ELIYS (+18)

Madalyon

Fabriyan iki elini asa'sının üstüne koyarak:

"O madalyonu çalmanı istiyorum"

Elıys kaşlarını çatarak:

"Sen aklını mı kaçırdın ihtiyar!? Benden ne istediğinin farkında mısın? Basit bir madalyon için bunca şeyi riske atacağımı nasıl düşünürsün?!"

Yaşlı adam ciddi bir tavırla:

"O basit bir madalyon değil. Ve sana onu alman için geçerli bir neden vereceğim. O madalyonun asıl sahibi sensin!"

Elıys şaşkın bir halde:

"Ben mi? Bu da ne demek oluyor?"

"Evet Elıys, sahibi sensin. Ben sadece emanetciydim. O gece ölüm vadisinde gözlerimi kapatarak kendimi o yaratıklara teslim ettiğim sırada, kim olduğunu bilmediğim o kişi kulağıma bir şey fısıldadı,

_Bu madalyonu sana gelecek olan kişiye ver.

"İşte bu sebepten onu almalısın"

Elıys umursamaz bir tavırla:

"Öyle bile olsa ne farkeder. Aradan uzun yıllar geçti, onu bulmamız neredeyse imkansız"

Yaşlı adam asa'sını yere vurarak:

"Onu gördüm. O gün arena meydanında, dahası hissettim. O madalyon boynumdayken aldığım garip duyguya yeniden büründüm. Oradaydı çadırına gelen genç prensin boynundaydı"

Elıys garipser bir tavırla ihtiyara yaklaştı:

"Genç prens mi? Evet, o Prens Amaryan'dı. Ne yani madalyon onda mı?"

"Evet ve onu mutlaka almalısın"

Elıys kahkaha atarak:

"Ne yani gidip ondan madalyonu bana vermesini mi isteyeceğim?"

İhtiyar Elıys'ın rahat tavrından dolayı işin ciddiyetini kavramadığını anlamış ve öfkeyle ayağı kalkarak:

"Elbette istemiyeceksin! Onu çalıcaksın!"

Elıys alay edercesine gülümsedi.

"Çalmak mı? Hımm, ihtiyar sanırım yaşından dolayı mantığını kaybediyorsun. Ama illa o madalyonu almamı istiyorsan peki, Evılyn bu iş de oldukça yetenekli. Onu derhal gönderirim"

Yaşlı Farabi, kör gözleriyle derin derin görüyormuşcasına baktı prensese.

"Evılyn değil, madalyonu sen çalıcaksın!"

Prenses artık iyiden iyiye kızmaya başlamıştı.

"İhtiyar haddini aşıyorsun! bunu bil"

"Bakın prensesim, bana geldiğiniz gün kim olduğunuzu bilmiyordum. Ama bahsedilen kişi olduğunuzu hisettim. Anlamıyor musunuz? O madalyon sizin kaderiniz olabilir! Onu almalısınız. Evılyn asla o saraya sızamaz ama siz kadınsınız, bunu rahatlıkla yapabilirsiniz"

Elıys iki kolunu arkasında birleştirerek bir kaç adım attı ve bir süre düşündü. Olabilir miydi? Ve yüzünü yeniden Fabriyan'a dönerek:

"Nasıl bir madalyon bu?"

Fabriyan yeniden oturdu ve düşündü. Hatırladığı kadarıyla bir bir detay verdi.

"Ne altın, ne gümüş, ne de bronz daha önce hiç görmediğim bir metal. Yuvarlak ve içinde garip bir şema var. Her şemanın ucun da, üç siyah halka bulunuyor"