Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
★ seventeen üyeleri senin ağladığını gördüklerinde ★
seungcheol
"tatlım, neyin var?"
hemen yanına koşar, tereddüt etmeden ya da soru sormadan, bir işle meşgul olsa bile seni rahatlatmak için her şeyi bırakırdı. seni kollarının arasına alır, gözyaşların onun omzuna düşerken saçlarını okşardı. sana neyin olduğunu sorar, sen de ona iş yoğunluğundan dolayı kendini kötü hissettiğini ve ona söyleyemediğin için üzgün olduğunu söylersin, o da sana daha da sıkı sarılır ve sen kendini iyi hissedene kadar kulağına güzel şeyler fısıldar. ayrıca sürekli bir şeye ihtiyacın olup olmadığını, yardım edebileceği bir şey olup olmadığını sorar, ama onun varlığı bile sana yeter.
jeonghan
önüne oturur ve yüzünü ellerinin arasına alır, başparmağıyla gözyaşlarını silerken sana şimdiye kadarki en şefkatli gülümsemesini bahşeder. çok sabırlıdır ve sen ona bir süre önce ailenle ilgili bir sorun olduğunu söylemeden önce biraz sakinleşmeni bekler, ona bunu anlatmadığın için özür dilersin. tek yaptığı başını sallamak olur, sana sorun olmadığını söylemenin sessiz bir yoludur, sonra sana sarılmak için seni kollarının arasına alır.
joshua
ona geçen gün işte canını sıkan bir olayı anlattığında çok dikkatli bir şekilde gözlerini senden ayırmadan dinler, tüm bunları yaparken elleri seninkilerle kenetlidir, başparmağıyla eklemlerini usulca okşar. bir süre sonra ona içindekileri biriktirip duygularını açmadığın için ondan özür dilersin ama onun tek yaptığı seni anlatmaya devam etmen için desteklemek olur çünkü seni dinlemeye bayılır ve içindekileri dökmenin sana iyi geleceğini söyler.
"sadece içini dök, tatlım. her zaman seni dinlemek için yanında olacağım."
junhui
ilk yaptığı şey yanına oturup kollarını beline dolamak ve başını omzuna yaslamak olur. seni daha iyi hissettirecek şeyler bulmaya çalışırken ilk başta pek konuşmaz, sadece seni rahatlatacak, sakinleşmeni sağlayacak sözler söyler: "ben yanındayım" ya da "her şey yoluna girecek, merak etme." bir arkadaşınla yaşadığın bir tartışma hakkında saçmalamaya başladığında, "keşke senin ne kadar harika biri olduğunu bilseler." gibi bir şey söylerdi. bu sözleri seni gülümsetir ve kızarmış gözlerin ve göz yaşlarınla ıslanmış yüzünle bile gülümsediğini görmek onu mutlu ederdi.
soonyoung
zavallı kalbi paramparça olurdu. seni kollarına alır, sırtını rahatlatıcı bir şekilde okşarken başını seninkinin üzerine koyar, sen ona dertlerinden ve endişelerinden bahsederken o anda tüm dikkatini sana verirdi. başını, alnını, şakağını öperdi ve bunların verdiği his seni biraz olsun rahatlatırdı. ondan uzaklaştığında sana öyle sevgi dolu ve şefkatli bir şekilde bakardı ki kendini gülümserken bulursun. kalan zaman boyunca seni öpücüklere ve sevgiye boğardı.
