kuma

1. bölüm

Karakterler

"HAŞMETOĞLU KONAĞI BİREYLERİ"
Abdulkadir HAŞMETOĞLU ( AĞA)65 yaş

Avzem HAŞMETOĞLU ( HANIMAĞA)55 yaş

Şervan HAŞMETOĞLU (EVİN TEK OĞLU)28yaş

Pınar HAŞMETOĞLU (GELİN HANIM)27 yaş

"GÜRDAL AİLESİ"
Ahmet GÜRDAL(BABA)45yas

Leyla GÜRDAL( KUMA)18 YAŞ

Nazdar GÜRDAL(KARDEŞ) 10YAŞ

Mardin'in sabah güneşi ile birlikte yeni bir gün, herzamanki gibi, Leyla kardeşi nazdarla erkenden uynıp baş ucunda olan pencereyi açıyor ve yer yatağını toplayıp kahvaltı hazırlamak için mutfağa gidiyor. çayı küçük tüpe koyup domates, bir kaç zeytin, küçük iki peynir çıkarıp yer sofrası hazırlıyor. ve kardeşini uyandırıp kahvaltılarını yapacakken babası olan Ahmet bey birden çok sert yumruklarla kapıyı çalıyor... tabiki Leyla kimin olduğunu biliyor babası Ahmet bey. kapıyı babasına açıp babasının yine sarhoş bir şekilde eve geldiğini görür. ve başını eğip babasının içeri geçmesiyle, beraber kapıyı kapatır babası hemen yerde olan küçük minderin üstüne oturup elinde olan içki şişesiyle yudumlar alarak... " eee Leyla hanım dün akşam eve gelemedim sana anlatacaklarım var" deyip güler " ne şanslı kızsın bee ...ağaya varmakta varmış kaderinde" der ve saçma sapan bir gülme ile içkisini yudumlar.
Leyla ;(şaşkın ve tepkili bir şekilde ) ne diyorsun baba!!! ne ağaya varması ne dediğinin farkındamısın...
Ahmet bey; "evet, evet içmiş olabilirim ama aklım gayet yerinde seni Haşmetağa konağına gelin ediyorum, babana şüküret" deyip güler mız mız bir şekilde

Leyla ; sert bir şekilde bawo yapma ne dediğinin farkindamisin ben daha yeni 18 yaşına girdim ne evlenmesi ne diyorsun Allah aşkına...

Ahmet bey; (yarı sarhoş yarı ayık ) "sus keçe bana şüküredeceğine birde olmazmı diyeceksin...Allah şahidim olsunki seni parçalara ayırır, atarım Mardin'in yüksek dağlarından, anladınmı sus ve ben ne diyorsam onu yap! yoksa seninde kardeşinin'de katili olurum anladınmı" hazırladıkları sofraya, ayağıyla tekme atıp bu evden çıkmayasın...seni almaya gelecekler HANIMAĞA seni alışverişe götürecek der ve çıkar ...

(Leyla korkmuş kardeşine sarılıp )
Leyla; "korkma canımın canı"

deyip, babasının söylediklerine ağlayıp bağırıp ,çağırmak istesede kardeşinin de üzülmesini istemediğinden, içine atarak acısını yaşamaya çalışsada göz yaşlarını tutamayıp o kara gözlerinden ard arda düşen gözyaşlarını silmiş ve yiyemedikleri sofrayı toplamaya koyulmuştu...ve aklından kara kara olacakları düşünmeye başladı...yaşıtları liseyi okurken kendisi evelenecekmiydi, kader baştan beri annelerinide ellerinden alarak, onları yetim bırakmıştı. herşeyi bir kenara bırakıp, kardeşini baba dediği bu adamla nasıl bırakırdı... annesini nazdarın doğumunda kaybetmişlerdi. Leyla'nın hiçte kolay bir çocukluğu olmadı. tüm yük, omuzlarındaydı,  nazdara hem anne,hem baba oldu şimdi olacakları düşünerek içi kanıyordu adeta...! baktı saat 10 bucuk tu.  kalkıp nazdara elini yüzünü yıkamasını ve hazırladığı elbiseleri giymesini söyledi. kendinde uzun siyah saçlarını açıp taradı dümdüz saçları vardı... kapkara gözleri... daha gençliğinden bir şey anlamamışken evlenicekmiydi ? çok üzülüyordu , içi buruktu yüzünü yıkayıp kendine geldi hazır bir şekilde gelecek kişileri bekliyorlardı. Leyla'nın gözlerinde korku ve belirsizlik vardı ...

HAŞMETOĞLU konağında

Sabah olmuş günaymış, kahvaltı hazırlanmış ve sofrada oturan abdulkadir ağa ve avzem hanım konuşmaya başlamış ...
Avzem hanım;" bu gün müstakbel gelin hanımı alıp ,alışverişe çıkacağım ve yarında eve gelin olarak getireceğim ağam, bilgin olsun..."der
Abdulkadir ağa ; tamam hanım, dün gece babasıylada konuştum zaten bir haftadır adamı bulmaya çalışıyordum araştırdım, annesinde yok bu kızın ona göre herşeyin hal et kimi kimsesi yok babası zaten olmasa daha iyi.! ev verdik ,yüklü bir miktarda başlık parasıda kendilerine bakarlar artık...
Avzem hanım; " olur ağam"
der ve evin hizmetlisi Pakize hanıma çocukları çağırda aşağı kahvaltıya gelsinler diye seslenir ...
Pakize hanim; " tamam hanımağam "
deyip yavaşça şervan Ağa'nın kapısını çalar ve eşi pınar uyanıp hazırlanmıştır.