3

42 5 0
                                    

Merhaba canlar uzun zamandır yeni bölüm gelmiyordu bir uğramak istedim ben de. Merak etmeyin bölüm sıklığı artacak önümüzdeki günlerde. Sizi sope ve benim akıl karmaşamla baş başa bırakacağım. Sizi çok seviyorum 🫶🏻 desteklemeyi ve yıldızlarınızı esirgemeyin lütfen.
__________

Dediklerine inanamamıştı Hoseok, Yoongi'nin. O mu onu yarı yolda bırakmıştı? Hah.. Aptal herif dedi, içinden. Üstünden ittirdi Yoongi'yi.

"Bana yaklaşma. Hem gecenin bir saatinde huzurumu kaçırıyorsun bir de taciz ediyorsun. Yüzsüz müsün sen ya?" dişlerini sıkarak konuştu. Fazlasıyla sinirlenmişti. Elinin titremesini durdurmak istiyordu, Hoseok. Gözlerini kapattı ve derin nefes alıp verirken Yoongi bir adım daha yaklaştı.

"SANA, BENDEN UZAK DUR DEDİM MİN YOONGI!" dediğinde Jungkook ve Jimin odalarından çıkmıştı. Jungkook, Yoongi'yi kolundan tutup çıkarırken Jimin'e seslendi.

"Bebeğim hallediyorum ben sakin ol Hoseok hyunga bak sen."

Hoseok arkasından ağlamaya başlamıştı bile. Olduğu yere çöküp çocuk gibi ağlamaya başlamıştı. Kalbi hızlanmıştı onun yanındayken. Ama bunu yapamazdı onunla olamazdı ve olmamalıydı. Bunca yaşanan şeylerden bir ders çıkarmış olmalıydı.

________
4 yıl önce

Sabah uyanınca yanındaki bedene döndü, Hoseok. Dünden kalmaydı ikisi de. Ateşli bir gece geçirmişlerdi birlikte gülerek sevgilisine baktı.

"Aptal çocuk o kadar içmeyecektik biz."

dediğinde Yoongi başını tutarak doğrulmaya çalıştı, gözlerini kısarak saate baktı.

"Hasiktir.. Okul.. Ananskm dersler gitmiş."

Onaylamaz anlamında kafasını sallayarak Hoseok'a döndü.

"Ne yapalım şimdi? Gittiyse dersler. Kaç aydır proje yapmaktan gözünü açamadın farkındasın değil mi Yoongi? Bir geceyi mi bana çok gördün cidden?!" sinirlendiği için alt tarafındaki ağrıyı unutmuştu. Bedenini kaldırıp üstünü giyinmekte olan Yoongi ye baktı.

"3. Sınıfım.. Hoseok, bebeğim bu konuyu konuşmuş olduğumuzu sanıyordum."

Omuz silkerek yüzüne baktı ayakkabılarını giymeye çalışan çocuğun. Geri gelip alnına öpücük kondurdu.

"Sen de git dersine. Hadi oturma."

Saatine tekrardan baktı Hoseok. İç çekerek konuştu.

"Sabahtandı derslerim, 2 saat sonra işe gitmem gerek zaten. Sonra da yu-"

Sözlerini hızlı hızlı söylerken Yoongi'nin konuşmasına bile izin vermemişti. Sinirle eline geçen ilk şeyi fırlattı.

"Odun Tanrı sana kalp vermemiş daha gece annenle konuşmak için beni tuvalete soktun bari özür dile be bir kere de özür dile. Ya da başka şey uydur neden evin her tarafını göstermek zorundasın amına koyayım!?"

Bunları arkasından söyledikten sonra biraz olsun sakinleşmişti, Hoseok. Derin bir iç çekerek ayağa kalkıp sıcak suyu açtı su olana kadar etrafı toplayabilirdi hemen bira şişelerine ve meyve tabağına yöneldi. Tertemiz ettikten sonra musluktan kontrol etti, suyun sıcak olup olmadığını. Ferahlamak için kendini duşa attı. Duştan çıkar çıkmaz üstünü değiştirip evi terketti.
_________

Yoongi: Artık böyle olmak istemiyorum.
00.30 görüldü
                                     

Hoseok: haha. Keyfe göre
mi oluyormuş ilişki Yoongi bey?
Ayrıca neden yazdın?
Yoruldum ben yoruldum.
Anlamıyor musun sen beni?
00.45 görüldü

Yoongi: Ben seni özlüyorum.
Anılarımızı özlüyorum. Seninle uyumak istiyorum ben Hoseok.
00.50 görüldü


Hoseok: Dur artık
Min Yoongi artık dur.
Ne arkadaşım kaldı
Takip etmediğin
Ne de fake hesabın kaldı
Açmadığın.
Delirdiğini düşünmeye başladım.
Sana son şansı verirken ettiğin konuşma beni korkutmuştu yeterince
Şimdi de fake hesap açıp beni takip ediyorsun. Yayınlarıma girip konuşmalarımı dinliyorsun. Ne anlamam gerek bundan?
Görüldü 00.54
 

          
Yoongi : *mesajınız iletilmedi*

    *Bu kişi tarafından engellendiniz*

Telefonu kapatıp kenara koydu Yoongi. Cidden yaptıkları fazlaydı ama yediremiyordu kendine. Daha fazlası olabilecekken bunu yapmıştı Hoseok ama belki de.. Belki de haklıydı dedi birden. Sorun ev meselesi değildi sorun ailesiydi. Haklıydı, çünkü kim böyle bir aileyle uğraşmak isterdi ki? Kendisi de içten içe hazetmiyordu. Ama bunu dile getirmekten sürekli kaçınıyordu işte.

Kendini sevmezdi Yoongi, sevdiğini sanardı sadece. Sevdiği insana ne kadar çok yemek yaparsa o kadar sevdiğini gösterdiğini sanardı. Tıpkı annesi gibi. Çocukluğundan beri onu kısıtlamasına rağmen boyun eğmişti olanlara. Başkalarına da yaşatmıştı, bazı travmalarını.. Bu travmalardan biri de şuydu.

_________
4 Yıl önce

Köşedeki kısmı işaret ederek konuştu, Yoongi.
"hadi Hoseok şurası kaldı sandalyeyi al oradan şuraya sadece burayı da süpürdük mü tamamdır."

İç çekerek Hoseok sandalyeyi aldı, ve altındaki tozları unutarak halının üstüne koydu. Bu Yoongi'nin kırmızı çizgilerinden biriydi ve Hoseok onunla yeni tanışmıştı. Hem de böyle bir şekilde.

"BUNU BURAYA NEDEN KOYDUN İŞARET ETMEDİM Mİ! NEDEN DEDİĞİMİ YAPMIYORSUN HOSEOK!?"

Sesi kesilmişti Hoseok'un hem kendi adını hem de ona bağırılmasını duymak yeterli bir sebepti, onun için. Gözleri dolmuştu. Derin bir nefes alıp verdi köşeye oturdu.

"Kendin yap o zaman ben zaten beceremiyorum."

Belli bir süre Yoongi kendi başına yapmaya devam etmiş sikine bile takmamıştı Hoseok'u. Hoseok bu davranışına fazla alınmış olacak ki konuştu.
"Bulaşıkları yıkayayım gideceğim yurda."

İç sesi susmuyordu Hoseok'un bir söz geliyor başka bir sözü tutuyordu içinde. Yoongi'nin cümlesiyle patlaması bir olmuştu.

"Tamam bebeğim yarın buluşuruz o zaman."

Dediğiyle bitirdiği bulaşıklarının süngerini yere attı.

"Sen az önce ne yaptığının farkında mısın acaba Yoongi? Sikik bir sandalye uğruna bana bağırdın lan sen? 4 ay oldu daha çıkmaya başlayalı. Ben sana demedim mi bana kendi adımla hitap etme, bana bağırma bir şey isteyecekken demedim mi lan!"

Sinirden eli ayağı titremeye başlamıştı. Hoseok üstünü değiştirdi ve derin bir nefes alıp verdi.

"Seni de zamanı gelince bırakacağım min Yoongi."

Diyerek evden ayrılmıştı.
_______

Zordu Yoongi, oldukça zordu. Hoseok belki de ona fazla gelmişti. Çocuksu ruhunu kaldıramadı, miniğinin. Bilmediği şeyler vardı, Yoongi'nin ya da bilmek istemediği şeyler. Birincisi terkedilmek, ikincisi Kaybetmek, üçüncüsü de bunların sebebi olmak.

Renkli rüyalar oteli - sopeWhere stories live. Discover now