4.Bölüm

844 101 126
                                    

30 yorum isterim.

Önceki bölüm

Tütsüyü yakarken o tanıdık mavi dumanı içine çekti. İçinden de saymaya başladı.

10 kez 10'a kadar saydıktan sonra bir 10 kez daha saydıktan sonra söndürdü ve gözlerini kapattı.
.
.
.
.
Bu sefer rüyasında ki gizemli adam farklı bir şey yapıyordu. Belki de büyükannesinin anlattıklarından etkilendiği için onu kılıcın üstünde uçarken görmüştü.

Oldukça ciddi görünüyordu. Belli bir yönde ilerliyordu.

Liu Yang, nedensizce gizemli adamın nereye gittiğini bilmediğini hissetti.

Bilmediği bir yere neden gidiyordu ki?

Gökyüzünde kılıcın üstünde uçuyordu. Dağlar ve nehirleri geçiyordu. Hızı, bir at arabasından çok daha yüksekti.

Liu Yang, sabaha kadar bu gizemli adamı gördü. Uyandıktan sonra derin bir nefes vermeye çalıştı ama çok zorlandı. Yine hareket edemiyordu.

Elleri dünden daha şişkindi. Durduk yere yine mi kilo almıştı?!

İyi de o hiçbir şey yememişti ki?!

Ona ne oluyordu?

Neden bunlar başına geliyordu?

Keşke gizemli adam gibi olsaydı. Yakışıklı ve zayıf...

O zaman kimse tarafından dışlanmaz ve alay edilmezdi. Kolayca banyosunu yapabilir, yemeğini yiyebilir ve tuvaletini yapabilirdi. Bir yatağa bağımlı olmazdı.

Liu Yang, gözlerini tekrar kapatmak istedi. Fakat uykusu yoktu. Yerinden kalkmak için çabaladı ama bir türlü yapamadı.

Başına gelen şey kesinlikle bir lanetti!

O lanetlenmiş olmalıydı.

Dayanamadığından tekrar ağlamaya başladı. Kalbi o kadar kırıktı ki...

Neden herkes gibi değildi?

Eğer böyle bir hayat yaşayacaksa tanrılar onu öldürsün daha iyiydi!

Elinde olsaydı kendisini öldürürdü. Fakat bunu yapacak gücü yoktu. Bir bıçak bile bu bedenini kolayca delebilir miydi ki?

Liu Yang, nefesini tutmak ve ölmek istedi. Nefesini tuttuktan saniyeler sonrasında tüm yüzü morarmaya başladı. Bir kaç saniye sonra bedeni de morarmaya başladı. Gözlerinde kılcal damarlar belirmiş ve kızarmıştı.

Çatırttt...

O anda bir kırılma sesi geldi.

Liu Yang, başını sesin geldiği yere çevirdiğinde hizmetçinin elinde ki tepsiyi yere düşürdüğünü ve korkuyla ona baktığını gördü.

Fark etmeden tuttuğu nefesini vermişti!

-Git! Beni rahat bırak.

Hizmetçi başını iki yana salladı ve reddetti.

-Üzgünüm genç efendi ama madam sizinle ilgilenmemi emretti.

Liu Yang, gülmek istedi ama yapamadı.

-Sen yeni misin?

Hizmetçi hemen onayladı.

-Evet genç efendi. Madam beni bu sabah işe aldı. Sadece sizinle ilgilenmem gerekiyor. Siz... İyi misiniz?

-Sence? İyi olabilir miyim?

-Üzgünüm.

Liu Yang, ne diyeceğini bilemiyordu. Bu hayatta sadece büyükannesi ona değer veriyordu. Emindi ki onunla ilgilenecek birisini bulmak için çok çaba harcamıştı.

Powder pink love (BL) Kde žijí příběhy. Začni objevovat