9.

317 34 18
                                    

"Ya benim evime gidelim işte." diyordu Gojo Miron'un kolundan çekiştirerek.

"Çalışacak bir sürü dersim var benim ya. Hem arkadaşlarım beni özlemiştir."

"İkna olmayacaksın değil mi?" dedi Gojo dudaklarına üzgün bir hal koyarak.

"Bir ara yine buluşuruz. Gerçekten çok işim var."

"Ahh..Peki öyle olsun ama.."

Miron tam gidecekken tekrar döndü beyaz saçlı oğlana. "Ama ney?"

"Bilmiyorum.." dedi Satoru. Karanlıkta yanan sokak lambasına sırtını dayadı. Yorgun görünüyordu. Saçları dağılmıştı, gözlükleri biraz aşağı düşmüştü. Büyük gözleri görülüyordu artık ama kapalıydılar. Düşünüyor gibiydi. Kendini bir şeye hazırlıyor gibi..

Miron bir kaç adım yaklaştı ona. Sokak lambasının loş ışığında yüzü tatlı duruyor diye düşündü. Yavaşça elini Gojo'nun koluna doğru götürdü. Sadece dokunmak istiyordu. Elini onun kolunda bekletti. ardından aşağı doğru indirip beyaz ellerinden tuttu. Soğuktular, iyice kavramaya çalıştı. Bir tanesiyle yetinemeden diğer elini de tuttu avuçlarının arasında. O, gözlerini yavaşça açtı. Karşısında duran kısa boylu bedene baktı. Ellerini sıkıp okşuyordu. Kızın bu haline dayanamadı. Ellerini ondan ayırdı ve yanaklarını avuçladı. Miron'a yukarıdan bakmak cidden çok eğlenceli geliyordu ona.

"Nereden geliyor bu tatlılık söylesene?" dedi kızın yanaklarını okşayıp.

"Sen sevdin diye öyle tatlıyım işte."

"Nasıl tadına bakabilirim prenses?"

"Eğilmen lazım bunun için, fazla yukardasın."

Gojo kızın boyuna doğru eğilde ağırca. Bir elini yanağından çekip saçlarına daldırdı, diğer eliyle boynundan tutmaya başladı. Miron Gojo'nun siyah gözlüklerini çıkardı. İkisi de aynı anda birbirine yaklaştılar. Miron çok az bir mesafe kala durdurdu kendisini. Bunun onun yapmasını istiyordu. Gojo onun aksine durmadı ve direkt dudaklarından yakaladı ve sesli bir öpücük bıraktı. Ardından hemen kızın yanaklarına yöneldi. Doyumsuzca öptü onu. Öpemediği günlerin acısını çıkararak yapıyordu bunu.

Bunu birkaç defa daha tekrarladıktan sonra Miron'u sırtına elini koyup göğsüne sıkıca bastırıp sarılmasını sağladı. İstemiyordu onu yurda göndermek. Yanında dursa ne olurdu sanki? Kim karışabilirdi?

Miron sarılmış halde kafasını yukarı kaldırdı ve çenesini Gojo'nun göğsüne dayadı. Miron ona tatlı tatlı bakıyordu, halinden memnundu ama Gojo şuan fazla duygusallaşmıştı. Dolu dolu gözlerle bakıyordu kollarındaki kıza.

Miron en sonunda kendini geri çekip Gojo'dan uzaklaştırdı, sıkıldığı için değil tabi konuşmak için bunu yapmıştı.

"Seninle geliyorum Satoruu!" dedi kocamam gülümseyerek.

Gojo onun ikna olmasını beklemiyordu. Kaşlarını kaldırıp şaşkın bir hale girmişti. Sonrasında Miron'a yaklaşıp saçlarını sevimlice karıştırdı. Kızın elinden tekrar tuttu, bu sefer birbirine kenetleyip "Hadi gidelim bebeğim." dedi. Son kelimeyi söylerken utanmıştı Gojo ama zorlada olsa ağzından çıkarmıştı bir defa.

______________

Diğer bölüm Miron'nun resmini göstereceğim. Aslında kendiniz gibi hayal etmenizi istiyordum bu yüzden kızın dış görünüşünü belirtmemiştim ama ona benzeyen bir resim bulunca fikrim değişti biraz.

𝙾𝚔𝚞𝚕 [ 𝙶𝚘𝚓𝚘 𝚂𝚊𝚝𝚘𝚛𝚞 ]Onde as histórias ganham vida. Descobre agora