Kayıp Yıllar (Kanlı Ay Çetesi) (+18)

BÖLÜM-16

Tümay üzerinden ki şoku hemen atmıştı. Bu Beklenmedik bir olaydı için. Fakat "en iyisi onlar ile görüşmemek. Benim çevremde olursa daha fazla canları yanacak nede olsa. Yaşadıklarım onları suçu değildi. Fakat onlara yaşattıklarım tamamen benim suçum. Bu suçun cezanı da böyle ödeceyeğim galiba her neyse yine bana Bengi'nin yolu gözüktü bana . " diyerek içinden geçirdi. Tümay'ın toparlanması tam beş dakika sürmüştü.

Bu sırada Aral ise Tümay'a yaptığı bu konuşmadan çok pişman olmuştu. Evet hatalıydı. Fakat onun yaşadıkları da hiç kolay değildi. Kız kardeşinin psikolojik sıkınları olduğu belliydi. Bu konuşmaları yaparken hala onlara buz gibi gözler ile bakıyordu. Bir kaç saniye pişmanlık dolu bakışlarını fark etti. Fakat bu bakış bile neredeyse beş saniye sürmüştü. Bigem ise bir köşede ağlayıp duruyordu. " Abi ben ne yaptım? Çok ağır konuştuk ona karşı. Tamam hatalıydı. Ama farklı bir dil ile yaklaşa bilirdik ona karşı. Tam buzları eritti demiştim ki bu sefer biz kurduk ona buz gibi bir duvar! Onun amacı bizi öldürmek değildi aslında... Amcamlardan intikam almaya çalışıyordu bu suikastlerde bize hiç bir zarar gelmiyordu zaten. Yani yaralanma oluyordu. Fakat hiç bir zaman amcamlar kadar olmuyordu. Allah benim belamı versin! "

" Yeter Bigem! Her ne olursa olsun bize suikast düzenleyen bir kardeşi kabul edemem ben! Sırf yetimhanede büyüdü diye bize suikast düzenleyen bir cani! "

" A-abi keşke öyle olsaydı! Keşke yetimhanede büyüseydi! "

" Sen ne saçmalıyorsun Bigem!? "

Çok işkence görmüş, çok acılar çekmiş, vucüdü kırbaç izleri ile dolu en önemlisi acı hissetmiyor. Yani gözlerimin önünde eline bıçağı geçirdi. Fakat hiç bir şey yokmuş gibi ortalıkta fink attı. Duygusuz bir canavara dönüşmüş. Ağlamıyor, gülmüyor, sevinmiyor, üzülmüyor. Resmen bir robot gibi. Sadece öfke ve kinini göstere biliyor. Nazlı bizi kandırmış abi! O kaltak bizi kandırmış onun yüzünden hepimiz hayatı mahvoldu! Ben sırf kardeşim mutlu bir hayat yaşadın diye Nazlı'nı her dediğine boyun eydim! Sende öyle yaptın! Boşu boşuna hayatımız mahvoldu! Bu arada babamız yaşıyor. Yemin ederim ki gördüm onu kendi gözlerim ile! "

" Nazlı işini bana bırak Bigem. Zaten her şeyi duydum siz konuşurken zaten fark etmişsindir üzerinde ki cihazı. Tümay' ın üzerine bu şekilde gitmemeliydik belkide. Fakat anlaması gerekiyor bazı şeyleri. Onu anca bu şekilde yola getirebiliriz. Evet bize karşı yumuşadı. Fakat Amacı Nazlı hakkında daha fazla bilgi edinmekti. Unutma kardeşim o bir manipüle uzmanı. O her adımını hesaplayarak atıyor. Belki bu şekilde bir tepkiyi oda beklemiyordu. Fark ettin değil mi bize olan bakışlarını? Duygusuz ve soğuktu. Kesin Nazlı'yı bulamadı. O yüzden çağırdı bizi bu yemeğe. "

" Haklısın abi. Zaten sağ kolu ile bir işler karıştırdığı belliydi. Keşke anlatmasaydım. Cidden ondan korkuyorum. Gözü kara bu intikam için bizi bile harcar. O bencilliğin kitabını yazmış birisi. Kendince haklı. Nazlı'yı aratmaya başlayalım bakalım hangi delikten çıkacak?"

Bigem ve Aral bu konu üzerinde konulurlerken Tümay Bengi' nin evine varmak üzereydi. Bengi ise onu Malikane'nin bahçesinde bekliyordu. Tümay Malikane'nin bahçesine giriş yaptığı zaman Bengi'yi bahçede gördü. Onu gördüğü iyi olmuştu çünkü onunla dertleşmeye ihtiyacı vardı. Arabayı Bengi'nin tam yanında durdu ve arabaya binmesini istedi. Bengi ise bir terslik olduğunu anlamıştı. Zaten Tümay'ı ondan başkası asla çözemezdi nede olsa.
Bengi Tümay'ın arabasına biner binmez "Abla ne sıkıntın var?

" Bengi cidden sadece beni sen  anlaya biliyorsun. Evet bir terslik oldu. Bugün ablam ve babam karşıma çıktı. O adam nasıl olduysa hayatta kalmış. Zaten geldiği gibi siktirip gitti. Çocukluğumda yaşadığım şeylerin sebebini öğrendim. Meğerse Çetin'in ablasıymış bu yaşadıklarımın sorumlusu. Her neyse işte bende bu Nazlı'ya ulaşmak için abim ve ablamı yemeğe davet ettim. Tabii abim beklediğimden daha zeki çıktı. Onları öldürmeye çalıştığımı biliyormuş. Ona rağmen bir şey yapmamış bana . Her neyse zaten o salaklar suikast esnasında  en kötü ihtimalle komalık olurdu. Keşke onlarında komaya girmelerini sağlasaydım. "