62. BÖLÜM: "Yeniden Merhaba"

Start from the beginning
                                    

Ona duyduğum hayranlığın bakışlarıma yansıdığını biliyordum. "Teşekkür ederim."

"Hualp'in ne söylemesini bekliyorsun? Hangi tehdit ile sana tüm o kötülükleri yaptırmış olabilir ki?"

"Bunu öğrenmek için yanına gideceğim, Perla."

Bir süre bana baktı. Aklından geçenlerin beni incitecek şeyler olduğunu biliyordum. "Sonucu sabırsızlıkla bekleyeceğim. Bunu senin için değil, ağabeyim için yapacağım."

Başımı salladım. "Tekrar hatırlatma, olur mu? Çünkü unutmayacağım."
Ayağa kalktım. Niyetim gitmekti. En azından Efraim konuşa dek... "Bu bir plan."

"Ne?"

Soruma karşılık tekrar etti. "Bu bir plan." Sonra Mestan'a ve özellikle kızlara baktı. "Ortada bir plan varsa, taraflar hedef için uğraşır ve bir arada kalır. Birbirlerini görmek isteseler de istemeseler de..." Karısının sırtını şefkatle sıvazlarken, "Haksız mıyım tatlım?" diye sordu.

Perla hiç istemiyordu. Yine de başını salladı. "Haklısın."

"O halde işe Rozelin'in güvenliğini saklamakla başlamalıyız." Bunu duymayı beklemiyordum. En azından Mestan'dan... "Yani... Planı güvende tutmak için. Üç büyükler her yerde onu arıyor olmalı."

Biran, nazikçe kolumu kavradı ve yeniden yanına oturmamı sağladıktan sonra istediği almış olmanın verdiği memnuniyetle bizimkilere baktı. "İşte şimdi aynı dilden konuşmaya başladık."
Elini saçlarımın arasında hissetmeyi beklemiyordum. "Bebeğim, seninle de aynı dilden konuşmaya başlasak iyi olur. O itin bölgesine ayak basmanı istemiyorum.

"O halde onu buraya çekmenin bir yolunu bulalım."

"Buna gerek olacağını sanmıyorum, Mirel." Biran, saçımı kulağımın arkasına sıkıştırıp elini geri aldı. "Rozelin'in Kimpras da görüldüğünü çoktan duyulmuştur. Eminim ki Hualp'in bir ayağı zaten buradadır."

"Mantıklı." dedi Efraim. "Sıkça üç büyükleri ziyaret ediyor olmalı. Sonuçta muhafızlar her yerde Rozelin'i arıyor ve bulunduğunda götürüleceği yer üç büyüklerin evi, yani şato."

"Bu doğru. Bu yüzden şatonun etrafına adamlarımı yerleştirdim. Tam da bu noktada bazı görevleriniz olacak." Efraim ve Mestan kollarını masaya koyup ciddiyetle liderlerine yaklaştı.

"Şatoya gittiği anı yakalamalıyız. Sağlam bir planla dönüş yolunda onu Kimpras Orma'nına çekeceğiz."

"...ve orada da Rozelin ile karşılaşacak."

Kardeşi tarafından tamamlanan sözleri başıyla onayladı. "Rozelin'i onun yanında sadece istediğimizi alana kadar tutacağız. İstediğimizi aldıktan sonra Hualp Rozelin'e bir daha yaklaşmayacak. "

"Bu nasıl olacak?" diye sordu Mestan. "Rozelin'i gördüğü an onu Mentro'ya götürmek isteyecek. Sizin de tahmin edebileceğiniz gibi yalnız gezmiyordur. Yanında onlarca muhafızla Rozelin'i alması zor olmayacaktır."

Duydukları, liderin şakağında kalın bir damarın şişerek kabarmasına neden oldu. "Benim bölgemden onu alması için beni öldürmesi bile yetmez." Kaşları öfkeyle gerildi. "Onu yalnız yakalayacağız, dedim. Muhafızlarıyla birlikte, demedim."

"Bunu nasıl yapacağız?"

Soruyu soran Efraim'e baktım ve "Ben yaparım." dedim. "Söylediğinize göre bana zaafı var. Eğer beni görürse, peşimden gelecektir."

KIZIL GECE +18Where stories live. Discover now