2☆

18 5 30
                                    

Odamda oturup hangi kafayla bu evlenme işine 'tamam' dediğimi düşünüyordum. Dawon'un zor durumda olduğunu görüp hiç düşünmeden kabul etmem tam bir aptallıktı gerçekten. Evlilikti bu sonuçta, ciddi bir şeydi.

Tamam, bu şu anlık benim için bir sorun değildi. Çünkü ne sevdiğim biri vardı ne de beni seven biri. Önüme uzun bir süre daha doğru kişinin çıkacağını da düşünmüyordum zaten hem pek aşka da inanmazdım ama... Olsun, yine de böyle bir karar saçmalıktı işte.

Fakat ben böyle düşünüp odamda kendimi sorguladığım sürece evlenecek oluşum değişmeyecekti ki. Gerçi bundan sonra ölmediğim sürece değişmezdi. Sonuç olarak bir anlık salaklığımın sonucu birkaç aya evleniyordum.

Damatlık, düğün mekanı, ikramlar, yüzükler, davetiye, davetli listesi, pasta seçimi... Seçecekleri, ayarlayacakları o kadar çok şey vardı ki... Evlilik bu hayatta verilebilecek en saçma karardı gerçekten.

Bir gün gerçekten evlenme aşamasına gelirsem (ki bunun pek mümkün olduğunu düşünmüyorum) kendime o yoldan dönmem gerektiğini hatırlatacaktım kesinlikle.

Dawon ve annesi gideli yarım saat kadar olmuştu. Evlilik konusunu açıp bizi ikna etmeyi başardıklarında annelerimizin yüzünde güller açıyordu. Sonra ikisi birlikte internetten damatlık bakmaya başladılar. Saçmalık.

Dawon ile sürekli olan şikayetlerimizden dolayı da daha fazda evde kalamadılar ve gittiler. Tabii şikayetlerimin sonucunda annemden güzel fırça yemiştim. Beni 6 yaşındaymışım gibi odama gönderdi ve sonuç: Odamda kendimi sorguluyorum.

Daha fazla düşünmek istemiyordum ve galiba bunu başarmanın yolu birisine durumu anlatmaktı. Tabii ki bunu anlatabileceğim tek bir insan vardı o da Hwiyoung. Çocukluktan beri en yakın arkadaş olmanın verdiği güvenle her şeyimi anlatırdım ona ve o da bana.

Hwiyoung'u aradım ve bekletmeden açtı. Ben ona olanları anlatırken o şokun verdiği sessizlikle dinledi beni. Anlatmayı bitirdiğimde konuşmamasından diyecek bir şey bulamadığını anlamıştım. Gerçekten böyle bir duruma şaşırmasın da ne yapsın?

"Sen de baya istekliymişsin Inseong! Hemen kabul mu ettin?"

"Hemen değil...yani...ama öyle bir anlattı ki çocuk, hiç düşündürtmedi bile. Hem en fazla ne olabilir ki diye düşündüm. Sonuçta sorun olabilecek herhangi bir şey yok."

"Inseong, evlilik bu! Birçok şeyde etkili olan bir şey. Mesleğini bile etkilediği zamanlar oluyor."

"Bir şey olmaz. Sonuçta onlarca yıl evli kalacak değiliz ya? Onun sevgilisi var sonuçta."

"Senin de olursa ne yapacaksın? Evli olduğunu öğrenince ayrılmayacak mı senden?"

Hwiyoung'un bu kadar panik olmasına ister istemez göz devirdim.

"Lütfen sakin olur musun? Kimseyi sevebileceğimi düşünmüyorum. Birini bulursam da büyük ihtimalle boşandıktan sonra olur."

"Umarım Inseong, umarım..."

"Gerçekten, lütfen biraz sakin ol. Evlenen ben miyim sen misin belli değil! Bir şey olmayacak merak etme."

"Kapat Inseong telefonu. Akşam akşam sana sinirlenmek istemiyorum.  Hem erken uyu, malum düğün hazırlıkları falan." Son cümleleriyle telefonu yüzüme kapattı. Kırıcı bir insansın Hwiyoung.

Go Back in Time [JaeSeong]Where stories live. Discover now