Depoya geldiğimizde heryer cehennem yeri gibiydi.
Hepimiz bir köşeye dağılmış. Kaya'nın buraya bakın diye bagirmasiyla o tarafa kosmustuk.
Alevlerden bir ayrık bulmuş içeri girmeye çalışıyordu. Dur desekde biri var yardım istiyor diyerek içeri koşmuştu. Çok değil bir kaç dakika sonra kolunda sıska bir kız kucaklarında yeni doğmuş daha göbeği üzerinde bir bebekle çıkmışlardı . Sen babasin bebek tutarsın diyerek bebeği İzzet Ali'ye vermiş kızla ilgilenmeye başlamışlardı.
Kız içerde kimsenin canlı kalmadığını kadınlardan birinin sancısı tutunca kendisini kadına yardım etmesi için aldıklarını sonra baskın haberi gelince herkesi vurup depoyu yaktiklarini söylemiş . Sen nasıl sağ kaldın diyince "bebegi satacaklardi beni bebeğe bakayım diye yanlarına almak istediler ellerinden kaçıp depoya geri girdim. Ya ölecek ya satılacaktım. Şansımı denedim. "Dedi .
Bir bebek bir kadınla bir kaç saat sonra dönmüştük. Üstler "bebeği ve kadını devlete bildiremeyiz pesinize almanız yasaktı nasıl böyle bir hata yaparsiniz "deyince "ölüme terk edemezdik" komutanım diyerek konuya giren kişi Kaya olmuş. "O halde bu konuyla siz ilgilenin Yuzbasim diyerek ihaleyi ona kitlemislerdi.
Halit " komutanım izniniz olursa bebeği devlet himayesine vermeden kayıt actirmadan kendi nufusuma almak isterim. " Deyince hepimiz şok olmuştuk. Komutan "eğer kararında ciddiysen bebeği gormezden gelebilirim "demiş onay alınca "Allah analı babalı büyütsün" diyip odadan çıkmıştı. Önce İzzet Ali'nin evine geçilmiş. Meryem'in yardımıyla bebek yıkanmış temizlenmiş karnı doyurulmus. Hilal'in küçük kiyafetleriyle süslenmiş pusete konulmus ve Halit'e teslim edilmişti.
Halit uçarak geldiği kapıyı heyecanla kirarcasina çalıyordu. Sonunda açılan kapının ardında perişan bulduğu kadınla içi gitmişti. Melek kapıdaki adamı ve elindeki puseti görünce şok olmuştu.
"Bizi içeri almayacakmisin?"
Duyduğu cümleyle uykudan uyanır gibi olmuş kenara çekilmişti genç kadın.
Halit içeri girmiş puseti orta sehpaya koymuş. Kendine bakan kadına hitaben konuşmaya başlamıştı.
Mesleğin ilk yillariydi. Kanımızın deli aktığı dönemler tabi bı çatışmada bana bişey olmaz diye öne atladım uzatmaya gerek yok esir düştüm. Gördüğüm işkenceler bana baba olma şansını kaybetmek olarak dönmüştü. Evet sağlıklı bir erkeğim. Cinsel hayatımı etkilemiyor ama baba olacak kadar sağlıklı spermler uretemiyorum. Yani anlayacağın benim evlilikden kaçma sebeplerimle seninkiler aynıymış.
Dün gece görevde kurtardık bu prensesi. Annesinden doğduğu anda koparılmış kimsesi yok. Komutan devlet korumasına verilmesini emretti kayıtlara geçirilmemesini rica ettim. Eğer bana evet dersen bu gün bir kızımız olabilir Melek. Bir ömür boyu başımıza taç edecegimiz asla yasayamayacagimiz heyecanları yaşayacağımız bir kızımız.
Melek hickiriklara boğulmuş ayakta kalamayacağını anlayınca Kanepeye Halit'in yanına çökmüş aşkla bebegi izliyordu .
İki saat sonra toparlanmış önce yıldırım nikahı sonra kimlik işini halletmislerdi. Artık çiçek gibi bir kızları vardı.
Bir kaç gün sonra Yıldız ve Feza'da nikah kiymisti. Kaya ise üzerine bırakılan yükün altından çıkmaya çalışıyordu. Fatma 18 yaşındaydı. Biraz uğraşmış kıza tanık koruma programıyla yeni bir kimlik çıkartmıştı. Komutan her ne kadar kimlikde 21 yaşında olsada kızın küçük olduğunu ve yanlız birakilmamasi gerektiğini söylemişti. Suanlik kız Kayra'nin eski odasında Kaya'nın yanında kalıyordu.
Kaya bu durumdan kesinlikle memnun değildi. Cinsel hayatı sekteye uğramış. Kadinsizlik başına vurmuştu. Evde fazla güzel bı kadınla olmaksa zorluyordu.
