Alagos bu korkunç haber ile gözlerini kırparak, yüzünü Elıys'dan çevirip gitmesini istedi.
Elıys arkasını döndü ve gitmek için bir kaç adım attı ve yeniden duraklayarak:

" Keşke bana biraz olsun güvenebilseydiniz. Belki de o zaman her şey çok farklı olabilirdi. Yine de size olan sevgim sonsuz. Bu arada, kardeşim Ediyorin'i buradan götürüyorum. Üstünüzdeki tüm yüklerden sizi kurtarıyorum. Hoşçakalın sevgili babacığım"

Hasta yatağında yatan Alagos, sessizlik içinde  dinledi kızının sitemli cümlelerini. Elıys başını dik tutarak odasından ayrıldı. Eboyani ve Alagos işin vehametinin fazlasıyla farkındaydı. Elıys'ın öfkesi onları büyük bir çıkmaza sürüklemişti. Eboyani, krala yaklaşarak:

"Efendim, üzülerek söylemeliyim ki başımız büyük bir belada. İmparator bunun intikamını almak isteyecektir. Üzgünüm ama büyük savaşlar ardı ardına kapımızda. Tüm komutanları toplayarak olası bir saldırı halinde, savunma mekanizmamızı kurmalıyız. Bize büyük bir ordu lazım. Korkusuz, cesur ve güçlü...
Açık konuşmam gerekirse, şuan için tamamen savunmasızız. Elbette Kral Timiyano'yu da unutmamamız gerek. Tahminim doğru ise, Timiyano bu bu savaşta imparator ile iş birliği yapacaktır"

Alagos yüzünü Eboyani'ye döndü. Çok ağır ve zorlanarak:

"Ne olursa olsun, kızımın tırnağına zarar gelmemeli. Olası bir savaş halinde hazırlıklı olmalıyız. Umudumuzu yitiremeyiz"

Eboyani umutsuzca baktı krala.

"Bu savaştan galip çıkamayız efendim"

Kral kaşlarını çatarak:

"Ne demek istiyorsun Eboyani!?"

Eboyani iki kolunu önde birleştirdi ve sözlerine devam etti.

"Efendim, bu savaş da Prenses Elıys'ın ordusuna ihtiyacımız var"

Kral kızgın bir ifade ile:

"Hayır, asla! Bu benim sorunum ve kızımı ben koruyacağım. Ondan böyle bir şey istemiyorum. Kraliçeyi ben öldürdüm ve imparator bunu böyle bilmeli. Elıys ve ordusu bizim ülke işlerimize müdahale etmeyecek!"

***
Prenses sakat kardeşini de yanına alarak Rikko ve Evılyn ile şatosuna geri dönmüştü. Yakında büyük bir kıyamet kopmak üzereydi ve Elıys bunun için planlar yapmalıydı. Öncelikle İmparator Ranesi'ye uzun bir mektup yazdı. Mektubun içeriğinde,  Kraliçe Eforina'yı kendi hür iradesi ile öldürdüğünü ve ne babasının ne de Artonya krallığının bundan sorumlu tıtulmamasını dile getirdi. Olacak her türlü intikama razı olduğunu ve onları bekleyeceği teminatını vererek, parşömen kağıdına yazdığı mektubu Evılyn'e verdi.

" Bu mektubu ivedi bir şekilde, İmparator Ranesi'ye götürmeni istiyorum"

Evılyn her şeyin farkındaydı.

"Hiç merak etmeyin prensesim, bu mektubu bizzat imparatora teslim edeceğim"

Atına atlayarak hızla Ranesi'nin ülkesine doğru yol aldı. Yola çıkalı neredeyse bir kaç saat olmuştu ki Artonyan'nın sınırları içerisinde, General Eboyani ve askerlerinin onu beklediğini gördü. Atından indi ve başını eğerek Eboyani'ye saygısını ifade etti. Eboyani, Evılyn'e son derece katı bir şekilde.

"Prensesin mektubu, onu bana vermeni istiyorum! "

Evılyn şaşkındı ve bunu yapamazdı.
General daha sert bir ifade ile:

"Mektubu ver! Aksi halde hemen burada seni öldürürüm!"

Evılyn bu tehtidi dikkate dahi almadan:

ELIYS (+18)Where stories live. Discover now