1-Sıkılmak mı?

177 10 6
                                    

Oncelikle slm. 10-15 bolumden olusacak bir kitap olacak ve bolumler genellikle 500-600 kelime araliginda olacak. İyi okumalarr

-

"Tavuk istiyorum!" Mun, karnını tutarak mutfağa girmişti. Bayan Chu'ya sarılıp isteğini belirmişti.

"Daha dün tavuk yedik Mun, bugün erişte yaptım." Mun, Bayan Chu'dan ayrılıp dudaklarını büzdü.

"Yaa!"

Bayan Chu, tiksinmiş bir yüz ifadesi takındı ve "Sen böyle bir çocuk değildin Mun.." dedi.

Dediğiyle birlikte ikiside gülmeye başladı.

"Neler oluyor?" Hana gelmişti.

"Mun başka birine dönüşmüş, biraz gülüyorduk ona." Gülerken konuşmaya çalışıyordu Bayan Chu.

"Uyumaya çalışıyorum ya! Biraz sessiz olun!" Gözleri kapalı şeklinde içeriye daldı Jeok.

"Bağıran sensin hyung! Alt tarafı iki dakika güldük şurada.." Gülmesini gizlemeye çalışırken Jeok'a bakıyordu. Dağılan saçları, elinde tuttuğu yastığı, üzerine atmış olduğu yorganı ile çok komik duruyordu.

"Neyse ne, ben uyumaya gidiyorum! Lütfen biraz daha sessiz olunuz!"

İçeriye Motak girdi ve şöyle söyledi "Bunun nesi var? Saat 10 oldu bile, birazdan çıkacağız ve hâlâ uyuyor mu?" Jeok bunu duymuştu.

"NE? 10 MU?! KİM ZAMANI 2X HIZA ALDI BE!" Yine o dağınık, birbirine girmiş kıvırcık saçlarıyla içeri dalmıştı.

"Yahu iki dakika bir rahat bırakın da yemek yapayım. Aç mı gitmek istiyorsunuz be? Mun, masayı hazırla. Hana sen de bana yardım et. Motak, senin işin yok muydu? Jeok sen de derhal hazırlan ve buraya gel!"

Herkes hep bir ağızdan "Tamam patroon!" Diyip Bayan Chu'nun dediklerini yapmaya koyuldular.

Bu gün, dün aldıkları ipucu ile hareket edip Bay Hwang ve ekibini bulmaya gideceklerdi. İpucu, Bay Hwang'ın lüks bir otelde görülmesiydi. En üst kata çıkmış, o otelde kalıyordu. Ve büyük ihtimalle bu günde orada olacaktı.

"Ahh, bu avcılık işinden oldukça sıkıldım..-" Mun'un dediğini duydukları gibi tepki vermeye başladılar.

"Ne dedin sen?" Bayan Chu demişti.

"Ölmek mi istiyorsun?" Hana'ydı.

"Sıkılmak mı?" Motak.

(Ebedi hapishanede)

*Sıkıldım..*

"Sıkılmak mı? Bu, So-Mun'un sesiydi değil mi? Bir dakika, eğer onun sesini buradan duyabiliyorsam, buradan kaçmak için bir yolum var demektir! Bu sefer sana bir iyilik yapıp sıkıldığın işten seni alacağım sevgili baş düşmanım.." Cheong sin.

-

"Eğer ağzından bir daha 'sıkıldım' lafını duyarsam o ağzını iğne iplikle dikerim çocuk." Parmağını Mun'a doğrultup söyledi Motak.

Mun, iki elini kaldırmış vaziyette "Tamam, sakin olun. Sadece şakaydı!" Dedi.

"Şakanı s-" Hana sözünü tamamlamadan Chu söze girdi.

"Sana kaç kere daha küfür etme demem gerekiyor!?"

"Özür dilerim Bayan Chu."

"Jeok beong! Her şey hazır, bir tek sen yoksun! Neredesin?" Chu odaya doğru bağırdı.

"Geliyoruum!!" Cebindeki silahlarla geldi Jeok.

"Hey! Bunlar da ne böyle?!" Mun fal taşı gibi açılmış gözleriyle bakakaldı.

"Bunlar ne Jeok! Onları öldürürsek ruhları Yung'a gönderemeyiz! Çabuk onları bırak!" Dedi Bayan Chu.

"Ne? Bunları Jangmul ajusshi verdi-" birden içeri Jangmul girdi.

"Hahah, ne diyorsun Jeok?"

"Jangmul! Bu silahlarla yanımıza 1 metre dahi yaklaşırsan sonun kötü olur!"

"Sakin olun Bayan Chu, bunlar atak değil korunma amaçlı."

Chu elindeki bıçağı kesme tahtasına sapladı. "Korunma mı? Senin sağın solun belli değil Jangmul! Korunma dersin, sonra içeri dalar her yeri talan edersin kesin. Hayır, sen bizimle gelmeyeceksin. Ve Jeok, bu silahları derhal bırakıyorsun!"

"Artık yemek yiyebilir miyiz!?" Mun bağırmıştı.

"Sonunda benim gibi düşünen biri."
Hana.

Yemek yediler, toparlamaya zaman kalmadan çıkmak zorunda kaldılar. Mun, hana ve jeok arkada, motak ve chu öndelerdi. Jeok koku almaya çalışıyordu. Bu yüzden cama çıkmış sürekli kokluyordu.

"Bir koku var mı Jeok?" Diye sordu Bayan Chu.

"Hayır, henüz yok."

Yarım saattir yoldalardı fakat henüz bir koku alamamıştı Jeok.

"Ciddi ciddi hâlâ koku yok mu?" Mun.

"Yok Mun, ne yapabilirim?" Jeok.

Devam edecek...

-

Diğer bölümden alıntılar:

"Somun!"

"Bizi bırakma!"

"Gelly! Ne yaptığını sanıyorsun!"

"Somun! Dayan!"

"Eğer gücünü kazandığın anını silersem, ne olur?"

-

HAYATİM BOYUNCA YAZİP YAZABİLECEGİM EN İYİ POVU YAZİYORUM SAKA MİDİR?

Tuc: The enemy is backHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin