Bir lise öğrencisi olan falcı Destin'in ölümü, hayaletinin okulu lanetlemesine sebep olur. Kendini aniden paranormal olayların içinde bulan Réve, içsel çatışmalarıyla da savaşmaktadır.
Destin'in kuzeni Armin ile bu gizemli davayı çözmeye çalışırken...
BİLİN BAKALIM KİM ÇOK KISA BİR SÜREDE 2500 KELİMELİK BİR BÖLÜM YAZDI?
Umarım yazım hataları yoktur, yazarken en yorulduğum bölümlerden biri oldu.
O zaman iyi okumalar!
Bölüm şarkısı: Jessie J, B.o.B- Price Tag
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
~yazar.
Pembe saçlı genç kız, kulaklıklarında çalan Price Tag adlı şarkıya eşlik etmeye başladı. Büyük bir gülümseme vardı dudaklarında ve neşeliydi.
Bir elinde sürüklediği bavulu, diğer elinde ise hâlâ çantasına koymadığı pasaportu vardı. Saat gece dörttü ve genç kız, uzun süredir İtalya uçağındaydı. Genç kız, neşeyle havalimanından çıktı. Sırt çantasına pasaportunu koyarken tanıdık bir adresi verdi.
Yaklaşık on beş dakika sonra geldiğinde, sevinçliydi. Ücreti ödeyip, arabadan indi. Arabadaki bavulu da indirmişti taksi şöförü. Teşekkür edip, karşısındaki apartmana yürüdü.
Apartmana girip, evin olduğu kata çıktı. Ev kapısının önüne geldiğinde, elindeki anahtarla kapıyı açıp içeri girdi. Herkes uyuduğu için sessizce ayakkabılarını çıkarıp, yavaşça ezbere bildiği odaya yürüdü. Fazla neşeliydi genç kız.
Odaya aniden giren pembe saçlı kızla Destin'in hayaleti kaşlarını çattı. Bu kızı tanımıyordu, Réve'in yanında hiç görmemişti. Ama pembe saçlı kız gülümsüyordu.
Hızlıca tavana doğru havalandığında, pembe saçlı kızın Réve'in yanına uzandığını fark edince Destin, ne olduğunu anlayamadığı için etrafa bakındı.
Cam açıktı ve şansına rüzgar esiyordu. Bundan faydalanarak, rüzgardan düşmüş gibi masadaki mumluğu düşürdü. Çıkan sese uyanan Réve, kesinlikle karşısında görmeyi beklemediği kişiyi gördü.
Pembe saçlı kız ise, Réve'in uyanmasına üzülse bile gülümsüyordu. Réve, uykunun getirdiği sersemlikle hâlâ ayılıp ayılmadığını sorguluyordu.
