Kolumdan tutduğu gibi beni arabanın içine zorla oturttu.
-Bırak beni sen kimsin ya kim kendini ne zannediyosun diye bağırarak arabadan çıkmaya çalışıyordum koltuğa beni öyle bir bastırdı ki, üzerimdeki siyah beyaz çizgili eteğim debelenmemden kalç...
Kızlarla terasta koyu bir sohpete daldık arada içeriye baktığımda Poyrazın aramızda sadece bir cam varken bile gözlerini benden ayırmadığını gördüm.
Kızlar bir bana bir abilerine bakıp gülüşüyorlardı.
-Yenge abim sana çok aşık senden önce annem ona bir kamyon kız gösterip önerdi herkesi reddetti ama seni kendi istedi anneme evlenmek istiyorum dediğinde çok şaşırdık.
Bana yenge yerine Ada demezlerse onlarla konuşmayacağımı söylediğimde şaşırdılar. Annem kızar dediler. O zaman şöyle bir anlaşma yapalım gerekli yerlerde yenge geri Ada dediğimde anlaşmış olduk...
Bana Poyrazın tanımadığım yönlerini,anlatmalarını istedim ne sever, ne sevmez eksi ve artılarını anlattılar, arada gülme krizlerine girdik.
Ben Poyrazın kıskançlığının farkındaydım ama onu yönetmenin bir yolunu kızların anlattıkları sayesinde çözmüş olabilirdim.
Kızlar eğlenmeye gitmek istediklerini ama Poyrazın hep onları ötelediğini söylediler.
-Kızlar hazır olun bu akşam eğlenmeye gideceksiniz dedim.
- Ya Ada nasıl?
-Şimdi gidin ve abinize eğlenmeye gitmek istediğinizi söyleyin gerisi bende...
Kızlar gidip çıkma isteklerini söylediler Poyrazın gözleri direk bana kilitlendi. Ona öpücük ile göz kırpma arası bir hareket yaptım. Sonra gidip kolunun altından beline sarılıp çenemi göğsüne saplayıp gözlerine bakarak elimi yüzünde gezdirdim. Bana bakarken kızlara hazırlanın gidiyoruz dediğinde işlem tamamdı.
Odada üzerimi değişirken 5 dakika geçmeden kızlar odaya dalıp...
- Ada nasıl olmuşuz?
Kızlar kısa şortlarının üzerine uzun trençkotlar giymişlerdi.
-Hepsi güzelde bu uzun trençkotlar ne kızlar??
-Abim bizi asla böyle götürmez, kot tişört götürür yine millete rezil oluruz o yüzden gidene kadar gizlensek yeter dediklerinde benimde aklına parlak bir fikir geldi, hem Poyrazı kıskandıracak hemde kendine güvenini, bana güvenini sağlıyacaktım.
-Fazladan böyle dizime kadar uzun bir trençkot'unuz varsa banada verirmisiniz bendekiler hep kısa.
-Dizlerimde olan var.
-Tamam olur getirin ve hemen gidip arabaya yerleşin peşinize geliyorum...
POYRAZ....
Mekandan içeri girdik loca da ayrılan yerimize doğru ilerlerken ortada on beş yirmi çift dans ediyordu. Kızlar üzerlerindekileri Ada'nın koluna atıp hemen piste atladılar.
-Lan o eteklerin boyu nedir hiç giymeseydiniz diye bağırdım ama o seste beni duyan kim.....
Dinçer'e dönüp şunlara mukayyet ol dedim....
Ada ile el ele locaya girdik ben oturdum Ada yanıma oturmak için üzerindeki dizlerine kadar olan trençkot'u çıkardı ve ben dona kaldım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
