49. BÖLÜM: "Bağ"

28.1K 2.8K 804
                                    

Selam.

Burası bizim başka bir Dünya'ya aralanan kapımız.

Keyifle okuyun.

🖤

Bana bakışını seviyordum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Bana bakışını seviyordum.

Bana dokunmasını, beni öpmesini, beni korumasını seviyordum.

Kalbinin içinde hissetmeyi ve ellerimin avucunun ortasında kaybolmasını seviyordum.

Yaklaşık kırk dakikadır seyir halindeydik. Yaklaşık kırk dakikadır gözlerimi yüzünün sağ köşesinden ayırmamıştım. Onu tahmin ettiğimden daha fazla özlemiştim. O kadar ki evden çıkarken, tereddütle bıraktığım bebeğimi ve kardeşimi şu saniyelerde daha az düşünür olmuştum. En azından kendilerine güvenmemi söyleyen Efraim ve Perla'ya istediklerini vermekte bir sakınca görmüyordum.

"Hedefimize neredeyse ulaşmak üzereyiz." dediğinde, başımı yasladığım yerden ayırmadan onu izlemeyi sürdürdüm. "... ve sen hala nerede gittiğimizi sormadın. İyi misin?"

"Oldukça..."

Kısa bir süre için yoldan ayırdığı bakışlarını bana çevirdi ve ne yaptığımın farkına vardı. "Senin için hoş manzaraya sahip bir yer seçmiştim ama sanırım buna ihtiyacın yok."

İnkar edeceğimi düşünüyorsa yanılıyordu. "Kesinlikle yok."

"Benim de yok."

Cevabı soran tarafından bilinen sorular vardır; şimdi onlardan birini soracaktım. "Neden senin de yok?"

Kıvrak bir manevrayla arabayı taş zeminden ayırarak kumlarla buluşturduktan sonra "Ben manzaramı yanımda taşıyorum." dedi.

Kalbimden mide boşluğuma doğru ılık, iç titreten bir his akıp gitti. Ancak araba yavaşladığında kızıl bir denizin kıyısında olduğumuzu anlayabildim. Denizin sığ kısmının oldukça açık renkte olmasına karşın, su derinleştikçe kızıl renk koyulaşıyordu; görebildiğim son nokta büyük bir kan birikintisine benziyordu. Kum tanecikleri ise kızılın koyulu açıklı tonlarının ahenkli karışımından oluşmuştu. Her bir tanesi tüm değerli taşlardan daha parlaktı.

Duvarlarının tamamı iri taşlardan oluşan küçük bir evin önünde durduk. Evin sol duvarına vuran dalgalar o kısmı ıslatmıştı; güneş ışığı tam o noktaya vurarak ışıltılı bir görüntü mahal veriyordu. Karşımdaki görüntü bir kartpostal niteliğindeydi.

KIZIL GECE +18Where stories live. Discover now