Kaşlarımı çattım. "Neden?"

"Benim alanım olmadığı için direkt teşhiş koymam doğru olmaz. Kadın doğuma ultrason için gitmen iyi olur."

"Kötü bir şey mi oldu?"

Adam elindeki kağıtları bir kenara bıraktı. "Hayır, gayet sağlıklısınız."

Doktora teşekkür ettim. Ardından yanımdan ayrıldı. Elimi karnıma götürdüm. Hay böyle işi ya. Sanırsın hamileyim. Ne bu gizemli konuşmalar? Açık açık neyimin olduğunu söylesene.

Kapı tekrardan açıldı. Atlas kırmızı gözlerle içeriye girdi. Uyumadığı kan toplamış gözlerinden belli oluyordu. "İyi misin?" Diye sordu. Kafamı onaylarcasına salladım. Yatağa oturması için dizimi kırıp ona yer açtım.

Yatağa oturup karnımın üstündeki elimi tuttu. "Gerçekten iyi misin?" Gülümsedim. "Evet, sen gelince daha iyi oldum."

Atlas elimi okşarken "İyi ol ki daha bana yalan söylemen hakkında kavga edeceğiz." Dedi.

Yalan mı söyledim?

Doğru.

Söyledim.

"Yalan söylemedim ki." Atlas başını onaylarcasına salladı. "Şimdi zamanı değil, sonra kavga ederiz." Dedi. Ne kadar düşünceli ya. "O zaman kavga etmek için senden bir randevu alayım mı?" Atlas yüzüne alaycı bir ifade yerleştirip dudak büzdü.

Atlas beni incelerken "Bizimkiler nerede?" Diye sordum. "Senin dersin varmış. Derin senin yerine girdi, not tutacaktı. Çağrı kendi dersine gitti. Devrim'in uykusu gelince Ceylin ile beraber eve geçtiler." Derin'e boşuna olmayan kız kardeşim demiyorum ya.

"Sen uyumadın mı?" Kafasını olumsuz anlamda salladı. "Uykum gelmedi." Gülümseyerek ona bakındım. "Gelmedi ha?" Kafasını oynarlacasına sallayarak ayağa kalktı. Bana yakınlaşıp dudağıma buse kondurdu.

"İyisin değil mi?"

Atlas bu soruyu sormaya devam ederken benim serumum çoktan bitmişti. Hastaneden çıkıp eve geçmiştik. Yarın sabah ilk iş hastaneye gitmek olmuştu. Zaten Atlas'ın bahsettiği hastane yenilenmelerini bitirmiş ve çoktan çalışmaya başlamışlardı. Yani onun da randevusu vardı.

Atlas eve geldiğimzde uykulu hali ile bana trip atmaya çalışırken hasta numarası yaparak trip yemekten kurtuldum. Zaten ardından daha fazla dayanamayıp benim odama geçmiş ve uyumuştu.

Derin fakülteden gelince bana aldığı notları söyleyerek dersin özetini geçmişti. Hocanın söylediği bir cümleyi bile kaçırmamak için not tuttuğu yetmemiş gibi ses kaydına almıştı.

Yorgunluğum yüzünden Atlas'ın yanına çıktım. Kollarının arasına girip ona sıkınca sarıldım.

Ertesi Gün

"Ya Atlas Allah aşkına, bunu mu dert edeceğiz?" Atlas gözlerini büyüterek bana baktı. "Öykü çocuk mu var karşında? Neyi, kimi kandırıyorsun?" Diye söyledi.

Dün kavga edeceğimiz için kendisine söz vermiş. Bu nedenle bu gün bunun kavgasını yapmaya karar verdik. Siz hiç sevgilinizle kavga etmeye karar verdiniz mi ya?

"Bana evde duracağını söyledin."

Derin bir nefes alıp verdim. "Aşkım birden çıktık işte. Daha ne kadar anlatacağım sana? Kızlar elimden telefonumu aldı, sana nasıl ulaşbilirdim?" Diye sordum. Atlas göz devirdi. Bir insana göz devirmek bu kadar mı yakışır?

"Duman yoluyla ulaşsaydın."

Atlas omuzlarını yukarıya kaldırıp indirdi. "Ama sen bana söylemedin." Çocuk gibi trip atıyordu ve nedense bu aşırı hoşuma gitti.

Konser +18Where stories live. Discover now