34

8K 611 158
                                    

"Biraz yavaş ol-"

"Olamam. Çok güzelsin." Gürbüz sıkı öpücüklerini bembeyaz boyunla durmaksızın buluştururken, Atilla bir eliyle zavallı çarşafı sıkıştırıyor, diğer eliyle de Gürbüz'ün siyah saçlarına hayatı pahasına tutunuyordu. İçi kayıp kayıp gidiyordu resmen ve üstündeki adamın onun bu zavallı haline hiç aldırış ettiği yoktu. Hatta öyleydi ki büyük ellerinden birini sarışın gencin ince beline yerleştirirken diğerini de çarşafın suyunu çıkarmak istermiş gibi sıkan ele atıp ellerini birleştirmişti. Atilla'nın beli içinde yankılanan tarif edilemez zevk dalgasından dolayı yukarı kıvrılırken Gürbüz belindeki eliyle onu yatağa bastırmış, öpücüklerini kulağına doğru yönlendirip "Şşş." diyerek çocuğu sakinleştirmeye çalışmıştı.

Tamam öpüşüyorlardı, hatta öpüşmeyi çok seviyorlardı. Diğer insanlar için muhtemelen çok yılışık bir çiftlerdi ama ilk defa bu kadar ileri gidiyorlardı. Yani Gürbüz'ün kasıkları Atilla'nın kasıklarının üstündeydi mesela, Gürbüz'ün suratında Atilla'nın nadiren gördüğü tahrik olmuş inanılmaz yakışıklı bir bakış peydahlanmıştı ve Atilla 20 yaşında tecrübesiz bir gençti.

Gürbüz öpücüklerini yeniden aşağı yönlendirirken dudaklarına çarpan beyaz tişörtle homurdandı ve hafifçe doğruldu. Önce kendi tişörtünü, ardından altındaki gencin tişörtünü üzerinden çıkarıp atmıştı. Klima 18 derecede çalışmasına rağmen ikisi de içlerinde yanan alev yüzünden kan ter içinde kalmışlardı ve muhtemelen Atilla birkaç saniye sonra Gürbüz diye titreyerek boşalacaktı. O kadar yakışıklıydı ki, terden parlayan esmer pürüzsüz teni, oldukça yapılı vücudu, altındaki siyah baksırı ve onun altındaki dolgun kalçaları, kendini oldukça belli eden kabarıklığı, Atilla'nın gerçekten delirmesine ramak kalmıştı. Üstündeki genç kollarını iki yana sabitletip oldukça yakışıklı ve acımasız bir surat ifadesiyle keskin bakışlı gözlerini kendisinin çıplak gövdesinde gezdirirken sarışın dayanamadan uzanıp esmerin çenesini ısırdı. Ellerini üstündeki çocuğun kalçalarına atıp azıcık mıncıkladıktan sonra yaramaz yaramaz uzun kirpiklernin arasından ona bakmıştı.

"Çok yakışıklısın orospu çocuğu."

"Sen keşke kendi güzelliğinin farkında olsan." Gürbüz ısrarla kıçını yoğuran çocuğu görmezden gelip dudaklarını şişmiş dudaklara bastırdı. Bir süre daha kendilerinden geçmiş bir halde öpüştükten sonra geri çekilen Atilla olmuştu. Gürbüz'ün dudakları tişört yüzünden önceden ulaşamadığı tenle buluşurken Atilla ellerini esmer gencin sıcacık ve pürüzsüz tenine kaydırıp avuç içleriyle yapılı sırtı sıvazlamıştı. Gürbüz'ün ıslak ve sıcak dudakları köprücük kemiklerinden her öpücükte göğüslerine daha da yaklaşıyordu ve bu istemsizce Atilla'nın bacaklarını kapamaya çalışmasına, böylece arasındaki Gürbüz'ün sıkışmasına sebep oluyordu. Gürbüz bir eliyle sarışının sütun gibi olan bacağını sıvazlayıp onu sakinleştirmeye çalışıyor, aynı zamanda dudaklarını gencin göğüs ucuna mühürlüyordu. Atilla ağızından çıkan haz dolu inleme yüzünden utanmaya fırsat bulamadan ellerini gencin zaten inanılmaz karışık olan saçlarına attı ve çaresizce çekiştirdi.

Gürbüz'ün çok hoşuna gidiyordu. Altında dünyalar güzeli bir çocuk vardı. Her dokunuşunda yaprak gibi titriyor ve vücudu zevkle kasılıyordu. Bunu ona yapanın kendisi olması da onun gururunu daha da okşuyordu.

Esmer dilini gül kurusu rengi göğüs ucunda gezdirince Atilla yaşlanmış gözlerini sıkıca yummuş, derin derin nefes almaya başlamıştı. Ağaçları, çiçekleri, dünyanın sonunu düşünmeye başladı. Zira birazdan utanç verici bir şekilde doğru düzgün bir temas olmadan sevdiği adamın kolları arasında boşalabilirdi. Kendisini bu duruma düşürmemek için elinden geleni yaptı.

barbekü sos (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin