Elmas Buldum Diye Lava Düşmek Kadar Kötü Bir Duygu Yok

22 3 1
                                    

Beril bana baktı."O senin arkadaşın mı?" dedi."Hehe,evet." dedim."Seninle arkadaş olan biri...Vay be." neydi şimdi bu?"Neden?"dedim sakin bir tavırla.Sırıttı "Çok itici birisinde." dedi.Hmm peki diye mırıldandım.Camdan dışarı baktım.Oda denize bakıyordu.Yine aklıma geldi.Ama problem değil.Annelerimiz geldi.Tahmin ettiğim gibi Beril'e yemek getirmiştiler.Annem ablamla beni eve göndereceğini söyledi.Niye?Kulaklığımı taktım ve müzik dinlemeye başladım.Ablam ''Ne oldu?Sen mi ittin kızı?Yoksa kendi mi düştü?" dedi."Candy mi?Candy'nin ne işi var burada?" dedim.Ablam ''Ya sabır!'' dermişçesine bana baktı ve sonra "Canım benim sen mi ittin?Yoksa Beril sarkıp mı düştü?" dedi.Ben yine bir espiri buldum "Hayır abla ben Alya'ydım.İt değil.Kız kardeşine niye 'it' diyorsun ya?" dedim ve sırıttım.Ablam sinirlendi "Alya!" diye tısladı."Abla ben o kızı itecek kadar manyak mıyım sence?" dedim hayretle.Tamam biraz psikopat olabilirim.Allah aşkına tüm gün HTF izlemeyi kendine hobi edinen kızdan psikolojisinin düzgün olmasını bekleyemezsiniz.Ama o kadar manyak olduğumu zannetmiyorum.Katil olamam.Dayanamam ben.Ablam bana "Bilemiyorum şimdi." dedi."Sarktı.Durmasını söyledim.Daha da sarktı.Ondan sonra kendini pikachu zanneden çocuk gibi aşağıya düştü." dedim.Ablam sustu.Bende Light Up the Sky adlı şarkıyı açtım ve dinlemeye başladım.Eve geldiğimde saat yediydi.Facebook'u açtım,her zaman ki gibi bir şey yok.Canım sıkıldı.Ao no Exocirt'in 4 bölümün.ü izledim.Sonra da Tokyo Ghoul'ün 1. bölümünü izledim.Sonra uykum geldi ve uyudum.


Telefonun sesiyle uyandım.Uykulu gözlerle telefonumu aramaya başladım.Nerede bu?Telefonla fazla bir alakam olmadığı için her zaman bir yerlere fırlatırdım.Bugün yolculuk sonrasında nereye koyduğumu hatırladığımı hatırlamıyorum.Hatırladığımı hatırlamıyorum?Türkçemin 5 olması gerçekten garip.


Telefonumu en sonunda buldum.Kim aramış?Aa Kuzi?Bu fazla aramaz beni.

''-Naber?Hayırdır kanka?''

''-Hiç sorma.''

''-Ne oldu ya?''

''-Canım sıkıldı.Seni arayım dedim.''

Ağzım beş karış açık kaldı.Sabah sabah.Git Hunger Games oyna.Manyak mısın sen ya?

''Ee sen ne yapıyorsun?''

''Uyuyordum,uyandım işte...''

''Ben mi uyandırdım?''

''Yok yeaa.''

Oha çarpılmadım.

''Kanka bilgisayara gir.Hunger Games oynayalım.''

''Ahahah hayır.Şimdin olmaz.Hadi görüşürüz.''dedim ve telefonu kapadım.Aynaya bakıp ışık yüzünden turunculu görünen dağınık kumral saçlarımı izledim.Esneyip buzdolabının kapağını açıp bön bön baktım.''Ben ne yapıyorum?'' diyip buzdolabının kapağını kapatmışken yumurta almak için dolabın kapağını açmam gerektiğini hatırladım.Yeniden dolabın kapağını açtım ve yumurtaları aldım.Omlet yaptım ve tekrar çay-bilgisayar ikilisiyle takılmaya başladım.Bir tane mesaj gelmiş.

''-Benden kurtulabileceğinimi zannettin????''

-Beril

''-Nope.Bu arada sana günaydın kankisi ya.Nasıl oldun?'' diye yazdım,Face'i kapattım.İngilizceye çalışmaya karar verdim.1 saat falan çalışmışımdır diye düşünüp saate baktığımda sadece 25 dakika geçtiğini gördüm.Nasıl ya?

Hepiy EndWhere stories live. Discover now