25. Bölüm

8.5K 1.1K 391
                                    

merhabalar efeniiim

Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.

merhabalar efeniiim... o bölüme giriş yapmış bulunmaktayız. derin bir nefes aldıktan sonra başlayınız.

naçizane bir isteğim, son zamanlarda istatistiklerimiz çok düşük. üzülüyorum, motavisyonumu etkiliyor. hayalet okurlarımı, oy verip sessizce bölümü okuyanları yaniii herkesi bekliyorum buraya!❤️



1 Ay Sonra,

Ağustos ayının son demleri, sonbaharın başlangıcı olsa da; Arnavutköy'deki yalıda bir yaz telaşesi vardı. Ustalar ufak tefek eksiklikleri tamamlıyor, görevliler ise gelen eşyaları özenle yerleştiriyordu.

O kadar telaşenin içinde, Ahu, salondaki camın önünde duran ve kendi tasarımı olan koltuğu kısık gözlerle inceliyordu. Oraya yakışıp yakışmadığını düşünürken, ansızın gülümsemişti. Nedensizce her eşyayı başkası değil, kendisi kullanacakmış gibi hayal ediyordu. Bu yüzden ince eleyip sık dokumuştu, sonuçtan da oldukça memnundu.

Küçük adımlarla yürüdü ve koltuğa oturdu. Hafif bir itme hareketiyle olduğu yerde sallanmaya başlamıştı. Keyifle gözlerini kapatırken, güneşi hissetti yüzünde. Her şey o kadar yolunda, o kadar yerindeydi ki; bir süre bu anın tadını çıkardı. Sonuca ulaşmanın mutluluğu, bir işi tamamlamanın verdiği haz bambaşkaydı. Ahu bu hisse bayılmıştı. 

"Vaaoovv... Çok iyi olmuş!" Baktığında, kapının girişinde Ersin Bey'i gördü. "Hak ettiniz Çeşmiahu Hanım. Kahve ister misiniz?"

"Üff!" dedi Ahu, yüzünü ekşiterek.

"Kalkın da, biz sallanalım biraz. Zaten-..." dedi, sustu. Zaten bu sizin, diye devam etmemek için dilini ısırmıştı. "... tasarımı size ait. Yaptırırsınız kendinize de bir tane."

"Bunu ustalara yaptırana kadar canım çıktı. Bir daha girmem o yola." Küçük bir el hareketiyle, ayarlanabilir kademelerden birini açtı. Artık biraz daha yatar vaziyetteydi, yerdeki ayakları alttan çıkan küçük parça sayesinde vücudunun hizasında duruyordu. 

"Hazır yapılmışı vardı, satın alabilirdiniz. Neden uğraştınız anlamadım."

"Bilmem. Bir anı olsun istedim sanırım. Ben görmesem ve bilmesem de, birilerinin bu koltuğu sevdiğini düşünmek beni mutlu edecek."

"Her şeye çok anlam katıyorsunuz, kafayı yiyeceğim şimdi."

Genç kız oflayarak kalktı. "Ay tamam, başardınız. Geçin, yatın."

"Oley be." Ersin Bey kendini koltuğa atarken, keyifle inledi. Transa geçmiş gibiydi, uzun bir süre aynı sesi çıkararak sallanmaya devam etmişti. Neden sonra sustu, küçük bir şekerleme yaptığını fark eden Ahu, kendi kendine gülüp, ustaların arasına karıştı. Küçük yönlendirmeler eşliğinde, etrafı gezdi. İçi kıpır kıpırdı, herkese neşe saçıyordu. Onun bu hallerine alışık olan ustalar, tebessümle izliyordu genç kızı.

Dört DuvarNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ