14.

268 27 21
                                    

Satoru son cümlesinden sonra elinde tuttuğu anahtarı çıkardı ve kapıya ilerleyip kilitledi. Sadece donmuş bir şekilde ona bakıyordum, ne yapacağını sormak istiyordum ama aramızdaki ciddilik buna engel oluyordu. Normalde  sürekli neşeli biriydi ama şuan biraz tuhaftı.

"Niye kapıyı kilitledin?"

"Bizi kimse yiyişirken görmesin diye."

Bu kadar net olması garip gelmişti. Şuan istiyordu bunu ama ne diyeceğimi ne yapacağımı bilmiyordum.

Satoru kapıdan elini çekip yanıma geldi. Yanımda duran sandalyeyi çekip oturdu. Benden ne isteyeceğini bilmiyordum bu yüzden dikiliyordum sadece.

"Kucağıma otur." dedi Satoru sinirli bir şekilde. Ortada hiçbir şey yokken neden böyle davranıyordu ki? Dediğini yapmak için yanına gidip önüne geçtim. Nasıl oturacağımı inanın ki bilmiyordum.

"Nasıl oturacağım?"

Satoru dik dik bana bakıyordu. Yanlış bir şey mi demiştim? Kendimi şuan rezil olmuş gibi hissediyordum.

"Miron.. Garip davranıyorsun."

Garip davranmak mı? Asıl kendisi garip davranıyordu şuan. İyice delirmiş olmalı Gojo.

"Garip davranan sensin. Sinirli sinirli konuşuyorsun ve-"

Cümlemi bitirmeden Satoru beni oturduğu yerden kendine çekmişti. Beni belimden tutup kucağına yerleştirdi. Bacaklarımı açıp onun beline doğru doladım. Satoru elini boynuma götürdü ve saçlarımı okşayarak geriye ittirdi.

"Kucağımdasın şimdi." dedi iki bileğimide sertçe kavrayarak. Bu kadar sıkması hoşuma gitmemişti. Ne yapmaya çalışıyordu?

"Fazla sıkmasan mı acaba?" dedim kaşlarımı çatıp.

"Utanma."

"UTANMIYORUM APTAL!" dedim ses tonuma engel olamayıp. Sonra da elerimi tüm gücümle ondan çekip kurtardım.

"Bağırma! okula adımızı çıkartıcaksın." dedi bana karşı çıkarak.

"Çıkmış zaten daha ne istiyorsun?" dedim. Neden ikimizin bu kadar sinirli olduğunu bilmiyordum. Uyumsuz muyduk acaba?

Söylediğim lafın üstüne laf söylemedi Satoru ve ardından çenesini göğüslerimin üstüne koyup bana bakmaya başladı. Gözleri çok tatlı duruyordu, özellikle hızlı hızlı kırptığında beyaz kirpikleri daha da güzelleşiyordu sanki.

Kafasını bir kaç saniye sonra üstümden kaldırdı ve boynuma uzun bir öpücük bıraktı. Öpüşlerini yanağıma doğru ilerletti ve yanağıma ulaştığında derince öptü. Ara sıra geri çekilip suratımın aldığı hali görünce gülüyordu. Satoru'nun tatlı kızarık yüzüne dayanamadım ve hızla yaklaşıp dudağını öptüm, tabi dayanamayıp tekrar tekrar dudaklarını, çenesini de öptüm. Kollarımı boynuna ve sırtına dolayıp sıkı bir şekilde ona sarıldım.

Hayatım boyunca kimseye bu kadar uzun süre ve istekli bir şekilde sarılmamıştım. Satoru'nun meleksi kokusu burnuma doldukça bu anın asla bitmemesini istiyordum. Çünkü kendimi iyi tanıyordum bu anı tekrar yaşamak isteyecektim. Bir gün onun yanımda olmadığı bir vakit şimdiyi yaşamak isteyecektim. Keşke şuan yaşadıklarım anıya dönüşmese, hep böyle kalsa diyecektim.

Kaç dakika boyunca Satoru'nun kucağındaydım bilmiyordum ama şuan hala ona sarılıyordum ve ellerimiz birbirine sıkıca kenetliydi.

"Bir gün sana istediğin evi alacağım." dedi Satoru sarılışımızı bozmadan.

"Bu nereden çıktı şimdi Gojo?"

"İstediğin arabayı alacağım ve-"

"Satoru ben bir şey istemiyorum sadece sen yanımda ol yeter." dedim ama o beni duymamazlıktan gelerek cümlesini devam ettirdi.

"ve sana çok güzel bir hayat vereceğim."

"..."

𝙾𝚔𝚞𝚕 [ 𝙶𝚘𝚓𝚘 𝚂𝚊𝚝𝚘𝚛𝚞 ]Kde žijí příběhy. Začni objevovat