9 - Sigaramın Dumanına...

En başından başla
                                    

"Ne bu surat perşembe pazarı gibi" demesi ile anladım tabi ki. Yanıma geldi Meltem ve sigarasını çıkarıp dudaklarına götürdüğünde, çakmağı çıkarıp sigarasını yaktım.

" Mersi Musti"

" Mersi ne kız "

" Teşekkür ediyoruz işte daha ne istiyorsun"

" Teşekkürü bizim gibi etsene"

" Off Musti tamam işte. İzin koparabilecek misin pazar için"

" Kısmet bakalım ama ben de çok istiyorum beraber bir şeyler yapmayı"

" Kısmet diyelim diyorsun, iyi kısmet o zaman Musti"

" İnşallah olur da gideriz, nereye gideceğiz peki"

" Melis adalara gidelim diyor hem orada piknik yerleri hem de plaj varmış"

" Olur bana uyar."

" Tamam şort ayarla kendine sana yüzme öğreteceğim Musti" dedi gülümseyerek.

        Bu kızda var bir işler ama haydi hayırlısı dedim. Sigaram bitmişti görüşürüz diyerek girdim eczaneye. Müşteri yok canım sıkkın kafamda bin bir türlü düşünce, Yasemin ile görüşme için Gülderen abladan on beş dakika izin almam lazım. Mehmet'in bundan sonraki tavrı ne olabilir. Sinem neden bana yollamakta ısrar ediyor. Meltem neden bana bu kadar ilgili. Of delireceğim. Babamın baskısı bir taraftan bu sorunlar düşünceler bir taraftan. O walkman olayını daha atamadım kafamdan, rezil oldum kıza. Tamam önemsemedi ama neticede para verdi aldı, işini görmese neden alsın ki. düşünceler , düşünceler.

        Öğlen oldu, Gülderen abla çıkmadı hazırlama odasından. Merak etmeye başladım, uygunsuz olabilir diye cep telefonunu aradım:

" Efendim Mustafa"

"Abla öğlen oldu bir şey ister misin"

" iki tane dürüm yaptır bana adana olsun, kendine de ne istersen söyle "

" Tamam abla" dedim ve karşıdaki dürümcüye gidip iki adana iki urfa söyledim yanında da Gülderen ablaya ayran kendime kola aldım.

" Abla dürümleri getirdim girebilir miyim"

" Gel Mustafa çok sağ ol"

" Abla bir sorun yok değil mi"

" Yok Mustafa sorun yok"

" Tamam abla sen öyle diyorsan" dedim ve eczanenin ön bölümünü görür vaziyette arka tarafta yemeye başladım dürümü.

        Gülderen abla gibi acılı dürüm yiyemiyordum ben. Acıyı sevemedim hiç. Bedenen çok acıyı tattığımdan mı bilmem ama öyle işte. Kola çay sigara olmazsa olmazım dı artık. Afiyetle dürümü yerken eczanenin pasaj tarafındaki cama tıkladı biri. Baktım Meltem bize yok mu der gibi işaret yapıyor. buyur gel işareti yaptım ve geldi yanımdaki sandalyeye oturdu, çok yakınımdaydı. Elimde yarım dürümü alıp yemeye başladı. Şaşırmıştım, benim ısırdığım dürümü yiyebilecek kadar yakın hissetmişti demek ki bana. Ama tabi biz arkadaştık. Hemen hızla üç urfa daha söyledim. Meltem dürümü bitirene kadar diğerleri de gelmişti zaten.

" Yuh Musti kim yiyecek bunları"

" Sen yediğini ye yemediğini ben yerim"

" Kendine bi kola alsaydın bari"

" Beraber içeriz Meltem"

" Vallahi bana uyar"

" Bana da " dedim ve sohbet ederek arada itişip kakışarak yedim dürümleri.

MUSTAFA HAKKINDA HER ŞEY- DEVAMI "KUTUDAKİ SON KIBRIT ÇÖPÜ" KİTABINDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin