5- Hissizleşmek

195 23 22
                                    

'Hayatım, uçuruma yuvarlanan bir araba gibi. Fakat ben radyoda çalan şarkının güzelliğine gülümsüyorum.'

*

A

lice
Cindy ile o gece bir şeylerin değişeceğini, artık sevgilim olarak yanımda duracağını düşünmüştüm. Ama onun ne kadar oyuncu olduğunu unutmuştum.

Beni öptükten sonra birlikte uyuduk. Beni kaybetmek istemediğini, söylediği her şeyden pişman olduğunu anlattı. Ama sabah uyanınca bir şey değişmedi. Sabahın erken saatlerinde uyanmama rağmen, yanımda yoktu. Bir not bırakıp gitmişti.

'Her şey için teşekkürler Alice. Okulda görüşürüz.'

Notta bunlar yazıyordu. Sanki normal bir arkadaşım olarak bana ziyarete gelmiş gibi davranıyordu. Cindy'i asla anlamıyordum. Anlayamayacaktım.

Notu komodinin çekmecesine koyduktan sonra, boş kahve kupalarını mutfağa götürdüm. Çalkalayıp, bulaşık makinesine koydum ve banyoya geçtim. Kafam allak bullaktı ve lanet olsun ki, öpücüğün etkisi hâlâ üstümdeydi. Bir duş, bir süre için iyi gelebilir diye düşünerek duşa girdim.

Duştan çıktıktan sonra, giyindim ve saçlarımı kurutup, gelişigüzel bir şekilde topuz yaptıktan sonra, defterimi alıp evden çıktım.

Öpücüğü düşünerek okula doğru giderken, omuzuma atılan kolla irkildim. Aida gelmişti yine.

"Selam." dedi kolunu omuzumdan çekip. "Dalgın görünüyorsun neyin var?"

"Bir şeyim yok." dedim, önüme düşen saçımı kulağımın arkasına atarken. "Gece uyuyamadım da. Ondan sanırım. Uykumu alamadım çok." diye yalan söyledim.

"Bana uyuyacağını söylemiştin telefonu kapatırken."

"Uyuyamadım işte. Gözüme uyku girmedi. Yatakta döndüm durdum saatlerce." dedim iç çekerek. Aida da mırıldanarak onayladı sadece.

Bir süre sonra okula geldik. Okula geldiğimizde gördüğüm manzarayla, yüz yerimden bıçaklanmış gibi hissediyordum. Cindy ve Martin el eleydi.

"Çıkmaya mı başlamışlar? Hah! Martin Cindy'i henüz tanımıyor." dedi Aida. "Üzülme Alice. Lütfen."

"Kendi aptallığıma yanıyorum desem..." dedim Aida'ya ve Cindy'nin olduğu yöne baktım. Anında göz göze geldik. Yüzündeki gülümseme silinmeden baktı yüzüme. Sanki dün gece hiç yaşanmamış gibi davranıyordu.

"Ne zamandır çıkıyorlar acaba?" diye mırıldandı Aida. Ben gözümü karşımdaki ikiliden alamazken, Cindy gözümün içine baka baka daha çok sokuluyordu Martin'e.

"Bu kadarı çok fazla." diye fısıldadım acıyla. Cindy bana bunu neden yapıyordu bilmiyordum? Bana karşı çok merhametsiz ve acımasız davranıyordu. Canımı en çok yakan da buydu zaten. Beni her geçen gün uçurumun kenarına sürüklüyordu ve bunun farkında bile değildi. Belki de farkındaydı, bilmiyorum...

Aida'yla birlikte, Cindy ve Martin'in yanından geçtik, onları hiç tanımıyormuşçasına. Böylesi daha kolaydı belki de. Acı verici olduğu kesindi. Ama bu dünyada hiçbir şey, Cindy kadar canımı yakmıyordu. Bunu biliyordum.

Bir hafta sonra
"Bir şeyler ye." diyerek, yemek tepsisini önüme koydu Aida. Günlerdir doğru dürüst bir şey geçmiyordu boğazımdan.

"Canım istemiyor ama senin icin deneyeceğim." dedim ve kızarmış patateslerden alıp, ağzıma attım. Önümdeki tabaktan patatesleri yavaş yavaş yerken, Cindy ve Martin girdi kafeteryadan içeri. Yine el ele tutuşuyorlardı. Zaten bir süredir siyam ikizleri gibi geziyorlardı. Birbirlerine yapışık bir şekilde.

"Bunlar da siyam ikizi gibiler. Bana gına geldi bunları böyle görmekten." dedi Aida, adeta kafamın içinden geçenleri okur gibi. Sessiz kaldım. Bu konuda konuşmama kararı almıştım. Günü ve zamanı gelince konuşacaktım.

"Nasılsın Alice? Bir süredir hasta gibisin?" diyen sesle, soluma doğru baktım. Cindy ve Alice tam masanın yanında, hemen başımızda duruyorlardı. Başımı kaldırıp, Cindy'nin alaycı yüzündeki ifadesine baktım. Benimle alay etmekten zevk aldığı çok belliydi.

"İyiyim. Göründüğümden daha iyiyim. Bazı mikroplar kanıma girmişti geçenlerde. Ama kurtuldum." dediğimde, yüzündeki bakışları değişti. Yaptığım imayı anlamıştı. "Şu an çok daha iyiyim." dedim sahte ve alayla gülümseyerek. Bir şey demeden gittiler yanımızdan.

"Güzel laf soktun. Yine canını yakmaya çalışıyordu." dedi Aida.

"İstediği kadar uğraşsın. Alıştım artık. Örselene örselene hissizleştim iyice."

Aida, elini uzatıp masanın üstündeki elimi tutup sıktı. Ben de elimi tutuşuna karşılık verdim. Gözlerim o sırada Cindy ve Martin'e kaydı. Cindy'nin bakışları ise, Aida ve benim ellerimizdeydi...

Cindy iyi bir kız değil malesef. Yazarken benim de sinirlerimi bozuyor...

ALICE (GxG)Where stories live. Discover now