51

8.7K 397 449
                                    

İyi okumalar Ziyagillerrrr

--

Derin'in beni gaza getirmesi sonucunda beraber pastaneye gidip çikolatalı pasta aldık. Atlas'ın evinin önüne gelince heyecandan elim titriyordu. 

"Sonra mı söylesem acaba?" Diye sordum tedirgince. "Hadi ya." Diyerek beni yavaşça ittirdi Derin.

İçten bir nefes verirken gözlerimi kapattım. Bildiğim iki üç dua var, onların hepsini içimden okuduktan sonra gözlerimi geri açtım.

Kapının yanındaki zil düğmesine basıp beklemeye başladım. Kapıyı Çağrı açınca ona baktım. Yüzü bembeyaz olmuş bir vaziyette bana sonra da Derin'e baktı. Dudaklarını araladı ama bir şey demeden geri kapattı.

"İyi misin?" Diye sordum. "Evet." Dedi buz kesmiş sesiyle. "Hadi Öykü." Dedi Derin arkamdan. 

Evin içine girdiğimde "Salonda." Dedi Çağrı. Kafamı onaylarcasına salladım. Salona geçip tekli koltukta oturan Atlas'ı gördüm. Gözlerinin altı her zamankinden daha da morarmıştı. Yüzü ise Çağrı'nın yüzünden daha beyazdı. 

"İyi misiniz?" Diye sordum. Atlas bana bakarak ayağa kalktı. "Ne var?" Bir şey diyemedim. Pastayı masaya koyup ona bakındım. "Neyiniz var?" Diye sordum. Atlas önüme geçince Çağrı tekli koltuğa oturdu.

"Niye geldin Öykü?" Niye mi geldim? Gelmese miydim? 

"Bu nasıl bir tavır? Kendine gel." Diye konuştu Derin arkamdan. "Sen bi kes sesini." Diye Derin'e söylendi Çağrı. Derin kaşlarını çatıp "Sen kimsin de bana 'Kes.' diyorsun!?" Diye bağırdı. 

Çağrı bir şey demeden sinirle burnundan nefes verdi.

"Evet o cırtlak sesini içinde saklamayı öğrenirsen Öykü ile konuşacağım." Dedi Atlas Derin'e bakarak. Derin benim için susarken Atlas bana dönüp tek bir cümle söyledi: "Niye geldin?" 

Gitmem mi lazımdı? 

"Ben sadece seninle konuşmak için geldim." Dedim kısık sesimle. "Fısıldayarak mı konuşacaksın?" Atlas mıydı bu? Benim aşık olduğum adam bu muydu cidden? Zamanında benim aşktan boğan adam neden şuan bana acı sözlerini söylüyor? 

Gözlerinin içine bakmaya başladım. Dolan gözlerim onun gözlerini bulanık görmeme neden oluyordu. Atlas kafasını çevirdi. Elimle gözlerimi sildim. 

Konuşmak için ağzımı açtım ki Atlas "Ayrılmak istiyorum." Dedi. 

Bana bakınca bir şey diyemedim. Kafamı eğip derin bir nefes alıp verdim. Kafamı kaldırıp ona baktım. "Neden?" Diye sordum. Sesim kısık çıkmasın diye kendimi zorlarken bu sefer de titrek çıkmıştı. 

"Aldattım."

Elimi yüzüme koyup tekrardan gözümü sildim. Sinirden gülmeye başladım. "Buna inanmamı mı bekledin cidden?" Diyerek elimi yüzümden çektim. 

"Baktım sen Lal olayından sonra bana güveniyorsun. Artık ne yaparsam yapayım senin bana güvenin yıkılmaz. Bu nedenle dün Hazal diye biriyle beraber oldum." 

Her cümle kurduğunda yüzümdeki gülümseme yavaşça solmuştu. Karnım ağırmaya başladı. Midem bulanırken onun karşısında kendimi güçsüz göstermemek için direnmeye çalıştım. 

"Sen yapmazsın." Dedim ona bakarak. Atlas gözlerimin içine bakarak sırıtmaya başladı. "Kabul etmesek de ben babamın oğluyum." 

Dolu gözlerimi daha fazla tutamadım. 

Ne yaptı bana bilmiyorum ama kör kütük aşıktım, parası pulu yerin dibine bastın. Yemin ediyorum on milyonum da olsa bu adama feda ederim. Bana deseydi ki: 'Öykü biz bu dünyada senle kavuşamayız imkânsız, ölmemiz gerekiyor.' Canımı verirdim, ölürdüm onun için ya ben bunları mı hak ettim? Aşıktım, başka hiçbir açıklaması olamaz.

Konser +18Where stories live. Discover now