14- hayalet olan bir ruh ve ruhsuz bir beden

20 6 9
                                    

Hellooo!

Nasılsınız?

Biraz geç yayınlıyorum, kusura bakmayın.

O zaman, iyi okumalar!

Bölüm şarkısı: Isabel LaRosa- Eyes Don't Lie

Bölüm şarkısı: Isabel LaRosa- Eyes Don't Lie

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~Réve Noire

Pazar günü, Armin ve Faylinn'le yine Arminler'in salonunda otururken Faylinn sıkıntıdan patlıyor, biz ise Hayaletler Arası Boyut kitabını okuyorduk.

Yetmiş yedinci sayfayı bitirdiğimizde, bu fantastik kitabın ne kadar saçma olduğunu düşünmeden edemiyordum.

Kitapta hayaletler gerçekmiş gibi bahsediliyor, dahası onlar aşık olurlarsa yada hangi kuralları çiğnerlerse ne olacaklarından bahsediyorlardı.

"Hayaletler; bir insanı korumaya, onunla ilgilenmeye başlarsa hayalet olma yetkilerini günden güne kaybederler. Aynı şekilde insanların onu görebilceği forma sıkça girerlerse de olurdu bu. Ve en önemlisi; bir hayalet, bir insana aşık olursa sonsuza dek hayalet ve insan olma şansını kaybeder, sonsuz acıyla lanetlenir."

Okuduğumuz şey, sayfanın son paragrafıydı ve diğer sayfaya geçmek için sayfayı çevirmemiz gerekiyordu. Ben sayfayı çevirirken, Armin hafifçe kıkırdadı.

Anlamamış bir şekilde ona baktığımda, gülerken konuştu. "Eğer Destin gerçekten bir hayalet olsaydı, kesinlikle aşık olurdu."

Anlamaya çalışarak ona baktım. "Neden böyle diyorsun ki?"

"Çünkü," gülümsemesi büyüdü. "Destin çok edebiyatsal biriydi, hatta yazdığı bir çok şiiri var. Neyse işte, eğer hayalet olsaydı bir aya kalmaz aşık olurdu, sonra da kendini ölüme lanetlerdi."

Güldüm, "Yani aşk uğruna kendinden vazgeçerdi?" Başını olumlu anlamda salladı, gülerek cevapladı. "Tam anlamıyla öyle yapardı, sonrada gelir bana aşkını anlatıp şiir yazardı."

"O zaman," arkama yaslandım. "Birbirinizden çok farklıymışsınız." Hafifçe tebessüm ederek, gözlerini gözlerime sabitledi. "Sanırım, ben biraz daha mantığa yöneliyorum. O duygusallığa yönelirdi."

Gülümsemesi büyüdü. "Tuhaf," Anlamamış bir şekilde ona baktım, "Ne?" sorumla, devam etti sözlerini. "Seni her gördüğümde, Destin'in yazdığı şiirleri yaşıyormuş gibi hissediyorum. Onun hep anlatıp, benim anlamadığım o duyguyu tadıyormuş gibi. Sanki şiirler seni anlatıyor."

Bana baktı ve ben boğulacakmış gibi hissettim.

Bakışlarını nasıl anlatırdım bilmiyorum, gözleri açık bir tonda olmasına rağmen bakışları fazla koyuydu. Bu bir tarafımda rahatsız edici bir duygu bıraksada, aynı anda diğer tarafımda fazla rahatlatıcı bir duyguyu hissetmemi sağladı.

Bir Kadeh HayaletHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin