağzından çıkan kelimeler her ne olursa olsun, gözleri bana masum bir şekilde bakıyordu.

"Bana öyle bakma." Dedi. 

"Baktırma." Dedim. 

Atlas kafasını eğdi. "Sevmiyor musun beni?" Diye sordum. "Sevmiyorum." Diye mırıldandı. Burnumu çekip dana net çıkan sesimle "Kafanı kaldırıp gözlerime bakarak söyle." Dedim.

Kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktı. 

Gözleri tekrardan doldu. "Öykü yeter, gidin artık." 

"Söyle." 

"Öykü." İsmimi ilk defa bu ses tonuyla söyledi.

"Söyle!" Bağırmamla Çağrı ve Derin'in susması bir oldu. Atlas dolu gözleriyle bana bakarken gözümden akan yaşı sildim. 

"Gidin art-" Çağrı'nın cümlesini Atlas "Seni sevmiyorum." Diyerek kesmişti. Gözlerimin içine bakarak hayatımın içine ettiğin için özür de dile bari. 

Derin bir nefes verip "Annenden görmediğin sevgiyi benden beklemen hataydı." Dedi. Dudaklarım titrerken karnıma giren sancı elimi karnıma götürmeme neden oldu. 

"Batuhan'a hakaret ederken senin ondan daha karaktersiz olduğunu göremediğim için özür dilerim. Sende babanın geni olduğunu unutmuşum."  

Atlas konuşmak için ağzını açtı ki "Umarım ölürsün Atlas." Diyerek onu susturdum. 

Dudaklarını bir daha açmadı. Gözünden bir damla yaş gelirken ona arkamı döndüm. 

Evden çıkmamla kafamı gökyüzüne kaldırıp derin bir nefes aldım. "Orospu çocuğu!" Diye konuştu Derin.

Elimle karnıma bastırırken kafamı eğdim. "İyi misin?" Diye sordu Derin. 

Çığlık atmak istiyorum, bağırarak ağlamak istiyorum. 

"Eve gidelim." Dedim kesilen sesimle. Derin koluma girince beraber yürümeye başladık. 

Birkaç adım atmamızla karşıma Ceylin çıktı. Ağlayarak koşuşturuyordu. Beni görünce durdu. "Nereye?" Dedi hızlı bir biçimde. "Eve." Diye benim yerime cevap verdi Derin.

 "İkizim bu haldeyken mi?" 

Allah'ım sen bana sabır ver!  

"Ne yapmamı bekliyordun?" Diye sordum. "Yanında durmanı bekliyordum." Dedi ve devam etti: "Bak zaten ben de yeni öğrendim ama sana söylerse senin affedeceğini söyledim." 

Konser +18Where stories live. Discover now