19. Bölüm / Mesaj

636 528 5
                                    

Gelmiştim ömerlerin evine.
Polisin evi yan evdi. Ömerde yeni taşınmıştı buraya.

Daha yeni öğrenmiştim zaten, ömerlerin evinin burası olduğunu.

Emniyetten çıktığım gibi eve gidip söz verdiğimi yapıp Yiğit'i aramıştım. Çocukların yerini biliyordum. O zaman gittiğimiz yerdi. Onları oradan alıp bizim yere götürmelerini söyledim. Yarın görmeye gideceğim. Hem ayşeyi yeniden göreceğim, hemde o iki çocuğa hatırlatacağım kendimi.

Kapılarına doru ilerleyip çaldım.

Açan Berildi. Beni görünce yüzünde gülümseme oluştu. İçeri girmeden "Hoşgeldin" dediğinde, kollarını bana sardı, karşılık verdim. Merdivenlerden Ömer indiğinde, yüzünde memnuniyetli bir tavır vardı, gülümsüyordu. Beni görünce, elini havaya kaldırdı, baş parmağıyla işaret parmağı yuvarlak şeklini aldı, diğer parmakları serbestti. Göz kırpıp bir şey söylediğinde dudaklarını okudum. "Başardım" deyip iki adım geriye gitti. Beril geri çekilip ona baktı "Ömer!" Dedi sertçe.

Ömer yüzündeki gülümsemeyi saklamaya çalıştı.

"Efendim güzelim"

"Konuştuğumuzu yap! Ayrı evlerdeyiz gibi davran!" Bana döndü

"Gel içeri, daha gelmediler. İlk seni görür ege özlemişti"

Gülümseyerek içeri girdiğimde, çantamı koltuğun üzerine bıraktım.

Beril yeniden Ömere döndü
"Ayrıca bana, ismimle hitap et!"

"Yapma böyle!" Dedi Ömer. Yüzündeki o gülümsemeden eser kalmamış, yerini hüzün almıştı. Bana döndü bakışları burukça gülümsedi. Tamda başramamış gibi...

Böyle gördükçe üzülüyordum onları. Ne Ömer nede Beril hak etmemişti böyle olmayı. Ömer, Berille Ege ye hiç bir zaman bir zarar gelsin istemedi. Bundan emindim.

"Beril gel oturalım. Hem sana, Egenin taburcu oluşunu neden en son öğrendiğimi sormak istiyorum."

Oturduk koltuğa, Ömer gelmedi, arkamızda kalmıştı.

"Şey... Gece haber verecektim ama polislerle uğraştığını duydum. Saldırıyada uğramışsın, bide ben ek-"

"Ben bunun devamını biliyorum. Devam etme! Hep söylüyorum ama yine söyleyeceğim. Ege benimde kardeşim, bir daha saçma bahaneler sunma lütfen!"

"Teşekkür ederim" dediğinde, mahçup bir şekilde bakarak gülümsedi.

"Teşekküre gerek yok."

Göz ucuyla Ömere baktım, gitmişti.

"Hep böyle mi olacak? Aynı evde yabancı gibimi devam edeceksiniz?" Dedim

"Yabancı mı?" Dedi. Alaylı bir şekilde güldü. "Yabancıyla sonunun ne olacağını bilemezsin. Onu tanımıyor olursun, hiçbir şey yaşmamış o yüzden belki tanışır çok iyi olursun. Ama ben biliyorum Ömerle sonumu. Affedemem! Affetmem! O yüzden yabancı bile değil benim için!"

"Aynı evde ne kadar süreceğini düşünüyorsun? Daha çok yıpratırsınız birbirinizi"

"İstemiyorum onunla aynı evde kalmak. Korkuyorum" dediğinde, sustu.

"Neyden? Ömerden mi?"

Başını olumsuz bir şekilde salladı
"Hayır, onu affetmekten! Yapamam Gece, unutamam. Biliyordu! O siktiğim adamın bana taktığını biliyordu!" Ömere duyurmak istercesine bağırdı.

"Uyumadım ben, uyuyamadım o gece. Aradım onu kaç kere" gözleri beni bulduğunda, dolduğunu gördüm.

"Açmadı. O gün ettiğimiz kavga yüzünden siktir olup gitmişti evden. Aradığımda da açmadı telefonu. Bekledim, yinede gelmesini bekledim, boşunaymış gelmedi. Ama ben," Gözlerinden bir damla yaş geldi.
"Beklemiştim onu, bir hafta önce bana neler söylemesine rağmen, gitmedim evden. Hastaydı bir şey olur diye, ben yokken ya daha çok kötüleşirse düşüncesiyle, gitmedim." Gözlerindeki yaşlar akmaya başladı. Göz ucuyla yeniden arkama baktım, Ömer oradaydı.

GECE'NİN ÖFKESİ Where stories live. Discover now