25/07/12
Sevgili Günlük,
Bugün büyükannemin kasabasına gittik. Annem biraz sinirliydi bu yüzden yolculuk çok sıkıcı geçti. Annem çok çabuk sinirlenen bir insan. Babamla ayrıldıktan sonra daha da sinirli birine dönüştü. Hatta bana babamla hala konuştuğum için kızmıştı. Ama ben onu umursamıyorum, her şeye kızıyor zaten.
Büyükannemin evine gittiğimizde yemek masasının tamamen dolu olduğunu gördük. Ayrıca biz 3 kişi olmamıza rağmen 5 tabak vardı. Annem ve büyükanneme neden 5 tabak olduğunu sorduğumda 'yanlışlık olmuştur' diyip geçiştirdiler sorumu.
Birkaç saat sonra eve çiçek çocuk ve bir kadın geldi. 5 tabak olmasının nedeni buymuş. Yanındaki kadın çiçek çocuğun annesi olduğunu, oğlunun hiç arkadaşı olmadığını ve benim tek arkadaşı olduğumu söyledi. Bu kadar iyi kalpli ve tatlı birinin hiç arkadaşı olmamasına şaşırmıştım.
Yemekten sonra çiçek çocukla beraber ağaç evimize gittik. Aşağıdaki minik yerde tavşan ailesi vardı! Beraber tavşanları sevdik. Tüyleri yumuşacık.
Biraz tavşanları sevip konuştuktan sonra ağaç evi süslemeye karar verdik. İkimiz de evlerimizden boya, fırça ve süs malzemeleri getirip işe başladık.
Ne kadar süre süsledik bilmiyorum, süslemeyi bitirdiğimizde hava çoktan kararmıştı. Yanımızda fener getirmemiş olsaydık eve dönemeyebilirdik.
Eve döndüğümüzde annem bize çok kızdı. Bu sırada çiçek çocuğun annesi benim annemi sakinleştirmeye çalışıyordu. "Onlar çocuk daha, böyle şeyler için kızmaya gerek yok. Düzgünce uyarmamız yeterli olacaktır. Değil mi?" son cümlesini bize bakarak söylemişti. İkimiz de annesinin sorusunu kafamızla onaylayıp özür diledik. Daha sonra da vedalaştık.
Yol boyunca annem söylenip durdu. Bu kadar geçe kalınmazmış falan. Saatin kaç olduğunu bile bilmiyorduk ki!
Günü değerlendirecek olursam, annemin kızması hariç mükemmeldi.
Bugünlük bu kadar. Yarın görüşürüz!
.
.
.
.
.
.olaylara giris yapmak icin hala cok kucukler ya ama yavas yavas baslicam
oyle iste
sonraki bolumu yarin atmaya calisirim
kendinize iyi bakin gorusuruz💗
ВЫ ЧИТАЕТЕ
in flowers, taegyu
ФанфикKang Taehyun yıllar sonra çocukluk aşkını bulmak için büyükannesinin kasabasına gider "Çiçek çocuk nerede?" "Beomgyu mu? O artık burada değil"